- 1575 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
EVLAT ACISI
EVLAT ACISI
Ben aysun çocukluğum küçük bir köyde geçti ne kadar mutlu ve mesut idik o güzel köy hayatında
Ne dert vardı ne keder
Çocuktuk yeyip içip eğleniyor günümüzü gün ediyorduk hayatın acıları darbeleri bizi etkilemiyordu
Tabi anne ve babalar ne çekiyor biz bilmiyorduk
Çünki babam öyle iyi bir aile reisiydiki bize hiçbir sıkıntıyı hissettirmezdi .
İlkokul eğtimimi köyde tamamladım ama köy hayatıya bu babam nedense okumama bir türlü izin vermedi tarlada bağda bahçede çalışarak günlerimizi geçiriyorduk
Zaman akıp gidiyor biz acı keder bilmiyorduk
Yaşımda hayli olmuştu on sekiz yaşlarında filan babam beni alıp karşısına bak güzel kızım maral bakışlım
İyi bir kısmetin var evlenme zamanında geldi artık
Seni cem le evlendirmeyi düşündük münasip gördük seninde fikrini almak istedik
Şaşırmıştım birden gözlerim dolu dolu ağlamkalı bir hal alarak babamın gözlerine acı acı baktım
Cemde kimdi görmemiştim onu hiç bilmiyordum ama baba
Ben onu tanımıyorumki
Kızım biz tanıyoruzya iyi bir çocuk sen bunları düşünme artık bak sende görünce seveceksin zaman her şeyin ilacıdır
Ve babamın isteği ile cemle nişanladık
Gerçektende bir sorun yoktu gayet güzel anlaşıyorduk cemin annesi ve kz kardeşi nedense beni hiç sevmediler
Birkaç ay nişanlı kaldıktan sonra evlendik ilk zamanlar iyi gitsede evliğimizin arasında yılanlar akrepler gezmeye başladı her geçen gün bizi zehirlemeye devam ediyorlardı
Cem neden korkuyordu anlayamadım bir türlü
--bu arada birde oğlum olmuştu dünyamı dolduran beni hayata bağlayan eşimden bana hatıra tek meyvemizdi bizim bebeğimi çok seviyor üzgün olduğum anlarda onla kendimi avutmaya çalışyordum
Bu arada cem benden her geçen gün uzaklaşıyor artık aramızda öfke kin dolaşıyordu
Bir sabah peder çağırdı bizi yanına yürümüyorsa beklememnin bir anlamıda yok kızım çocuğu bize bırakıp gönüllü bir şekilde ayrılığı kabul etmekten başka çaren yok senin
Ve beni alıp ailemin yanına götürdüler
Babam çok kızdı hidetle ben kızımı size böyle ziyan edesiniz diyemi verdim bu ne terbiyesizlik ne alkaldarsılık diye bağırmaya başladı aralarında geçen tartışmadan sonraayrılık kararı alındı Alındı ama oğlum ne olacaktı bana söz hakkı verilmiyor yine babalar konuşuyor karar veriyor cem de bende sesiz bakıp kaldık
Birkaç ay böyle ayrı devam ettiksede olmadı mahkeme karaı ile boşanmamız onaylandı oğlumu biricik yavrumu kanun babasına verdi çünki benim ne bir işim nede ona bakacak param yoktu
Üstelikte doğuştan kalbinde sorunu vardı yavrumun ameliyat olması gerekiyordu ceminde sigortası ve sağlam bir işi vardı
Oğlum henüz onbir aylıktı anne sütü ile besleniyordu aldılar yavrumu benden etimi canmı yüreğimi parçalarcasına ayırdılar beni yavrumdan
Ak sütümü damla damla dökerek
Kendimi çok üzüp ağladım bugün
Şu garip boynumu öne bükerek
Yüreğimi ezip ağladım bu gün
Arkasında giderken el sallamaktan göz yaşı dökmekten başka bir çarem yoktu
Günlerce unutamadım ve bu ayrılıkla yavrumu bir daha on yıl görmedim on yıl boyunca hep hasret hep özlem
Belki birgün kavuşurum diye ümitle bekledim yavrumu benden hep kaçırıyorlar göstemiyorlardı bende görmekten artık vaz geçmiştim çünki her görüşmemiz bizi dahada özlem ve hasret dolu günlere sürüklüyordu
Ayrılığı şimdi ilk defa tattım
Yavrum elbiseni koklayıp yattım
Sevgimin içine göz yaşı kattım
Yaşlarımı süzüp ağladım bugün
Bebeğim büyümüştü annesini soruyormuş herkeslserden öldü annen demişler öldüğümü söylemişler ona ahh keşke ölseydim ölebilseydimde evlat acısını ve yaşarken ayrılığı tatmasaydım ben
Kopardılar benden nazlı gülümü
Bağladılar elim ile kolumu
İster oldum yaşar iken ölümü
Canlarımdan bezip ağladım bugün
Bir gün eski ahbabaplardan biri yavrumun ciğer paremin annemi anlatın bana demesi üzerine annen ölmedi kandırdılar seni yaşıyor dediğini duyunca köşe bucak il il aramya durmuş bebeğim benim
Ve sonunda numarımı bulup bana telefon ettiğinde on yıl sonra yani on yaşında bana sorduğu ilk soru şu idi
Anne beni neden bırakıp gittin
Bir kez daha yandı ciğerim ne cevap verecektim yavruma ne dediler ne anlattılar şimdi cevapsız kaldım telefonun başında
Bebeğim kıydılar bak ikimize
Bilsen ne hainlik ettiler bize
Kapandı yollarım gelemem size
Sokaklarda yalnız gezdim ağladım bugün
Sadece kader diyebildim kader yavrum böyle imiş ayırdılar bizi ayırdılar ikimizi
Söz bebeğim bundan sonra senden asla ayrılmayacağım en kısa zamanda görmeye geleceğim ve
Görmek ne çare ki biz ikimiz iki yabancıydık sanki ne ciğerparem bana yaklaşabiliyordu nede ben ona bir zaman alışmadık buna
Umudum muradım yarıda kaldı
Hayalin her gece rüyama geldi
Artık uykularım bir kabus oldu
Hasretini yazdım ağladım bugün
Yıllar böyle geçip gidiyordu ayda bir kez olsun gelip görüyordum özlemim geçmiyordu ama eskisnden daha iyiydik yavrumu her görüşümde biraz daha solmuş bir halde buluyordum hastaydı bebeğim gözümün nuru hekimlere götürüyor tedavisinin yollarını arıyordum ama çare yok bilnmez bir illet belikki yavrumuda sarmıştı
Yıllarca kavuşak diye bekledim
Elin yavrusun sarıp kokladım
Kul Rabia yorgun artık tekledim
İsmini yüreğimeç kazdım ağladım bugün
Nazlım melek yüzlüm bebeğim bir gece ansızın fenalaştı doktorların tüm çabalarına rağmen kurtaramadılar bir kuş gibi ellerimden uçup giti yavrum kavuşmadan ayrıldı yine yolumuz
Bu ayrılık beni öyle derinden yaraladıki artık ne yaşayacak gücüm nede hasrete dayanacak mecalim kalmadı
Allah kimseye evlat acısı tattırmasın AYSUN
YORUMLAR
Evlat acısı bir başkadır. Allahım sabırlıklar versin. Evlenip ayrılmanın en büyük acısı çocuklara kalıyor. Olan her zaman çocuklara oluyor. O şimdi cennet kapısında sizi bekliyor.
Rabia TAŞDEMİR
Rabia TAŞDEMİR
kurgumu gerçek mi bilmiyorum ama gerçek olduğunu düşünüyorum, merak eden öğrenirdi sonuç da ama sadece çeken bilir sanırım, diğerlerinin ki harici gazel atmaktır bana göre.
Rabia TAŞDEMİR
yazılmıştır teşekkürler ilginiz için