- 1275 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Kabus ve Gerçek-3
Kabus ve Gerçek-3
Akşama kadar anca evin yerlerini temizleyip,mutfağı yerleştirdiler,mutfak dolapları en çok yoran yer oldu.Koları ağrıyor,deterjanlardan elleri kıpkırmızı olmuş,kaşınıyor ve yanıyordu. Yaşlı annesi:
“Kızım,ben acıktım” diyene kadar aç olduğu aklına hiç gelmemişti.
Yemek pişirmemişti.Ocağa çayı koyup,Domates doğradı,zeytin,peynirden oluşan bir kahvaltı sofrası hazırladı.Hepsi de kahvaltı sofrasının başına oturdu. Çayından bir yudum aldı. Sanki o çay ona zemzem suyu gibi gelmişti, bir yudum daha aldı. Koca bir gün,o kadar çok işin arasında çay demlemek hiç aklına gelmemişti.Gözü annesine takıldı.Ağzını yüzünü buruşturarak bir şeyler yemeğe çalışıyordu.Belli ki;kahvaltıyı beğenmemişti . Annesi yalnız yaşasa bile;kendisini hiç ihmal etmez sabah,öğle akşam yemeklerini ,mükemmel hazırlardı ve illa da kırmızı et,olmazsa olmazıydı. Yapabileceği hiçbir şey yoktu. İdare edecekti annesi; bu akşam kahvaltı ile.Aslında üzüldü de..sonra kendine kızdı,ona üzül buna üzül sana üzülen oluyor mu?Diye kendine sordu.Yemekten sonra yerdeki halıya oturup sırtını duvara yasladı,bir müddet dinlendi.Annesi karşıdaki divana uzanmış derin bir uykuya dalmıştı bile. Biraz nette gezinmek istedi.Bigisayarı açtı.Kalkıp çantasındaki Vın almaya gitti. Çantasına vını koymayı unutmuştu .Kızının odasına gidip,
“kızım,telefonundaki ağ bağlantısını aç,
“Öf anne öf! İnternete girmesen olmaz değil mi? Sende normal anneler gibi olsana..”
Ona hiç cevap vermedi, ne diyebilirdi ki; normal annenin nasıl olduğunu bilmiyordu. Kendisine göre gayet normal bir anne idi.Kapıdan çıkarken arkasını döndü.Kızına
“İkide bir ağ bağlantısını kesme.”
“Kusura bakma anne! Birisi ile konuşurken bağlantı kesiliyor.
”Sen telefonla konuşmazsan,kesilmez.”diyerek,odadan dışarıya çıktı.Yarım saat kadar nette dolaştı.Uykusu geldi.Dün gece kabus dolu rüyalar uykusunu bölük börçük yapmıştı.
Bu gece acaba kabusum yine uykumu girip,beni korkutur mu? düşüncesi bir anda bütün bedeni sardı.
Gece olmasına rağmen hava aşırı derecede sıcaktı. Sanki yağmur gibi sıcak yağıyordu gökyüzünden.
Yere bir yorgan yazıp uzandı.Başını yastığın içine gömdü. Yorgun bedeni uykuya hazırdı, gözleri ağırlaştı.Bir ses duydu.Bir terlik sesi ona doğru yaklaşıyordu. Önce sesin merdivenlerden geldiğini düşündü.Ses yaklaştı .Oda kapısının önünde durdu.ayaklardan terlik çıkarma sesini duydu,ona doğru biri yürüyordu,gelen yanına uzandı,korkudan kanı donmuştu,Bir an kızının sesini duydu.”Anne senin yanında yatmak istedim”Gözlerini açtı kızını gördü.Ya! kızım değilse düşüncesi onu çıldırtıyordu.”Ya bu kabusum sa, beni kandırıyorsa?Sonra da aklını başına topla sen deli değilsin,bu kızın işte baksana ipek gibi saçlarına, kokusuna diyerek kendini teselli ediyor içinden dua okumaya da devam ediyordu .Bir müddet sonra kızı ”Çok sıcak anne “ diyerek odasına gidince, rahatladı; ama şüphesi hiç bitmedi. Yarın sabah benim yanıma gelip gelmediğini ona sormalıyım diyerek yeniden uyumaya çalıştı.
Yüzleşmek zorundayım kabusumla, çocukluğumdan bu yana en gergin zamanlarımda ortaya çıkıp, yaşamımı yaşanmaz hale getiriyor, onunla yüzleşmem lazım, neden bana bu işkenceyi yapıyor.Bana yüzünü hiç göstermiyor. Eğer bir daha uyku ile uyanıklık arası onu görürsem, rüyamı ve onu kontrol edeceğim, ondan korkmayacağım ve üzerine gideceğim, korkmaktan korkmuyorum artık. Ne olursa olsun seninle yüzleşeceğim diyerek adeta isyan ediyordu.
Yeniden uykuya daldı. Rüyasında telefonla abisi ile konuşuyordu. Abisi
“Nasılsın kızım?”
“İyiyim abi işte yorgunluk”
“Evlat be kızım, bak bizim düzende kalmadı, hanım İstanbul’ da, ben Afyon’ na geldim, gelinin tayini çıktı. Onlara ev arıyorum.”
Bir anda ses kalın tok ve anlaşılmaz bir hale geldi.
“Sen yüzleşmek istiyorsun öyle mi?”
Korkudan titredi abisi değildi konuştuğu,telefonu fırlattı,telefon annesinin yüzüne geldi,yüzü kan içinde kaldı annesinin,annesi tuhaf sesler çıkarmaya başladı.Bir anda yatağın içine oturdu,korkudan titriyordu.Öfke ile “korkmuyorum senden,seninle yüzleşeceğim “ diyerek; yatağından kalktı balkona çıktı.Saat geçenin üçü olmuştu.Sokakta derin bir sessizlik vardı. Karşıdaki büyük parkın ışıkları sönüktü. Büyük çam ağaçları karanlıkta ona korkunç gözüküyordu.Sanki üzerine doğru yürüyordu.
DEVAM EDECEK