İSTANBUL ANILARIMDAN
Günlerden bir Eylül
Yorgun ve birazda rahatsız olarak yola koyulduk.Nereye mi tabi ki İstanbul,a
Bir hafta önce hala kızı misafir gelmişti bizleri görmeğe, oğlu gelini dalamana gitti hala kızı bizde kaldı. Hısım akraba görmeğe.
Güzel geçti günlerimiz gitme zamanı gelince çok yalvardı hala gel gidelim bak çok yorgunsun biraz dinlen değişiklik olur diye
Kızım halim yok yeni diş taktırdım ve ağrım var diye, nerde söz geçiremedim telefonda kızına halamı da getiriyorum deyince karşıdan gelen sevinç nidası na hayır diyemedim artık zorunlu olmuştu gidişimiz.
İşte Pazar günü öğleye yakın koyulduk yola güzel başladı yolculuk sakin ve neşeli.
Akçaya yaklaşınca eşimin asker arkadaşını ziyaret etmeyi düşledik sevindirmekti masat
Öylede oldu nasıl sevindiler yarım saatte olsa görüşmek güzeldi.
Bu yolları iyi bildiğim için fazla hayretim yoktu
Kazdağları nı aştık denizin mavi ile yeşilinin güzelliği yine bir başkaydı,yine
Yolumuz Çanakkale ydi gün akşamı gösteriyordu.
Labseki den geçelim dedik kuyruğu görünce şaşırdık çaresiz bizde takıldık
Yelevizyon da görürdüm nasıl beklenir derdim işte şimdi biz de bekliyoruz.
Tam tamına dört saat.
Evet eve gidene kadar uyur uyanık hala gelmedik mi diye sordum durdum baya yorucu oldu tek şöför olunca neyse genç kuşak biraz daha dayanıklı oluyor Silivri,ye geldik ve oradan da selim paşa toki konakları karşıladı bizi gecenin üçünde
Biraz sohbet edip yattık.
Sabah kahvaltı neşe içinde geçti tek sorunumuz benim doktor işimdi yollarda bile randevu aradı çocuklar hap uzun güne veriyorlardı.
Hem dolaşıp hem hastaneye gittik randevusuz yok cevabı burada da vardı.
Gece evde konuşup karar aldık özel hastaneler varmış ona gitmeye karar verdik
Sabah ola hayrola deyip.
Silivri küçük güzel bir yer deniz kenarında çay bahçeleri hoş bir yer tam kafa dinleyecek bir ortam, pasajlarını gezdik her yerde olduğu gibi katlı dükkanlar yemek yenecek yerler.
Selim paşada yakınında oldukça büyük siteler de için havuzu marketi ile sakin sessiz bir yer
Karşısında tepeler var tepelerde konaklar,
En doruktaki konaklarsa kara cübbeli hocanın mış yaşıyorlar dedim denize nazır
Evet biz özel hastanede noroloji doktorunu bulduk hiç sorun çıkmadı sağ olsun ilgilendi emar çektirelim dedi.
öğle sonrası emarımız çıktı diye girdik yanına önemli bir şey yok dedi ilaç verdi verdiği ilacın az dozunu kullandığımı söyledim arttıralım dedi dörtyüz miligıram eve gelip iştim oh ağrım yok oldu ilk gün bir şeyim yoktu sabah kalkınca bende bir haller vardı yine içtim.
Akşam sabah içeceğim.
Baş dönmesi ve uyku gözüm açılmıyor bir yerden kalkıp diğer yere yatıyorum
Günlerim böyle geçmeğe başladı .
Çocuklar şaşkın ve üzgün hala yine uyuyacak mısın bir yere gidemiyoruz diye söylendiler
Havuza bari gidelim açılırsın diye
Gittim ama öylesine işte gözüm bir şey görmüyordu
Günler geçti başka yakınlarımda var görülecek en önemlisi sünnet cemiyeti
Hala oğlunun torunu
Akşamüzeri koyulduk yola geçtiğimiz yerleri anlatıyor çocuklar ama boş gözlerle baktım hep
Düğün salonunda kimine sürpriz oldu sevindiler halam gelmiş diye
Gecenin gürültüsü başımı ağrıtsa da uykusuz geçirdim şükür dedim.
Hala kızı ve çocukları ile vedalaştık buradan ayrılıyoruz diye
Getirdikleri için çok teşekkür ettim.
Hala oğlunun evine gittik ilk işim kızım yatacağım yeri göster demek oldu gelin şaşkın tamam halam deyip odaya götürdü.
Nasıl yattım nasıl uyudum bilmiyorum sabah sekiz buçuk gibi kalktım gelin kalkmıştı bir bardak süt istedim hemen hapımı içtim.
Yine yattım iyice uykucu olmuştum
Kahvaltıdan sonra güya çocuklarla konuşuyorum içim uyuyor öylesine uzandım o günü hiç kalkmadan geçirdim
Akşam olunca uyandırdılar beni eşim le hala oğlu çarşıya inmişlerdi kapalı çarşıyı gezmişler
Anlatıyordu ama benim ilgi alanım değildi sanki beynim uyuşmuş gibiydim.
Gece yine uyku ile geçti
Sabah kahvaltı masasında biraz sohbet edebildim çocuklarla
Buradan da ayrılıyorduk yolumuz
Ata köydü yıllar önce tanışmış ve hala sevgimiz bitmemiş manevi kızım vardı doktor ona götürdü çocuklar bizi.
Ne çok sevindiler başka kızımda gelmişti onları görmek ayrı güzeldi.
İkisi de doktordu eşi takıldı anlat bakalım derdini neyin var neren ağrıyor diye
Gülümsedim uyuyorum dedim ve çenemdeki rahatsızlığı anlattım emarı inceledi.
Biz senin rahatsızlığını tahmin ettik dedi nevazil nadir bir hastalık oda seni bulmuş dedi
Yarın birde burada norolojiye gidin bakalım dedi.
Ağrım yoktu ya hep uyuyordum gün öyle geçti uykulu yine
Misafir kızımı ve eşi çocuklarını Ankara ya uğurladık.
Gece sohbetle geçti eskileri yad ettik ne güzel günlerdi unutulmaz
İşte eskiye özlemdi o günlere dönme imkanım olsa diye düşledik hep
Geceler çabuk geçer oldu işte yine sabah
Ve biz yollarda hastaneye geldik kafam öyle karışık ki hangi hastane adını bile hatırlamıyorum sanki başka dünyadayım.
Görenler şefim diyerek kızıma ne çok saygı sevgi gösteriyorlar tabi ki bana da
Önce kan aldırdı kızım sonra doktoru beklemeye başladık
Yemekteymiş bizi görünce sevgi ile sarıldı kızıma çok mu beklediniz diye
Odasına aldı bizi kan tahliline baktı benim raporuma baktı muayene yaptı den ge bozukluğu olmuş dedi dikkatli yürü düşme ihtimalin çok.
İlaçları kes sakın içme dedi en azından üç gün içme her ne ise kan seviyesi çok yüksek iki doktor konuştu onları duyuyorum ama algılama imkanım yok kızım anlatır iyice dedim çimden
İlaçları nasıl içeceğimi anlattı eve döndük başımda kocaman bir sepet vardı sanki
Gözlerimin önünde hareler bastığım yeri zor görüyordum.
Geceyi orada geçirdik akşamdan internetten uçak biletlerini almışlar yine benim uyuduğum bir anmış.
Damat gülüyordu halime uykucusun diye
Eşim demiş onca yolu nasıl gideriz otobüsle sağ olsun iyi düşünmüş
Gece yine bitiverdi kızım bizi Yeşilköy hava alanına bıraktı
Bagajımızı verip beklemeye başladık zaman hızla geçiyordu ki binme saatimiz gelmişti
Uçağa binip uçmak çok güzeldi insan özgürlüğü tadıyordu kuşlar gibi
Hep havada mı kalmalıydı ki, İstanbul u çok az izleye bildim yine şansıma pencere kenarı çıkmamıştı öylesine baktım işte çok sevdiğim bu güzel şehri görmeden geri dönüyordum ah dedim bitmeseydi bu yolculuk
Beyaz bulutlar üzerinde olmuyor işte çok azdı hemen biti verdi ve inişe geçtik
Bagajı al servise yetiş derken yolumuz aydın oldu
Sanki bir rüya gördüm ve uyandım
İşte dostlarım İstanbul maceram buydu hiçbir şey anlamadan geçti günlerim
Şimdi nasıl mıyım yok fazla uyumuyorum ama gece ağrılarım oluyor buna da şükür belki bir gün geçer diye dua ediyorum
AYŞE KARAN
YİNE ANILARDAN
YORUMLAR
Akçay'a kadar gelmişsiniz. Keşke haberim olsaydı. Dost kahvelerimizi yudumlardık.
Anı yazılarınızı okumak zevkli olacak.
Severim anıları...
Ayaklarım gezmese bile, gözlerimi yolcu ederim satırlarınızda.
Tebrikler canım.
Selam ve sevgilerimle
Dip Not: Yolunuz Kazdağları na düşerse habersiz geçerseniz üzülürüm.
Benim de bunalımlı günlerim olmuştu.
Bir psikiatri doktorunun verdiği ilaçları kullanıyordum.
İş yerinde dalmış gitmiştim.
Amirimin sesiyle irkildim...
"Hayrola, rahatsız mısın?" diye sordu...
Uyuduğumu anlamış mıydı emin değilim.
Ama birşey dememişti.
Bu anımı hatırlattı yazınız.
Paylaşım için teşekkürler.