Aşk dediğin; milyonlarca yıldız arasında, seni aydınlatanı bulabilmekmiş.
Anlamak,anlaşılmak ve birlikte susup birlikte ağlayabilmekmiş..

Hayat gibi, kurmaya çalıştığım cümlelerim de hep düşüktü, olmadı, olduramadım.
Beceremedim düzgün cümleler kurmayı.

Bir gün seni düşünmekten vaz geçecek beynim, yüreğim senin için çarpmaktan..
Aklım duracak bir uçurumun kenarında, intiharını hatırlayacak.

Seni sevmek demek, ölmek demekmiş.
Hiç yaşamadığımı hissettiğim anda yaşamaya karar verecek bedenim.
Ve bu kez seni, içimde öldürecek düşlerim.

Günahlarım dökülür diye korkuyorum, sanma sevmekten vaz geçtim Her günahın bedelini, seni severek ödüyorum

Benim mutlulukla ne işim var ki, yine ağlıyor susmuyor gözlerim
Senden gelecek bir tek selama muhtac iken, ellerle sohbetini izliyorum

Bana Masal anlatma.
Özlemenin beklemenin ne demek olduğunu senden iyi biliyorum.
Belki güneşin olamadım, belki ben bir mumdum, sen yakmasını bilemedin.
Hem beni hem kendini karanlıklara mahkum ettin.

El ele diz dize olupta, ruhun başka deryalara yelken açtıyorsa eğer, yakınındayım deme.
Kilometrelerce uzaktayken bile, dokundun nefesime.
İşte bu asıl mesele, Yakınlık ve uzaklık nedir sence?

Zulamda bahardan kalma sevinçler..ve bir Eylül diriliğinde mavilikler.
Gelseydin; Yeni güneşler doğabilirdi gafletimin üzerine.
Böylesine karanlıkta kalmazdı dilim ve kalbim.

Güneş doğmuş, güneş batmış kime ne? ben sevmişim, ben yanmışım, sana ne!
Umursamıyorum artık seni, ister sev ister sevme.bana ne.

Yanacaksa bir ciğer, benimkisi yansın razıyım, ağlayacaksa hep gözler, feda olsun benimkiler.
Yürek demini almayınca, sevdadan bi haber yaşar, gönlüme yük değil ki, acıyı da hasreti de, o ıyı saklar.
Yeter ki kırılmasın kalpler.

Her şeye gücü yeten Allah’ım; Yaz onu alnıma.
Ellerime onun ellerinden başka el, gözlerime onun gözlerinden başka göz, yüreğime onun yüreğinden başka yürek değmesin..

Razıyım bir ömür sürsün sürgünüm.

Umudumsun


Dilruba /02 Eylül 2013