- 772 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR HAZİRAN AYINDA TANIŞTIM KENDİMLE..
Siyah kağıtlar,izmaritler,sudan çıkmış balıklar..İstanbul sensizdi. Galata’dan olta sallayanların umudu yeterdi halbuki..
Yalnızlık; çocuklarının büyümesiydi.. Ortak dinlediğin bir şarkıyı artık bir diğeri yok diye dinleyememekti. Cebinde beş büyük parası varken içmemekti.
Kalabalık olan ise son model arabalarda gezerken aldatılan kadınları izlemekti. Tek taşla susan kurumuş beyinlilere müstehzi gülmekti.. Başımı ağrıtan en büyük gürültü ise sarhoşları ayıkken görmekti, sebepsiz içmenin,bahanesi bol idi.
Para birimi olmayın be sarhoş olmayın be.
Yalnız kalmayı deneyin,kalabalıklarda silik gezinmeyin. Hayır mı? Aç o vakit fona bir ’Haydi Abbas’ dinle Usta’nın sözünü ,ilk sevgilini çağır Beşiktaş’tan.. O seni bekliyorsa,sen hala gençsen, en kırmızısından seç rujunu. Savur geçmişin arkandan konuşan kahpeliğine küfürleri ve seviş aklında yalnızca bir kişiyle. Tamam tamam yazmayacağım.Yazdıkça zora giriyorsun sen. Yandan yemenden bahsediyorum zannedecek babam da okuyorsa şimdi bunları. Güneş saçlı notlar düşülen çiçeklerin sahibesi. Kurtulmak zor değil hiç bir şeyden,hangi aya ait yağmurlar? Kim getirdi beni sana? Prototip hali gibiyken sen kitaplarımın, madem ben ki bu kadar farkındayım? Hekes ölsün be banane..!
ALMILA ERDEM
YORUMLAR
Tamam tamam yazmayacağım.Yazdıkça zora giriyorsun sen. Yandan yemenden bahsediyorum zannedecek babam da okuyorsa şimdi bunları. Güneş saçlı notlar düşülen çiçeklerin sahibesi. Kurtulmak zor değil hiç bir şeyden,hangi aya ait yağmurlar?
Benim babam okumuyordur şair emin ol ve çok beğendim yazıyı, dediğiniz gibi yaşamak lazım, haklısınız.