ÇOK ÇOCUKTUK BİR ZAMANLAR
Bir zamanlar çocuktuk. Saftık. Günahsızdık.
Küçüktü dünyalarımız. Büyük değildi uzandığımız bahçeler.
Ayak bastığımız yerler geniş değildi.
Palamut ağaçlarıyla sınırlıydı ormanlarımız.
Türkülerimiz çok içtendi. Şarkılarımız gönülden akardı.
Susmalarımızın bir anlamı olurdu.
Sessiz kaldığımız vakitlerin hesabı görünülür manaydı…
Boş değildi duruşlarımız. Gözlerimiz boşluğa kaymazdı.
Işıklar saçardı alınlarımızdan.
Avuçlarımızdan güneşin sahici sıcaklığı akardı.
Doluyduk. Taşardık ikide bir.
Arada bir yaramazlıklarımız dalgalanırdı.
Ancak baş kırmazdık, kalp kırmazdık.
Misketlerden inşa ederdik dışarıyı…
Çamurlara yatardık.
Lastikli çizmelerimiz vardı ayaklarımızda kışın.
Kış sert geçse de, üşümezdik.
Üşümek uzaktı bizden…
Duru bakardık her şeye. Kirli değildik. Temizdik.
Çevremimizi korurduk. Çiçekleri koparmazdık dalından.
Ezmezdik çalışkan karıncaları.
Ağustos böceklerine bile saygımız söz konusuydu.
Temiz kalmaya çalışırdık. Dinlerdik anne ve babamızın her sözünü.
Laf dinlerdik. Susmayı bilirdik. İzin almadan dışarı çıkmazdık…
Art niyetli değildik. Kin bilmezdik.
Düşmanlık beslemek nedir hiç bilmezdik.
Sevmek ve kucaklamak ile geçerdi anlarımız.
Gülümsemek ile sabahımızı akşam eylerdik.
Yıldızları severdik geceleri.
Geceleri masallarla uyurduk…
Hayallerle yaşardık. Düşlerle uyanırdık günlere.
Ve hayata sırtımızı dönmezdik.
Hayata katılırdık bir şekilde. Ayakta dururduk.
Adım adım büyük isterdik bir zamanlar...
Mehmet Selim ÇİÇEK
140920131443, Qoser