- 838 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
İYİ'LİK
" Yaptıgın bır ıyılık, sonradan gorevın halıne gelıyor.." İyiliğin bedeli kötülükle geri dönebiliyor." diyenler için Neden mi? Anlaşılırı anlaşılmaz kılan. O gün iyi başka bir gün kötü dedirten, öyle düşüdürüp sonra başka zaman farklı yansımanın kaynakları ne olabilirdi sanki.
Hayat tecrübesi çok büyük olan Rahmetli Anneme sormuştum anne neden bize kötü ve art niyetlilere dahi hala iyiniyetli davranmaktan hiç vazgeçmedin, seni anlayamıyorum bazen, içindeki merhametin büyüklüğünü, onun sevgisinin insana doğuştan duyduğu saygıyla yansıyan değerlerine tanık oldum.
Söylemlerinde "Öyle biri olki sana kötülük yapan biri dahi kapına geldiğinde iyi davran mutlaka anlayacağı vede bir gün başkalarına en azından kötülük yapamayacakları bir hale gelebilsin. Anlarlar kızım anlarlar ama erken ama geç insanların gören kör olduğunu, nankörlüklerini ise günü gelince hayat onlara yaptıkları onca kötülüğün gereksizliğini yaşatarak zaten öğretiyor ayrıca kötüler yapılan iyilikleri anlık yaşarlar işleri bitince unuturlar, oysa iyilik unutlucak bir değer değildir layık olmak esastır. Balık bilmez halık bilir karşına çıkar hiç beklenmedik alarda ve zamanlarda. İyilik yaptıklarından görmesen dahi uğruna gelir her daim.O yüzden sakın olaki vazgeçme senle gelicek sana kalacak tek değerdir kıymet bilirsen.
Bu sözleri yansıtmanın insanlık açısından önemli olduğunu bir çok kişinin anne ve babasından kalan sözlerinse maddesel miraslardan daha değerli olduğunu biliyor olmalıyız. İnsanlık dramlarında,kafası karmaşık olanda, ne doğrunun şaşkınlaştığı bir dünyada İYİLİK herkesin beklentisi ve yansıması olmalı.
İyiliğin neden anlaşılmaz olduğu gerçeğinden yola çıkılırsa insan algısının farklılıkları insan güdülerinin kendine özgülüğü vede bireyselleşmenin bencilce yankılarıyla alakalı. Çoğu kez bize insan gibi yada insan gibi davrandıklarımızdan gördüğümüz muamelenin olumsuz yansımaları olmakta. Tüm çırpınışlar haketmediğimizden kaynaklanmakta.
İçlerindeki vefadan insanlıktan yoksunlukla kin ve nefretle beslendiklerinden geç anlayabileceklerini, ama erken farkederlerse vede istenmeyerek yapılan kötülüklerin ise mahcubiyetle affedilirlikle size geri dönecekleri gerçeğini görüyoruz. Çok haklıymış gerçekten, kötüler iyiniyetlilerin iyiliklerini çabuk unutur. Mevlanın ne olursan ol yine gelinde’ki affedicilik yansımakta. Ne ekersen onu biçersin, balık bilmez halık bilir, ben giderim adım kalır dostlar beni hatırlasın sözlerindeki anlamlılığı keşfeden insan sosyal yaşamda her daim yaşıyor ve yaşadıklarını yansıtıyor.
Yaşamda iz bırakanlar diyoruz her birine onların kendilerinden verdikleri ne çok anlamlı fedakarca ödünler vardır insanlara insanlık namına. Anneler ve babalar en kutsal değerler, kiminin yaşarken yok saydığı kiminin yokluğunda ise ne çok arandığı en değerli varlıklarımız. Bize iyiliği aşılarken iyiliğide bir görev olarak bıraktılar.
Kişisel güdülerine yenik düşen insanların neden, niçin demeden size haketmişmiydim dedirttikleri, algıdaki bencillikleri ise hiç m?i hiç aklımıza gelmez ama çoğu kez güdüseldir, anlıktır kaprislere kıskançlıklara vurdumduymazlıklara gebedir hep insan. Karşıdakinin beklentileri farklıdır sizin sunduklarınızın oranını çabasını dahi göremeyecek kadar körleşebiliyor zaman zaman. Ama kendinizi çektiğinizde aradaki farkı görücek kadar zaman tanıyarak bekleyin sadece.
Yaşamın iki yüzü yani görünen vede görünmeyen tarafı, insansa karşıdakine sormadan hep yargılamaktadır karşıdakini. Çaba ve gayretleri yok sayanların çıkar ve menfaat arzusuna yenik düşenlerin, kendiyle inatlaşanların yansımalarıdır iyiliğin art niyete dönüşümü. İnsanın kendisini sorgulamadığını suçlayıcılıkla yol aldığınıda unutmamak gerekir. zaman içinde özeleştirisini yapmayan insana, karşıdakine vereceği yanıtlar da artık anlamsızdır. Yapılacak açıklamalar anlatmalara da gerek yoktur.
İnsanlara neden kızarız emin olduklarından dahi kendi çıkar ve menfaatleri uğruna kuşku yaşamalarındandır. Bu durum sıkar canımızı . Ne kadar açık net ve şeffaf olursanız olun insanı insan gibi görmeyenlere yaptığınız iyiniyetli yaklaşımları görmeyeceklerdir. İnsan emin olduğu insanlardan bile endişe ve kuşku ile bakarak ne kadar yaşabilir ki. ne kadar paylaşımsız bencillikle yol alabilirler ki, sevgisiz vede yalnızlıklarda ne kadar yol alabilirler ki. Acımasızlığında, bencilliğinde, insafsızlığında, vefasızlığında bir sonu vardır. Onca yaşanılmış hikayelerden çıkarılmış dersleri hayat ezberletmiştir. İyiliği zaten karşıdaki kişi bilsin diyede yapmamak gerekir davranışlarımız bizi yanlış algısı olanlarında kendini tanıtır bize.
Yaptığınız binlerce iyilik olsun sonrasında bir kötülük olarak dönmesede yeterli aslında.Siz siz olun açık ve net olmaktan hayatı size neden iyi olduğunuzu sorgulatanlardan yılarak iyilikte görevlerinizi ihmal etmeyin. Düşenin bir dostu olun, garibanın yanında olun, merhametten yoksun diye dünya kendinizede güdülerinizede bencilliği yaşatmayın.
Hayatımızdan ne çok insanın katkısı var binlerce iyilikler binlerce kötülükler arasındaki farkları farkındalıkla gördüğünüzde kendinize iyi oldunuz diye asla kızıp küsmeyin onu yeryüzünde hakedecek insanlar çok. İnsan gibi yetiştirilmenin, yaşamda ayakta durmanın, onurluca yaşamanın onca sahiplenilecek şeyin yaşama dair insana dairlik olduğunu düşünün.
Sürekli algılayıp sorguyanları vede bizleri "KÖTÜ" olmaya zorlayanlarla dopdolu olan bir dünyada iyiki var "İ Y İ L İ K" . İçimizdeki tüm iyi niyetlerle İnsanlık adına vazgeçmeyelim yaşamdaki iyiliklerden, zira bir tek iyiliklerimiz bizle gelecek vede kimbilir bizden yıllar sonrasında dahi bu denli bakış açılarda anılarak dünyamıza, ve insanlığa yansıyacak.
Yazan/ Hülya COŞKUN
Fotoğraf/ Zülfü AYDIN