mektup 2..
Kalbime en uzak noktadayken yazıyorum bu satırları..beni bir düş gibi, beni bir çocuk gibi muhtaç ve hüzünlü, gülümsemelerimi rehin aldığın bir anda, seni hala seviyor olmaktan duyduğum kızgınlık varken kendimde, kalbimin en derinlerinde kilitliyken yazıyorum yani..
Seni sana..ama gizli bir sayfada tüm hayallerim ve yanında kırıkları..ellerime batıp, kanatan her ne kadar cam varsa..
Sorular yok düşüncelerimde..aslında düşündüğüm bir şeyde yok sana dair…ne kızgınlık, ne kırgınlık…tuhaf ama hiç bir şey hissetmiyorum..sadece sana değil, hiç kimseye , hiçbir şey diyorum..tuhaf..
Bu kadar mı yok ettiler duygularımı..katılaştırdılar yüreğimi..sen yaptın!hepsini sen!
Sözler yalan..kelimeler yapmacık rollerinde can buldu karşımda belki..ama bakışlar..bakışlar da yalan olur muymuş diyor gecenin karanlığı..uykusuzluğum göz kırpıyor, gözler tek gerçek der gibi..
Canım parçalanıyor canıma her dokunuşunda..yaralıyor sahte olan..
Anıra anıra ağlamak diye bir söz yok, nasıl cümleler diye dalga geçilmişti Hülya AVŞAR’la..
İlk defa anıra anıra ağladım ben..hiç bir şey yokken hemde..tüm gün gülümsemişken..
En olmayacakları yaşadım..”sonsuza kadar kaybettin beni”
Gerçeğiyse beni sonsuza kadar hüzünlere buladığın…
Parçaladığın yüreğimin, paramparça yüreğimin izi varken her damla kanda…
YORUMLAR
size şiir için çok çalışmanızı , yazı içinde neden yazıyorum sorusuna cevap bularak yazmanızı tavsiye edeceğim,
Anafikri net izah etmeyen yazılar , okurda bana ne senin dertlerinden duygusuna yol açar.
Siz yazmayaı seviyorsunuz. Ama yazmak sadece kişisel boyutta kalan dökülüş olmamalıdır.
Neden yazaıyorum , neyi anlatacağım sorusuı yazıya başlamadan netleşmesi gereken ana boyuttur.
Devam diyorum, devam ...
saygılarla.