MUZ KABUĞUNA BASAN ADAMIN HİKAYESİ
Hani muz kabuğuna basan bir adam anlatılır hikayede.Pes etmiş,umutları yok olmuş bir adamın kimilerine göre aptallığı, kimilerine göre kaderi anlatılır o satırlarda…
Her Allah’ın günü aynı sokakta ve aynı yerde duran muz kabuğunun üstüne basar ve kendisini tepe taklak yerde bulur.Bu defa düşmeyeceğim diye söz verir kendine yerden kalkarken ve muz kabuğu yine yapacağını yapar adam yerden kalkmak için çabalar durur.Sonra bir gün aynı yolda yürürken köşeyi döner ve yine muz kabuğunu görür. Yenilgiyi kabullenmişcesine dudaklarından şu kelimeler dökülüverir “eyvah yine düşeceğim…”
Bu hikayeyi ilk duyduğumda çok şaşırmış ve kendime sorular sormaya başlamıştım.Hikayedeki kahraman(!) düşeceğini bile bile neden muz kabuğuna ısrarla basıyor?Peki neden muz kabuğunun üstünden atlamayı,çevresinden dolaşmayı falan akıl edemiyor? Ya da birisi bu adamla oyun mu oynuyor? Vs. vs.
Ama şimdi anlıyorum ki o adamın yaptığı aptallık değilmiş meğer.Kader denilen şeyin ta kendisiymiş…
Hayatımızdaki engeller de muz kabuğu şekline bürünerek karşımıza çıkmış olsa bizim o adamdan ne farkımız kalır?Hangimiz sonucunu bile bile yanlış yapmıyoruz ki?Hangimiz bu yanlışı ısrarla sürdürmedik-tekrarlamadık?Ya da hangimiz bunları yapmayacak kadar mükemmeliz?
Yanlış yolda yürüdüğümüzü bildiğimiz halde bunu doğruya ulaştırmayı amaçlasak da bunu her zaman beceremeyiz.Doğru olmasını dilemekten başka çaremiz de yoktur aslında.Ama insanız işte... Doğrularıyla yanlışlarıyla her insan kendi kaderini yaşar.
PESİMİST GERÇEKLER-1
ALİ PEKEL
13.04.08’
K.MARAŞ