Bu Benim Hikayem..
Ben çocukken en çok annemin anlattığı masalları severdim.
Bana anlattığı her masal hep mutlu sonla biterdi.İyiler hep mutlu olurdu . Ben de günün birinde mutlu olacağımıza inanır tatlı uykuma yenilirdim.
Biz 3 kardeştik . Ben Elif . Benden 4 yaş küçük kardeşim Ayşe ve en küçüğümüz Ahmet. Ben ilkokul 3’e gidiyordum o zamanlar . Öyle güzel bir evimiz yoktu . Eski , kış geceleri soğuğu evin içinde hissettiğimiz , kapısı hafif kırık olan bir evimiz vardı . Tavanlarımızda akardı kimi zaman . Eski bir sobamız vardı . Doğru düzgün mobilyamız , yemek yiyebileceğimiz doğru düzgün kabımız yoktu. Komşuların verdiği eşyalar ile geçinirdik .
Ben çok sıkıntılarla büyüdüm. Zor okudum , zor büyüdüm . Doğru düzgün kıyafetim yoktu. Ayakkabılarım da yoktu . Kış günleri ayaklarım çok üşürdü . Babamın parası bize zor yetiyordu . O yüzden yeni ayakkabı isteyemiyordum .Okulumda çok uzaktı .Kış günleri babam bazen beni sırtında okula götürürdü. Ayaklarım çok üşüdüğünde annem kalın çoraplar giydirirdi. Ama ayakkabımın kenarları eskimişti ve aradan soğuk giriyordu.Hiçbir zaman şikayet etmedim halimden . Annemlere belli etmemeye çalışıyordum .Ama kışın ayakklarım çok üşüdüğü zaman ayakkabılarımı çıkarttıp ayaklarıma işiyordum , böylece ayaklarım bir nebze olsun ısınıyordu .Ama yine de çok üşüyordum .
Televizyonumuz falan yoktu .O zamanlar mahallenin en zegin adamı olan Fahri amcaların televizyonunu görünce hayret etmiştim.Nasıl bu kadar büyük olabiliyordu ki ? O insanlar nasıl içine girmişti ? Hayret ediyordum.
Elektrik yoktu bizim evde. Derslerimi okuldan gelince hemen yapardım .Akşama bırakmazdım .Gerçi lüküs lambamız vardı ama yine de ben erkenden ödevlerimi bitirir anneme odun kesmesinde yardım ederdim .
Pek fazla yemek olmazdı bizim evimizde. Genellikle annem çorba pişirirdi.Bazen annemin yemek yemediği zamanlarda oluyordu . O zaman bende kendi tabağımdan yemesi için onu zorluyordum . Ama "siz yiyin kızım , ben aç değilim" diyordu. Ama biliyordum açtı. Babam çok utanıyordu . Bize bakamadığı için kendini işe yaramaz zannediyordu .Ama öyle düşünmüyordum .Çünkü babam bize bakmak için elinden geleni yapıyordu. Ama aldığı maaşta belliydi .
Böyle bir çocukluğum vardı işte. Yarı aç , yarı tok . Çoğu zamanlar üşüyordum . Ama mutluydum hep bir umut vardı içimde . Hep günün birinde mutlu olacağımıza , bu çektiğimiz sıkıntıların bir gün geçeceğine inanıyordum . Ve inandığım şey günün birinde gerçekleşti . Bu hikayesini okuduğunuz kız şimdi dünyanın en ünlü kalp cerrahlarından biri ve şuan da ailesiyle son derece mutlu bir hayat sürüyor.
O hiç vazgeçmedi sadece inandı ve günün birinde inandığı şeyler gerçek oldu .
Bu benim yolculuğum..
Bu benim hikayem..