28
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
2548
Okunma
Bu yaz çok az kaldı kırlangıçlar balkonumda,
Diye konuştu elinde kahve fincanlarının olduğu tepsiyle balkona gelen annem.
O söyleyene kadar dikkatimi çekmemişti balkonda boş duran kırlangıç yuvası. Hoş kırlangıçlar
hakkında çok fazla bilgiye de sahip değildim ya. Benim tüm sıkıntım Eylüldü.
Nedendir bilmem ama hiç sevemedim Eylül ayını. Eylül Hüzün ve Hazan mevsimidir.
Kısalan günler, erken inen akşamlar. Oradan oraya savrulan sararmış yapraklar.
Serin esen hatta üşüten rüzgârlar, sevdirmedi bana bir türlü Eylülü.
Bütün suç Eylülün mü, değil elbette sonbaharı sevemiyorum aslında. Sararan yapraklar arasında yeni
yeni boy veren güz çiçeklerini görüyor olmamda rahatlatmıyor içimi. Hâlbuki ne çok sevilir ilkyaz,
ömrün ilk günlerine benzetirim. Hayata sıfırdan başlıyorum gibi hissederim her sene ilkbaharda. Ve
sonbahar geldiği zaman, ömrünü tamamlamış göçe hazırlanan kelebeklerin hüznü çöker üstüme.
Bu sene erken indi sonbahar yüreğime, yaprak dökümlerini erken erken yaşadım.
Erken ayrıldım evlatlarımdan. Yok, belki de erken değil aslında tam zamanıydı onlar için. Ama anne
yüreği işte dayanamıyor ayrılıklara. Daha çok yanımda kalsınlar daha çok öpeyim diye çabaladım
bütün yaz. Ben ne kadar çabalarsam çabalayayım zaman su misali gibi aktı geçti işte. Önce büyük
kızımı ardından diğerini gönderdim üniversiteye. Onlar için yepyeni bir hayatın başlangıcı olan bu
günler benim için sadece hüzün ve hazandı.
Alışırsın diyor arkadaşlarım. Alışırsın nelere alışmıyor ki insanoğlu?
Nasıl alışayım bilemiyorum. Cıvıl cıvıldı bütün bir yaz evimin tüm odaları. Küçücük evimi büyük büyük
doldurmuşlardı kızlarım ve onların bizde kalan arkadaşları. Bütün bir yazı kuş sesleri içinde geçirdim,
sabah kahvaltılarına akşam yemeklerine sevinç kattılar hep birlikte. Şimdi hepside birer köşeye ayrı
ayrı çekildiler. Kendi ayaklarının üzerinde durmaya hayatı öğrenmeye gittiler.
Kendimi avutuyorum çoğu zaman. Hayatın gerçekleri bunlar diyorum. Her zaman kanatlarım altına
alamam ki. Bir gün yuvadan uçacaklardı işte. Hatta biz ebeveynler ittirecektik onları yuvadan aşağıya.
İttirdik ve uçurduk işte.
Ama neden bu hüzün.
Eylüldendir diyor annem Eylülden. Sen her Eylül de yaşarsın bu hüznü…….