- 1270 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UZAKLARA MEKTUP
Sıkışan bir el bombası vardı göğüs kafeslerimin altında
Ve tığ çekilmiş gözlerimin neden kahverengi olduğunu şimdi anlıyorum.
Celladım yanı başımda oturmakta,
Yalandan "he" desem sahiden beni götürecek bilinmeyene.
El bombası oynuyor ve oyuyor göğsümü gün be gün.
Dün biraz daha üstteydi,
Troid bezi kıskançtır yaşatmadı yanında,
Bugün sarktı, bir şeylerse içimde direnmekte...
Anlayacağın abi kale düştü düşecek.
Ve sorumlusu inan Mecnun olmayacak.
Bakışları biraz safiyaneydi, çirkindi
Ve fakat yaratılıştan.
Birazda tutkulu bir delikanlı Mecnun.
Einstein (Aynştayn)’ın fiziği kadar çok bilinmeyenli
Ve Ahmet Kaya hayranı.
Mecnun suçsuz inan abi.
Çöller Mecnun’nun
Ovaların yalancı maviliğini deniz sanır gözleri
Ve yanı başında Leyla serabı.
Çöller Mecnun’un,
Kurt kuş bile korkmaktadır O’ndan.
İngilizler Liyon der aslana.
Liyonlar bile korkar, akrep tırsar, yılan çekinir gözlerinden
Ve çakallar saygı duruşunda.
Sarkmış üzüm parmakları pardüsünün kollarından
Yağmur yağar dört bir yandan
Biz ıslanırız, O ıslanmaz.
Kara bulutlar beyaza döner bakışlarında.
Biz ıslanırız günahlardan o ıslanmaz.
Stres ve şiddet kurutmuştur topraklarını
Ve yakar Güneş şakaklarını.
Ceza üstğne ceza gelir göklerden O uslanmaz.
Kale düştü düşecek abi, bence Mecnun suçsuz.
Ve tığ çekilmiş gözlerine...
Dün surları gezdim,
Düşman dört cenahı sekiz yönden zorluyor.
Ve düşman bizimle yatıp, bizimle kalkıyor.
Bizi yiyor, bizi içiyor ve bizi soluyor.
Korkuyorum abi,
Her an için "Yeter" diye haykıracak Mecnun.
Çıkartıp atacak içinden Leyla’yı,
Leyla da acımasız hani
Ahtapot gibi sardı içini.
Doktorlar Tüber Kroz dediler ama nafile,
Ama nafile çıkar yolu yok,
Bir sıkıntı var sol tarafında.
Kafese sıkışmış bir kuş,
Ha uçtu uçacak,
inan abi o da uçarsa Kale düşer.
Mecnun serap görmez,
Kum dolar gözlerine, kaşıntı yapar.
Kurda kuşa yem olur,
Savunmasız, dirençsiz kalır Mecnun.
Sıra gök yüzündeki Leyla’yı öldürmeye gelince.
Mecnun dikenli tellerin,
Kor ateşlerin içinden çıkmıştır.
Dinmeyen hüzünleri vardır bir cebinde,
Dğerinde ise tütün tabakası, ateş ve kenevir tohumu.
Çöl yangını bir ceylanın suya koştuğu gibi koşar,
Öç almak için Leyla’dan.
Kale sabaha kalmaz düşer herhalde,
Kuşluk vakti derde bir bülbül,
Mezopotamyadan, horasandan bir bülbül.
Güle aşık bir bülbül.
Bülbül bir çığlık atar dere dört.
Bülbül susar dere susmaz,
Bir inilti geceden
Dere inliyor, su inliyor
Dağ, taş, tepe, kaya inliyor,
Kale düştü düşecek...
Bu hayatta bir kürekçi eksik diyor Mecnun.
Tek kürekle olduğu yerde dönmekte.
Ve rüzgarsız bir çöl okyanusu
Mecnun’un soluğu da yetmemek de.
Bir samyeli gelir ara sıra
O da güneyden sıcak, yakar geçer yelkenleri.
Kibele’nin intikamı desem bu kıtlığa
Mikail aleyhiselama dokunur bilirim...
Ama ergenekondan çıkalı yıllar oldu,
Mecnu yirmi dört yaşında.
On yıl önce ergenekon dağı eridi karşısında.
On yıldırda bu dağ içine atıyor her şeyi,
Patladı patlayacak, lavlar saracak her yeri,
içimdeki çığlığı bir sen duymadın,
Bir de diğerleri...
Ve kale surları eriyecek lavlardan
Kale düştüdüşecek...
Muhafızlar son sura çekildi.
Son sigarasını sardı son alayın komutanı,
Vesikalık bir umut çıkardı cüzdanından,
Son kez baktı.
Kurşun yok, Su ve ekmek kısıtlı,
Toplam techizat, iki boş umut, yazılmamış ya da yazılıp silinmiş mesajlar,
Son sigara ve cüzdandaki o kız resmi...
İnsanı yaşatan, hayata anlam katan şeyler...
Liyonların diş izi kalenin dört duvarında.
Kurtulmaya çalışıyor mecnun kurtulamıyor kaderden,
Mecnun sahipsiz, gariban.
Hayal kırıkları var, karşılanmamış beklentileri
Acıları var Mecnun’un içinde,
Lav misali fokur fokur kaynayan.
Leyla’dan kalma anıları var...
Mecnun yirmi dördünde selvi,
Belki alışır buna da
Fakat bir yanını götürür insanın zaman.
Kırar güvenini, içine kapanır uzun süre.
Kitaplara dergilere sığınır, Efkarla yatıp kalkar,
Alt üst olur düzeni.
Deli olur Liyonlar,
Zaten Mecnun deli demektir.
Katkısız, katıksız, susuz çöl delisi...
Son dakikaya kadar Mecnun’un yanındaydım
Su istedi verdim, içemedi.
Tahtadan oymalı kalp şeklinde,
Bunu dedi sıkıntılı bir sesle
Gönder Leyla’ya.
Biz ki beraber geçtik dar boğazlardan,
Beraber yardık nice kuşatmayı.
Yemen’den birlikte kaçtık,
Sina’dan birlikte geçtik,
Mezopotamya’ya birlikte yerleştik
Gönder bunu Leyla’ya...
Mecnun öldü,
Kale düştü, gönül sevgilisiz kalsın, çöl delisiz.
Benden bu kadar Leyla yok artık içinde Mecnun’un,
Kale düştü,
Çöl yangınından kaçan ceylansa çoktan bir timsaha yem olmuştur.
Muhafız alayı vuruldu, ümitler düştü,
Resim bir süvarinin atının altında ezildi.
Kuşsa taaa sabah uçmuştu göğsümden,
Dere bile sustu artık.....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.