- 801 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Erdem Üretmek
Konuşuyoruz sadece…
Ve çoğumuz yazıyoruz da.
Kimimiz üretmek için alıyor eline kalemi
Kimimiz tüketmek için yazıyor.
Kimimizde tükenmiş bir hayatın içinden ne çok şey üretiyoruz,
Beklide farkında olmadan.
Dokunduğu yüreği yumuşatan bir sihirli değnek oluyor bazen kalemimiz
Bazen o yufkalığı taşa çeviren bir kalem…
Dokunduğu kim ve ne olursa olsun
Ve dokununca neye dönüşecekse dönüşsün,
Dokunulan değil dokunan etkendir.
Ne maksatla dokunduğu önemlidir aslında.
Duygularımıza her yönden akın akın gelen her ne ise,
Onu fark edip hak ettiği mukabelede bulunmaktır asıl erdem.
Kirleniyoruz işin özü…
Hem de farkında olarak,
Asıl zamanlayamadığımız kimin ne zaman nerden çamur sıçratacağı hususu.
Elimizde devasa bir şemsiye olaydı ve her yanımıza tutaydık onu.
Ne iyi olurdu değil mi?
Ama yok...
Yok işte.
Ne bedenimizi nede iç dünyamızı kirletenlerin kirletmesinden koruyacak bir kalkanımız yok.
Ya da biz bilmiyoruz onu…
Hakikat şu ki,
Kendini ruhen tüketmiş bir cemiyetiz.
Bırakın başkasına, kendimize dahi kabul ettirebildiğimiz hiçbir değerimiz kalmamış.
Bir zamanlar hararetle savunduğumuz bir ölçümüz gün gelmiş en büyük ölçüsüzlüğümüz olmuş.
-Canım ne olucak sende…
Demenin insanın iç dünyasına sıktığı bir kurşun olduğunun kimse farkında değil.
Üretmek nerde kaldıysa artık…
İlkin kendimizi vurmuşuz bilmem farkında mıyız?
Kalemlerimiz gibi değerlerimizde üretken olsun.
İçimde kalmasın.
Söylemeden edemedim.
Erdemlerimiz konuşulsun, örnek olsun örnek…
Tutarsızlıklarımız âleme ibret olmasın.
Dimi ama?...
07.09.2013 bağlaraltı - bursa