- 633 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
MARTILAR
Bıkmışlar mıydı denizden ,karşı evin çatısında martılar .
Plaj gibi serilmişler,kimisi gagalarıyla kanatlarını vücutlarını temizliyorlar.
Demekki tok karınları; balık ile atılan simitle vapurdan .
Güvercinden büyük cüsseleriyle dolaşırlar evin çatısında .
Alışmışlar şehir hayatına, umursamaz olmuşlar kalabalıktan.
Hiç bakmadılar ,denizi seven adam sen misin?
Hal hatır bile sormadılar.İn misin, cin misin?
Belliki istemiyorlar deniz ile ilgimi
O bizim sen kim oluyorsun da giriyorsun aramıza .
O yosma değilki ,
Canın istediği zaman git oyalan .
Bazen bir ’’ Çak ’’ diye seslenmen yeter miydi ona .
Mart kedisi de değilsin ,
Neden bu çatı üstlerinde dolanmam..
Ben de bakıyorum camdan İstanbul ’a ,
Sen de çatıdan.
Beyaz tüylerin olmuş ;
Tuttuğum takımım renginden .
Belli ki İstanbul’da ,
Hayat zormuş ondan...
YORUMLAR
Can Hasan Hocam.
Öncelikle bu güzel yazıyı okumakta bu kadar geç kaldığım özür diliyorum. Sebebini sen biliyorsun zaten.
60 Yıllık İstanbulluyum. Martıları ve dnizi bu kadar güzel anlatamazdım. Sanırım Yunus Emre'nin dediği gibi '' O mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler.'':::İçinde yaşayan olarak İstanbul'u bilmediğimi fark ettim şiirinle...Şiirinle diyorum çünkü bu yazı mükemmel bir şiir aslında. Şiirler içinde yayınlasaydın bence daha iyi olurdu. Düz yazının okuyucusu o kadar fazla değil maalesef.
Neyse..Çok çok beğenerek okudum. Ellerin, yüreğin dert görmesin.
Selam ve sevgilerimle.
İstanbul ve martılar bir de balıklar,mutluluk olmalı yüzünüzde.
İlginç bir gözlem yazı olmuş şiir gibi aslında.Düz yazı yürüyüşe,
şiir dansa benzer.Sanki İstanbul ve martılar dans etmişler.
Kalem hep kendine münhasır.Duygudan düşünüşe,özden söze
bir eko klasiği okudum.Dizeler içten gelmiş kaleme düşmüş.
Kısa ve yalın anlatıma tebriklerimle.Begenimde çokça saygımda.
Selamlarımla...