- 573 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
On Bir Eylül
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Şimdi ne çok telaş bazı evlerde. Çantalar beğeniliyor, elbiseler ütüleniyor, kimileri okul diye bir şeyi hep uzaktan izlemişlerdi artık onunla karşılaşmalarının zamanıdır. Kimileri bıkkınlıklar biriktirmişlerdi tatil boyunca, anılarını unutmadan arkadaşlarıyla bölüşmek zamanıdır.
Umut ekip yarın biçmenin yarısına da okul çağının denk geldiğini kavratabildiğimiz çocuklarımız heyecanla dahil olacaklar eğitim öğretim yılına. Yok az buçuk ait hissediyorlarsa kendilerini okula, o halde zor bir süreç bekliyor demektir onları ve etraflarındakileri.
Tam on birinci eylül, böylesi hazları mevzunun direkt göbeğinden takip etmemi getirdi. Evvelce siyah önlükten beyaz yakaya, sonra kıravat ceketten kolalı gömleğe değin her aşamasını yaşadığım bu ritüeli, on bir eylüldür başka bir açıdan izliyorum.
Farklı farklı yüzleri, koşuşturmaktan bir türlü yorgun düşmeyen bünyeleri, azı çoğaltmaya gayret eden dimağlarıyla çocukların dünyası burası. Öyle çocuk dünyası deyip geçersek, en derin hatayı yapmış oluruz ki, affı telafisi filan mümkünsüzdür.
Ellerinde fotograf makineleri, kayıt cihazları, kameralarla dolaşıp duran turistle neye benziyorlar ise, çocuklar da buna benziyorlar. Bir farkla, çocuklar makine ve kayıt cihazlarını asla kapalı konumda bırakmazlar. Her an hazır ve nazırdır onların cihazları kaydetmeye.
Yan odada hararetle ama kısık sesle tartıştınız, kaydedildi. Banyonun kapısını azıcık sert çektiniz, kayıtlara geçti efendim. Ona tabağını bitirmesini söylerken siz günlerdir neden iştahsızsınız? Er geç kullanacaktır bunu size karşı. Kararlarınızı verirken gösterdiğiniz güvensizliği, yetişkinler arasında süregideceğini düşündüğünüz erotik sohbetlerinizi, eşinizi aldatma girişiminizi, yalnızlığınızı, eşinizden ayrılmak düşüncenizi, veya eşiniz ile aranızdaki sevgi yumağını. Tümünü kaydediyor evdeki yumurcak.
Kahve kokakola içip içemeyeceğine, dışarıda ne kadar kalması gerektiğine, arkadaşlarında vakit geçirip geçiremeyeceğine, hatta devam edeceği okula kadar karar verebilirsiniz. Fakat kayıtları imha edemezsiniz, bu kayıtların gelecek yaşamında çocuğunuz üzerindeki olumlu olumsuz etkilerini bertarafa kalkışamazsınız. Bunu aklınızdan bile geçirmeyin.
İşte çocuğu doğru anlamak, ona uygun yaklaşım modelleriyle yaklaşmak, bilindik yargıların dışına çıkıp geleneksele moderni eklemek gerçeğiyle tanıştığımız yer de, bu kayıt mekanizması. Günümüz koşularında evlerin ve insanların yapısı, çocukların hala birer insan yavrusu, insanın ufağı gibi algılanması, onun kendisine ait bir dünyasının var olduğunun inkarı gelecek için hayli korkutucu. Lütfen aklınızın bir kenarında tutun bu söylenmişleri emi? Keşke çocuklar bu kadar yetişkin, yetişkinler de bir o kadar çocuk olsalardı dememek için. Esenlikler dilerim...
YORUMLAR
Bir eğitimci ve öğretmen olarak-ikisini de yazdım çünkü ikisini de aynı kefeye koyup öyle davranmaya çalışıyorum- çok beğendim yazınızı...teşekkürler ve tebrikler...
Ayrıca...affınıza sığınarak...
Sanki düzyazı diliniz daha oturaklı ve edebi geldi bana...
Tanımış olaktan mutlu oldum dizelerinizi ve yazınızı...
Saygımla...
Sevgili Fırat
Günün yazısı olmayı fazlasıyla hakketmiş güzel bir yazı okudum kaleminden.
İşin doğrusu bildirimlerde başlığı görünce on bir eylül saldırısı, ikiz kuleler, ABD, Eperyalizm, BOP gibi konuları içeren bir yazı okuyacağımı sanmıştım. O bakımdan da yazıyı okuyup bitirdikten sonra '' Yahu bu yazı niçin okunmamış'' Diye fazla merak etmedim. Diğer arkadaşlar da sanırım aynı şeyi düşünmüşlerdir.
Sevgili Fırat.
Bazen kapağıdır bir kitabı okutan. Bence bu yazıya on bir eylül diye bir başlık yerine on tane bir eylül deseydin daha dikkat çekici olurdu.
Neyse..Ben okudum ve bir eğitimci olarak çok faydalı buldum. Okumayanlar çok şey kaybettiler. Lakin sen de konu başlığı yazarken biraz daha okumaya özendirici başlıklar kullan derim.
Selam ve sevgilerimle.
Sekiz yaşında bir kızım var ve sanki anlattığınız anlar geçti gözümün önünden...
Çocuklarda fil hafızası var; asla unutmuyorlar. Söz vermekte tehlikeli çok ,sözünü yerine getirmemekte. Ders çalıştırmak ayrı bir dert, sosyal aktivitelerini organize etmek hele başlı başına bir iş...Ebeveyn olmak bir ayrıcalık ama en önemlisi bence önlerinde doğru bir örnek olabilmek her davranış biçimimizle. Geleceği oluşturacak bireyler; doğruyu bilmeli...
Tebrikler bilince
Saygılarımla