- 995 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Şairin Hikayesi
Ve bir gün şair, kaptırmış gönlünü adı geçen o meşur güzele. Hikaye bu ya, dönüp bakmış ardına, ay yüzlüsü baskın gelmiş ezele. Ama şair, karşı koyamamış kadere. Ay yüzlüsü, ay yüzlüsü el vermemiş şaire. Delikanlılık bu ya susmak düşmüş şaire, o yağmurlu gecede. Fakat bir gün yine ağlarken bulutlar, toprağa düşen yağmur damlalarına bakar ve o toprak kokusunu içine taa kalbine kadar çeker, sonra alır kalemini eline, ve ona der ki..
Oysa ben,
Göz yaşlarının tekbir damlasında bu koca dünyayı boğardım.
Sırf senin kalbin kırıldı diye, o büyük güneşi karalara boyardım.
Şirinin olurum deseydin, nice dağları oyardım.
Bekle beni deseydin, bu kalbi nerelere koyardım.
Ama ben,
Başkasına döktüğün gözyaşlarında sessizce boğuldum.
Hata ettim, o kara gözlerine deli taylar gibi vuruldum.
Senden sonra elimi attığım sevdalardan, senin adınla kovuldum.
Ben, bir sana yandım, bir sana kavruldum.
Ve sen,
Kömür gözlü, güzel yüzlü, sevda kokulu kız,
Neredesin şimdi, hani nerede aşkmız ?
Böylesine karanlık ve ateşi üşütürcesine soğuk mu olacaktı bahtımız ?
Oysa, oysa melekleri kıskandırırcasına temiz olacaktı sevdamız.
Neredesin şimdi yağmur kokulu güzel kız.
Sonra devam etmiş şair ;
Gel bana, Hepi topu küçücük bir kalbim var, içinde kocaman sen. Gel bana çok değil iki tane elim var, ellerine muhtaç.Gel bana az değil, baş döndüren fırtınalarım var, rüzgarlarında adın var. Gel bana ellerini çok görme bırak, bırak sevdamı anlatayım sana. Bırak canımı yoluna sereyim. Bırakta seni mutlu etmek için kendimi unutayım.
Bırak beni, bırak tutunayım gözlerine, anlatayım sevdamı. Bak kapındayım yine, ıslağım.
Yağmur kokuyorum. Sana geldim. Tut ellerimden hatta bırakma beni Hemde hiç bırakma.