- 949 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AYBERK ATİLLA
Türk tiyatrosunun emekçilerinden
AYBERK ATİLLA…
2008 yılının Ekim’inde Berlin’de düzenlenen „Ramazan Şenlikleri“ nedeniyle Berlin’e gelen tiyatro sanatçılarımız arasında tiyatro emekçilerimizden AYBERK ATİLLA’da vardı.
1946 İstanbul doğumlu olan tiyatro sanatçımız, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Bölümü mezunu. Sanat hayatına 1967 yılında Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda başlamış. Yani 40 küsur yıldır tiyatro oyuncusu. Kendisiyle Ramazan Çadırı’nda yapmış olduğum sohbetime geçmeden önce, hazır ismini anmışken kendisini 15 Ocak 2007’de kaybettiğimiz tiyatro sanatçımız Lale Oraloğlu’nu analım:
Kendisini en son 2006 yılında Levent Kırca ve grubuyla, „Ateşin Düştüğü Yer“ adlı oyunda izlemiştim.
„Tiyatro sanatına gönül vermiş, bu konuda eğitim görmüş ve ideallerindeki tiyatroyu gerçekleştirmek için kendi topluluğunu kurmuş olan bir başka sanatçı Lale Oraloğlu’dur. Lale Oraloğlu 1960-1961 mevsiminde kurduğu kısa ömürlü „6 Tiyatrosu“ndan sonra 1961-1962 mevsiminde Oraloğlu Tiyatrosu’nu açtı. Oraloğlu’nun amacı nitelikli yapıtlar üretmekti. Maddi destek görmediği halde bu erek doğrultusunda oyun üretti. Salon bulamadığı zamanlar Anadolu turnelerine çıktı. 1964-1965 yıllarında Almanya’nın çeşitli kentlerinde Türk işçilerine temsiller verdi. Kendi tiyatro binası olmayan öteki topluluklar gibi çeşitli sahnelerde oyun sahneledi. Topluluğun dikkati çeken oyunlarından biri, çocuk oyuncu Alev Oraloğlu’nun başrol oynadığı ve harika çocuk olarak övüldüğü „Kötü Tohum“ olmuştur… Lale Oraloğlu’nun çabasıyla ayakta kalmayı başaran bu tiyatronun, üzerinde en çok konuşulan oyunu ise Aristophanes’in Lysistrata’sı oldu. „Kadınlar I-ich Derse“ adıyla dilimize aktarılmış olan oyun müstehcen bulunarak valilikçe bir süre yasaklanmış, oyuncular oturma grevi yaparak olayı protesto etmişlerdir…. Bu tiyatronun on yıllık tiyatro yaşamında Sadri Alışık, Cahit Irgat, Necdet Aybek, Mahir Özertem, Fikret Hakan, Yıldız Alpar, Erol Keskin, Lale Belkıs, Burçin Oraloğlu, Pekcan Koşar… gibi sanatçılar görev almışlardır…“ Sevda Şener-Cumhuriyet’in 75. yılında Türk Tiyatrosu.
İlk tiyatro deneyimim…
İlk tiyatro çalışmalarım Galatasaray Lisesi’nde okurken oldu. Daha sonra 1967’de profesyonel olarak ufak bir rol ile Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda başladım. 1968 yılında Altan Karındaş-Münir Özkul Tiyatrosu’nda tam profesyonel tiyatro hayatım başlamış oldu. Sırasıyla Devekuşu Kabare, Üç Maymun Kabare, Enis Fosforoğlu Tiyatrosu, Tiyatro İstanbul ve Bir Demet Tiyatro gibi topluluklarda çalıştım. 43 yıldır tiyatronun içindeyim.
Galatasaray Lisesi…
Galatasaray Lisesi’nde okuduğum dönemde, tiyatro çalışmaları yaparken benden büyük olanlardan Şevket Altuğ, Barış Manço, Mehmet Ali Birand gibi kişiler vardı. Galatasaray Lisesi’nde “Şamata Geceleri” diye adlandırdığımız etkinliklerimiz olurdu.
BKM…
1995 – 2002 yılları arasında BKM’de oynadım. Bir Demet Tiyatro, ilk kez 1995 yılında yılbaşı gecesi başladı. 138 bölüm olarak Star TV’de 2002 yılına kadar, her yaştan ve her kesimden milyonlarca seyirci tarafından izlendi. Bunun dışında “Bana Bir Şeyhler Oluyor”da da oynadım. Daha sonar da Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ iki kişilik oyun oynamaya başlamışlardı.
Kaktüs Kabare…
BKM ile de bu oyundan sonra da Sinan Bengier ve Volkan Saraçoğlu ile beraber 2007 yılında İstanbul’da Kaktüs Kabare’yi kurduk. Şimdiye kadar 60’ın üzerinde oyun oynadık. İstanbul’da salonlar pahalı olduğundan genellikle İstanbul dışı ve Anadoluya turnelere çıkıyoruz. Birçok dizi ve filmlerde de oynadım.
Dizi ve filmlerden örnekler:
Kako Si, Neşeli Hayat, Aile Saadeti, Sevgili Düşmanım, Organize İşler, Kötüler Konağı, Pulsar, Kabadayı, Pardon Yani, Kiralık Oda, Rüya Gibi, Bir Demet Tiyatro, Tadımız Kaçmasın, Organize İşler, Hürrem Sultan, Güneş Yanıkları, 5 Maymun Çetesi, Dış Kapının Mandalları, Baskül Ailesi ve Hastane…gibi.
Kanlı Nigar…
1968 yılında Altan Karındaş ve Münir Özkul’la beraber „Kanlı Nigar“da oynadım. Onlarla oynamak benim için bir okuldu. Bu oyun 3000 kere filan oynanmıştı. Münir Özkul bırakınca onun rolünü ben üstlenmiştim. Hiç unutamadığım rollerimden bir tanesidir. Sonra Devekuşu Kabare’de Metin Akpınar ve Zeki Alasya ile oynadığım Astronot Niyazi de unutamadığım oyunlardandır. Bir ara kısa bir süre uzak kaldığım tiyatro sahnesine Tiyatro İstanbul’da „Çetin Ceviz“ adlı oyunla da özlediğim sahneye geri dönmüştüm.
Er Meydanı…
Televizyon ve film çalışmalarımın dışında ben esas olarak tiyatro oyuncusuyum. Tiyatro oyuncusu için er meydanı sahnedir. Televizyon ve sinema çalışmalarında doğru sahneyi çekene kadar tekrarlama imkanınız vardır. Ancak tiyatro sahnesinde önünüzde kamera yoktur. Seyircinin önündesinizdir. Hata yapma lüksünüz yoktur. Sahnede rolünüzü doğru yaptıysanız yapmışsınızdır; o an biter; tekrarı yoktur!..
ADEM DURSUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.