Pusula
Pusulanız şaşmayı görsün bir kere, kolay kolay kendinize gelemezsiniz bir daha. Bakmayın öyle ibre hep kuzeyi gösterir diye. Fazla güvenmeyin. Bir ters gitmeyiversin yoksa düzeltmek toparlamak ne mümkün.. Tepetaklak olur, başaşağı yere çakılırsınız.
İnsanın pusulası öyle her zaman düz gitmez. Hep aynı yönü göstermez. İbre bazen şaşar. Tam tersini gösterdiği de olur.
Geriye gidelim hayatımıza şöyle bir bakalım. Geçmişi bir gözümüzün önüne getirelim. Çocukluk, gençlik ve olgunluk yıllarımızı.. Filmi tersine çevirip yaşadıklarımızı hatırlamaya çalışalım. Ne görüyorsunuz anlatın bir hele.. Hep aydınlık hep güzellik mi? Hep sevinç, hep mutluluk mu?
Niçin sessizliğe gömüldünüz, niçin duraksadınız, bir durum mu var, sorun sıkıntı nedir anlatın bir hele..
Şaşırdınız anlaşılan bu belli. Hiç de böyle beklemiyordunuz, sürpriz oldu değil mi? Geçmiş hep parlak ve aydınlık değildi elbet. Ne çabuk unuttunuz yaşadıklarınızı. Zaman böyle bir şey işte. Tüm geçmişi, tüm yaşadıklarınızı unutturur size.
Görünen hep pembe bir dünya değil farkındaysanız, acı gerçekler de var geçmişte..
Hatırladıklarınız, gördükleriniz moralinizi bozmuş keyfinizi kaçırmıştır. Yaşamda ne sıkıntılar ne badireler atlatmışınız değil mi ? Ne acılar, ne ıstıraplar, ne kederler yaşanmış hatırladınız bir bir elbette?
Boşa mı deniliyor zaman her şeyin ilacı diye.. Unutturuveriyor her şeyi işte. Moralinizi bozmayın, sorun yapmayın hemen herkes sizin gibi, diğerlerinin de sizden pek farkı yok bunu böyle bilin.
Dedim ya ibre hep kuzeyi göstermez yaşamda. Düz bir çizgide gitmez hayat. İnişli çıkışlıdır. Haz ve keyif aldığımız, mutlu ve mesut olduğumuz dönemler de vardır ama anlıktır bunlar. Anlık mutlu olur, anlık sevinirsiniz. Ya kederli ve hüzünlü dönemleriniz; öyle kısa mıdır, anlık mıdır, gelir geçer mi hemencecik, yoksa yerleşir kalır mı bir düşünün.
Bir şeye takılırsınız gecenizi, günüzünüzü alır, günlerce meşgul eder zihninizi. Hani yastığa kafanızı koyduğunuzda hemen uyuyamaz döner durursunuz, kimi zaman sabahlayıverirsiniz. Geçmişi geleceği düşünür sayısız kez hesap yaparsınız. Evirir çevirir, doldurur boşaltırsınız ama olmaz işte. Tekrar başa dönersiniz farklı şeyler denersiniz ama yine olmaz. Artık yorgunluktan bitap düşersiniz de öylece dalıverir ve unutuverirsiniz hemen her şeyi.
Gün yeni bir başlangıçtır. Hayata atılan yeni bir adımdır. Yeniden ümitlenmek, hayal ve düş kurmak için bir fırsattır. Bu düşüncelerle başlarız işte yeni güne.
Bazen beklentiler karşılanmaz, ümitler yeşermez.. O gün de farksızdır, diğer günler gibi sıradandır aslında.
Yaşamın belirleyicisi bizmişiz gibi düşünürüz ama inanın payımız çok az bunda. Gerçek irade biz değiliz. Biz cüz’i iradeyiz. Olsa olsa nüanslarla ilgiliyizdir. Zaten o nedenle geçmişle ilgili bu hayal kırıklıkları..
İşte pusulayı ayarlayan, geleceği kurgulayan irade gerçek irade. Eğer pusula hep kuzeyi gösterecek olsa yaşamın bir anlamı tadı tuzu olmazdı. Her ne kadar sıkıntılar, zorluklar, güçlükler hayatı çekilmez hale getirse de işin tadı lezzetidir aslında.
Ömür kısa deriz hep, ne de çabuk geçti anlamdık bir türlü, sanki anlık, sanki saniyelik bir süreydi deriz.
Pusulanın şaşmasıdır işte bunun nedeni. İnişli çıkışlı bir hayattır bize kısa gelen. Çalkantılı bir hayat.
Ben de pusulasa şaşanlardanım. Hiç bir şekilde doğruyu göstermedi düz gitmedi pusulam bu güne kadar. Çok mu sorun ediyorum bu durumu. Açıklıkla söylüyorum hayır, hiç de mesele yapmıyorum.
Eğer böyle olmasa tadı tuzu olur muydu yaşamın. Bir lezzet haz alınır mıydı hayattan. İyi ki diyorum, iyi ki belli düz bir rotada geçmedi ömrüm, kimi zaman durgun, kimi zaman dalgalı, çoğu zaman inişli çıkışlı..
Yaşadığınız anda üzülür sarsılırsınız. Moraliniz alt üst olur. Yaşama sevincini kaybedersiniz. Uykusuz geceler geçirirsiniz. Toparlanamazsınız kolay kolay. Ya ondan sonra.. Ondan sonra ta ki, bir sonraki vurgunu yiyinceye kadar bilenmiş olarak yolunuza devam edersiniz. Güçlenmişinizdir çünkü. Bir deneyim edinmişinizdir ve kolay kolay gelmezsiniz tuzağa ama yaşadığınız tecrübe sadece o mevzularla ilgilidir ve karşınıza çıkacak olan diğer engellere henüz hazır değilsinizdir..
Birileri hep korunaklıdır. Mutlaka sığınılacak yer bulmuştur ve atar kendisini güvenli bulduğu limanlara. Hiç macera aramaz, hiç riske atmaz kendilerini. Etkilenmez darbelerden, depremlerden. Sorunsuz bir hayat sürerler.
Aslında kayıpta olanlar onlardır. Bilmezler hayatın gerçeğini. Bilmezler karşı kıyıda her rengin ve desenin olduğunu.. İbre hep kuzeyi gösterir onlar için. Pusulaları asla şaşmaz.
Boş ver, iyi ki bu kıyıdayız zor da olsa, sorunlu da olsa bu kıyıdayız. Bir gün paçaları sıvar geçeriz karşı kıyıya ve tüm çıplaklığıyla görürüz, ne durumdalar bir bakarız...
Kemal GÜL
21.06.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.