0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3107
Okunma
Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr
Öyle mest oldum ki gayrin merhabasını bilmedim (Ahmet Paşa)
Hani ol gül gülerek geldiği demler şimdi
Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz(Mahir)
Dene altunu mihenk taşında
Dahi insanı bir iş başında
Bir gül dedi bülbül güle, Gül gülmedi gitti
Gül bülbüle, bülbül güle, Yar olmadı gitti
Bakmamıştır, dönüp hayatıma
Ağlayanlar, bugün, vefatıma (A.Nihat Asya)
Kimsesiz kimse yok, herkesin var bir kimsesi
Kimsesiz kaldım yetiş, kimsesizler kimsesi(Ruşeni)
Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dîl
Ne nîza eyleyelim ol ne senindir ne benim (Fuzuli)
Düşenin dostu olmaz demişler düşte görürsün,
Sen o zaman dostları, düşte görürsün
Varlığından şu güzel ülkeyi kurtarsak da
Adımından kalan izler, lekedir toprakta. (A.Nihat Asya)
Nerde gölgen, Ey Osman’ın o büyük
Çınarından kalan zavallı kütük. (A.Nihat Asya)
"Suyu yokmuş... bu haliyle ay toprağı neye yarar?"
Diyenlere cevap: "Teyemmüm etmeye yarar" (A.Nihat Asya)
Gün olur... bin giden, on erle döner
Fakat zaferle döner! (A.Nihat Asya)
Millet, vatan ve din ona-ömrünce- verdi güç
Ay gökyüzünde birdi, Onun bayrağında üç.(A.Nihat Asya)
Padişahı âlem olmak bir kuru kavga imiş
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş. (Yavuz Sultan Selim)
Yazı yazmak istersen, al eline kalemi durma yaz
Yazı yazmak istemezsen, al eline kazmayı durma kaz.
Yazı yazan hem güldür hem çiçek
Yazı yazmayan hem öküzdür hem eşek
Kelamın fizza ise sükût eyle olsun zeheb
Kemal ehli kemâlâtı böyle buldu hep.
Gökten nazire indi sihamı kazasına
Nef’î diliyle uğradı Hakkın belasına
Tok olan cümle âlemi tok sanır
Aç olan âlemde ekmek yok sanır.
Çağrıldığın yere erinme
Çağrılmadığın yerde görünme
Kendi kendine ettiğin âdem
Bir yere gelse idemez âlem.(Adlî)
Adam, adamdır eğer olmaz ise bir pulu
Eşek yine eşektir, atlastan olsa çulu.(La edri)
Yine ben bir öğüt aldım pirimden
İyilik ettiğinde sakın kendini.(Köroğlu)
Beklemek güzel şey, gelecekse beklenen
Özlemek güzel şey, özlüyorsa özlenen.
Al kaşağıyı gir ahıra
Yarası olan at gocunsun
Cümleler doğrudur sen doğru isen
Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.(Yunus Emre)
Sirkati şiir edene kati zeban lazımdır
Böyledir şer’i belagatte fetavayı sühan. (Sünbülzade Vehbi)
Güden çoban sürüyü döndürünce ters yöne
Geçmez mi sürüdeki topal koyun en öne.(La edri)
Allah’a sığın şahsi halîmin gazabından
Zira yumuşak huylu atın çiftesi pek olur.(Ziya Paşa)
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın görünür, rütbe-i aklı eserinde.(Ziya Paşa)
Milyonla çalan mesned-i izzette şerefaz
Birkaç kuruşu mürtekibin cây’i kürektir.(Ziya Paşa)
Söz bilirsen söyle senden ibret alsınlar
Söz bilmezsen sükût eyle seni insan sansınlar.
Muradını anlarız ol gamzenin izanımız vardır,
Belî söz bilmeyiz ama biraz irfanımız vardır.(Nedim)
Gülü vermen için gülü vermem mi gerek
Haydi gülüm gülüver de, gülü vereyim. (Havace)
Pek tabi olmaya gelmez terbiyesiz derler
Pek samimi olmaya gelmez saygısız derler.(C.Şehabeddin)
Gafletlere, zilletlere, zulmetlere lanet
Sen doğ bize, sen doğ bize ey fecri hakikat. (Tevfik Fikret)
Bir mevsimi baharına geldik ki alemin
Bülbül hamuş, havz teki, gülistan harab.(İzzet Molla)
Pür ateşim açtırma benim ağzıma zinhar
Zalim söyletme derunumda neler var.
Bir saçı Leyla’ya mecnun’dur deyu
Yazmışlar defteru divane beni.(Dertli)
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek
Bize heyecan verir bir parça kırık çini.(F.N.Çamlıbel)
Bazen gönül dalar suların musikisine
Bazen Yesari hatlarının en nefisine.(Yahya Kemal)
Mende Mecnundan fuzun âşıklık istidadı var
Aşıkı sadık menem, Mecnun’un ancak adı var. (Fuzuli)
Bir kadehle sâki gamdan azad eyledi
Şad olsun önlü onun gönlümü şad eyledi.(Hoca Dehhani)
Ger derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanma ki şair sözü elbette yalandur.(Fuzuli)
Sen Ahmedü Mahmudu Muhammedsin efendim
Hak dan bize sultan-ı müeyyedsin efendim. (Şeyh Galib)
Mâh-ı muharrem oldı meserret haramdır
Matem bugün şeriate bir ihtiramdır. (Fuzuli)
Öyle zaif kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola yetürmek saba beni. (Fuzuli)
Ben akıldan isterim delalet
Aklım bana gösterir dalalet. (Fuzuli)
Zülfüne kalsa perişan eylemezdi dilleri
Anı da tahrik eden bâd-ı sabadır. (Fuzuli)
Aşk icre azab olduğun andan bilirim ki,
Her kimse ki âşıktır, işi ahu figandır. (Fuzuli)
Ne yanar kimse bana âteşi dilden özge
Ne açar kapım bad-ı sabâdan gayrı.(Fuzuli)
Mecnun ile bir mektebi-i aşk icre okuduk
Ben Mushafı hatmettim, o Leyli’de kaldı. (Fuzuli)
Ya rab bana cism-u can gerekmez,
Canan yok ise can gerekmez.(Fuzuli)
Ey Fuzuli yar eğer cevr etse ondan incinme
Yar cevri, aşıka her dem muhabbet tazeler. (Fuzuli)
Gözlerime bak, orada görürsün hep vefayı
Hem yârimin bana ettiği her cevrü cefayı.(Havace)
Gazel bildürür şairin kudreti
Gazel arturur nazımın şöhretin
Gittin amma ki kodun hasret ile canı bile
İstemem sensiz olan sohbeti yaran bile. (Neşati)
Câm-ı cem nûş eyle ey Cem bu firengistandır
Her kulun başına yazılan gelür devrandur.(Şehzade Cem)
Vech-i Yeldanın kıymetini sarhoş ne bilsin
Sen onu aşık olmuş biçare mecnuna sor.(Havace)
Gör zahidi kim sahibi irşad olayım der
Dün mektebe vardı bugün üstad olayım der.(Ruhi)
Çin ellerinin çok gözü ahuların övme
Ey hâce bu rum elleridir, bunda neler var.(Ruhi)
Kimdir bizi men eyleyecek dârı cinandan
Mevrusu pederdir gireriz hane bizimdir. (Nabi)
Onlar bana vurgun
Ben ona meftun.(Havace)
Göz gördü gönül seni sevdi ey yüzü mâhım
Kurbanın olam var mı benim bunda günahım.(Nahifi)
Haddeden geçmiş nezaket yâl-u bal olmuş sana
Mey süzülmüş şişeden ruhsarı al olmuş sana.(Nedim)
Dikkatler ile seyrederiz yari serapa
Görmez mi idik biz de eğer olsa vefası.(Baki)
Avazeyi bu âlemde Davud gibi sal
Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş.(Baki)
Ey Necati, yürü sabreyle elinden ne gelir
Hublar, cevr-u cefayı kime öğretmediler.(Necati)
Nabi ile ol afetin ahvalini naklet
Efsane-i Mecnun ile Leyla’dan usandık.(Nabi)
Ne dünyadan safa bulduk, ne ehlinden recamız var,
Ne dergâhı Huda’dan maada bir ilticamız var.(Nefi)
Varalım bir iki gün zikredelim Mevla’yı
Bize ısmarladılar mı bu yalan dünyayı.(II.Murat)
Güzel sevmekte zahid müşkilin var ise bizden sor
Bizim ol fende çok tahkikimiz, itkanımız vardır. (Nedim)
Çok insan anlayamaz eski musikimizden,
Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden.(Yahya Kemal)
Güzellerde olsaydı biraz vefa
Olur muydu güzellikleri heba. (Havace)
Şeb-i Yeldayı muvakkitle, müneccim ne bilsin?
Mübtelayı gam’a sor kim geceler kaç saat çeker.
Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni,
Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni.
Miyanı gütüguda bedmeniş iham eder kubbun
Şecaat arz ederken merdi kıpti sirkatin söyler.(Koca Ragıp Paşa)
Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm.
Sakın terki edepten kuy-i mahbubi Hüdadır bu
Nazargahı ilahidir, makamı Mustafa’dır bu.(Nabi)
Cihanda âdem olan bî gam olmaz
Anınçün bî gam olan âdem olamaz.(Necati)
Âdem odur ki adını alemde andıra
Alemde ad kalır âdem gelir gider.(Âdem Dede)
Sanma âlemde gerektir âdemi, insna olur
Kimisi insan olursa kimisi şeytan olur.
Âdeme âdem gerektir âdem etsin âdemi
Âdem âdem olmayınca netsin âdem âdemi. (Ziya Paşa)
Ağlamak göründü gönül, ağlayalım seninle
İnlemek göründü gönül inleyelim seninle.(Aziz Mahmud Hüdayi)
Sür çıkar ağyarı dilden ta tecelli ede Hak
Padişah girmez saraya, hane mamur olmadan
Bir ah ettim derinden
Yer oynadı yerinden.
Cüzi akıl, söz ve işlerimizde bize delil olur
Ama Allah bahsinde değeri sıfır olur.(Mevlana)
Subh dem dönse n’ola mihr-i cemale lale,
Oldu mazhar-ı aded-i ismi celale "Lale". (Ref’i Kâlâyi)
Efendi ne isterse etmek gerek
Kuluz biz düşer mi sual etmek.(İzzet Molla)
Harâbât ehlini hor görme zahid
Hazineye malik ne viraneler var...(Ragıp Paşa)
Arif isen bir gül yeter kokmağa
Cahil isen gir bahçeye, yıkmağa.(La edri)
Sanma ey hace ki senden zer-u sim isterler
"Yevme La yenfeu’da" kalbi selim isterler.
Ekmeyen biçmedi bu mezrada elhasıl
Kime lazım ekmek, ona lazım ekmek.(Akbıyık Sultan)
Hırlaşır bir lâşeye üşüşmüş nice yüz bin kılab
Biz de pay almak için geldik bu kavga üstüne. (Hüdai)
Masivadan el çekip mahlukattan ümit kes
Virdin olsun her nefes "Allah bes, baki heves"(La edri)
Başında aklı olan ücrete amel etmez
Huriyle aldanmaz, göz ile kaştan geçer. (Yunus Emre)
Gül gülse daim, ağlasa bülbül aceb değil,
Zira kimine ağla demişler, kimine gül. (Baki)
Yedim sûg-i Halep’te bir pilav, ismin sual ettim,
Arap kuskus deyince, bezli mechud eyledim kustum. (Sururi)
Günlerdir almadım senden ne bir mektup, ne bir haber
Kaldır nikabını, göster cemalini ey vefasız dilber. (Havace)
İlim bir hucce-i bî sahildir
Anda alim geçinen cahildir. (Nabi)
Tütünsüz uykusuz kaldım
Terk etmedi sevdan beni. (Ahmet Arif)
Bizler mi vakti hoşça geçirmekteyiz bu gün
Şüphem budur: Vakit mi geçirmektedir bizi? (Yahya Kemal)
Ey kimsesizler, el veriniz kimsesizlere
Onlardır ancak el verecek kimse sizlere. (Yahya Kemal)
Uğrarız sadmesine her gelenin
Bu da bir çiftesi hergelenin
Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi
Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi
Güzellerde vefa olmaz demek yanlış ey Baki,
Olur vallahi billahi hemen yalvarı (parayı) görsünler.(Baki
Muıni zalimin dünyada erbabı denaettir.
Köpektir zevk alan sayyad-ı bî insafa hizmetten.(Namık Kemal)
Bir katre mâ düşünce gülün kalbi pakine
İsmim çıkar heman varak-ı tâb-nakine. (KE-MA-L)
Bende yok sabru sükûn, sende vefadan zerre,
İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kerre.(NÂ-Bİ)
Sefinenin başı girerse limana,
O memduhun ismi çıkar meydana. (SÜ-LEYMAN)
Erbabı teşaur çoğalıp şair azaldı,
Yok öyle değil şairin ancak adı kaldı. (Muallim Naci)
Hoş olur gecede mey sohbeti mehtab olıcak
Nursun meclise gel kim demişiz sana mâh sana.(Necati)
Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,
Birinciliği beyaza verdiler. (Özdemir Asaf)
Yahya’yı yar ağlatırsa gam değil,
Müşkil budur ki düşmanı nadanı güldürür. (Şeyhülislam Yahya)
Aşk cellâdından ne çıkar, mademki yar vardır,
Yoktan da davardan da ötede bir vardır.(Sezai Karakoç)
Kula bela gelmez Hak yazmadıkça,
Hak bela yazmaz kul azmadıkça.
Gam değil amma bu mülkün böyle elden gitmesi,
Gitgide zulüm etmeye elde ahali kalmıyor.(Şair Eşref)
Kim istemez mutlu olmayı,
Ama mutsuzluğa da var mısın. (Cemal Süreyya)
Bir demet reyhan verseler bülbüle
Koklamaz onu yine gider dikenli bir güle.
Gülün güzelliğini bülbülden öte kim bilir?
Benim âb-ı hayatım senin bitmez sevgindir.
Aşk odu evvel düşer maşuka, ondan aşığa
Şem’i gör kim yanmadan yandırmadı pervaneyi.
Pişkinin halini anlayamaz ham,
Kısa kesmek gerek sözü vesselam.
Nesimi’ye sordular kim yârin ile hoş musun?
Hoş olam ya olmayayım ol yar benim kime ne? (Nesimi)
Bed asla necabet mi verir hiç üniforma
Zerdüz palan ursan eşek yine eşektir. (Ziya Paşa)
Ayıttı ol Peri bir gün düşüne girurem bir şeb,
Sevincimden nice yıllar geçiptir görmedim uyku.(Zati)
Eksik olamaz gamımız bunca ki bizden ham alıp
Her gelen gamlı gider şad gelip yanımıza. (Fuzuli)
Merhem koyup onarma sinemde kanlı dağı
Söndürme özelinle yandırdığın cerağı.(Fuzuli)
Eylesen tutiyi talimi edayı kelimat
Sözü insan olur ama özü insan olmaz. (Fuzuli)
Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr
Öyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim. (Ahmet Paşa)
Kabiliyet dâd-ı Hak’tır her kula olmaz nasip
Sad hezâr terbiye etsen bî-edep olmaz edîp.(Lâ edri)
Nâdir bulunur tıynet-i kâmilde kusûr
Kem-mâyeden eyler ne ki eylerse zuhûr. (Ragıp Paşa)
Zalimlere mehl olmasa matlub-ı ilahi
Bir demde yıkar alemi mazlumların ahı.(Sırrı Paşa)
Bahşeyleyip günahımı mesrûr eder misin
Ya Rab harâp kalbimi ma’mûr eder misin.(Enderunlu Vâsıf)
Mücerribân-ı umûrun kelâmı gerçek imiş
Yalan dedikleri dünyayı böyle bilmez idim. (Yenişehirli Avni)
Leb zikirde amma ki gönül fikr-i cihanda
Kaldı arada sübha-i mercan mütereddid. (Nâbî)
Kahve narhın arttıran kahve gibi çeksin azab
Hem yanıp hem rû-siyah hem hurd ola gark-ı âb
(Narh:Fiyat-Rû:Yüzü-Hurd:Öğütülme-Gark:batmak)
Senden, bilirim yok bana faide ey gül
Gül yağını eller sürünsün çatlasa bülbül
Meşveretsiz kim ki bir iş işleye
Şol nedamet parmağın çok dişleye.(Zarifî )
Arif isen bir gül yeter kokmağa
Cahil isen gir bahçeye yıkmağa.
Nedenlü cehd edersen bir murâde
Nasib olmaz mukadderden ziyâde.
Çünki yok ev sahibinden fâide
Rabbenâ enzil aleynâ mâide
Ne kendi eyledi rahat,ne halka verdi huzur
Yıkıldı gitti cihandan,dayansın ehl-i kubur.
Kişiye her işi âlâ görünür
Kuzguna yavrusu Ankâ görünür.
Çeşmi insaf kadar kamile mizan olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz. (Nevadir-ul Âsar)
Sûretin sîretine şahittir
Başka şahit aramak zâiddir.(İbn-ül Emin Mahmud Kemal)
Erbab-ı fazlü marifet olmazdı muteber
Herkes cihanda olsa eğer sahib-i hüner.(Sâmih)
Koyamam kargayı bülbül yerine
Çiçek açmış dikeni gül yerine.(Şinâsi)
Postu sırtında gezer hayvanın
İlmi sadırında olur insanın.(Vehbî Sümbülzade)
Derd-i dili açma sakın herkese
Derde deva derdi çekenden gelir.Ali Fakri (Şeyh)
Gelince vakt-i hacet geçmedim hatırlarından hiç
Anın çün ben de şimdi hatır-ı ahbabdan geçtim.(Yenişehirli Avni)
*Yâri bil, ağyârı bil aklın başında var iken
Fevt-i fursat eyleme fursat yedinde var iken. (Dertli)
İlla edep, illa edebiyat….