30 Ağustos...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
30 AĞUSTOS…
(Z)aferlerle yazılmış şanlı tarihimiz var,
(A)lnımız açık düşmanı yurttan kovar.
(F)ırtına gibi eser,esareti başından savar.
(E)manettir bu kutsal vatan bizlere.
(R)abbim bu vatan için derman ver dizlere.
(B)ayramlar sevinç, paylaşım, gurur günü…
(A)rtık Türkün sesi duyuluyor var düğünü.
(Y)ürekler gururla bu güzel günleri arar.
(R)uhlar bu vatan için cennete konar.
(A)klımız o tarihi günlere gider,sorar.
(M)azimiz parlaktır, şehitleri ziyaret eder,
(I)rak kalmaz, dualarla gönülleri fetheder.
30 Ağustos’ta ne oldu? Bugüne niçin Zafer Bayramı denilmiştir? Bağımsız olarak yaşamayı hak eden aziz bir milletin torunlarıyız.Onun için ne zaman düşman işgaline uğradık, ne zaman topraklarımız işgal edildi ise aziz milletim bu duruma sessiz kalmayıp zalim düşmana karşı geldi, biz bağımsız hür yaşayacağız dedi hakkını vermek istemeyen düşmana karşı meydan okuyup; çocuğu, genci, yaşlısı, kadını , erkeği ile düşmana karşı direndi, zaferler kazandı.30 Ağustos zafer Bayramı da yakın tarihimizde bağımsızlığımız için yapılmış savaşın ardından hak ettiğimiz bir bayramıdır.
Başkomutanlık Meydan Muharebesi ya da Dumlupınar Meydan Muharebesi, Kütahya’ya bağlı Dumlupınar yakınında 30 Ağustos 1922’de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen savaştır. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak anılır. İstiklal Savaşı’nın kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanmasını sağlayan bu çarpışmanın yıldönümü Türkiye’de ulusal bayram olarak kutlanmaktadır.
Kurtuluş Savaşı’nın son evresi 26 Ağustos 1922’de Afyonkarahisar - Kocatepe’de başlayan Büyük Taarruz ile açılmış ve 9 Eylül 1922’de Türk Ordusu’nun İzmir’e girmesiyle sonuçlanmıştır.
Genel taarruz hazırlıkları Haziran 1922’de başlatıldı. 6 Ağustos 1922’de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Mustafa Kemal Paşa, Akşehir’e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon’un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek düşman kuvvetleri tümüyle yok edilecekti. Türk ordusu Yunan cephesinin en güçlü direnen merkezine saldıracaktı.
28 Ağustos-30 Ağustos sabahı arasında Türk birlikleri ile çekilen Yunan birlikleri arasında yer yer şiddetli çatışmalar çıkmış, Yunan birliklerinin Türk kuvvetlerinin takibinden kurtulamaması, mevzi almalarına engel olmuştur. Ayrıca, 3. Kolordu ile geri çekilen Yunan birliklerinin arasında açılan boşluktan içeri dalan 2. Türk Ordusu birliklerinin Kuzeyden çevirme yapması Yunan ordusunun ana parçası olan 1. ve 2. Kolordu birliklerinin Murat Dağı eteklerinde bir torbaya girmesine yol açmıştır. 30 Ağustos günü akşam saat 19:30’a kadar süren bugün Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak bilinen büyük çarpışmalarda Yunan birlikleri imha edilip dağıtılmıştır. Bu muharebede Yunan 4. ve 12. Tümenleri tamamen, 5. ve 9. Tümenleri kısmen imha olmuştur.
Meydan savaşından sonra, çevreyi gezen Mustafa Kemal Paşa, düşmanın ağır yenilgisini, savaş alanında bıraktığı silah, cephane ve savaş malzemesini, ölülerini, sürü sürü esirin kafilelerle geriye götürülmesini gördükten sonra çok duygulanmış ve yanındakilere,
"Bu manzara insanlık için utanç vericidir. Ama biz burada vatanımızı savunuyoruz. Sorumluluk bize ait değildir" demiştir.
Savaştan hemen sonra, Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa, Ordulara şu ünlü emri vermiştir:
"Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!"
Bu emir doğrultusunda üç koldan İzmir’e ilerleyen ordu; 1 Eylül’de Uşak’ı, 2 Eylül’de Eskişehir’i, 6 Eylül’de Balıkesir ve Bilecik’i, 7 Eylül’de Aydın’ı, 8 Eylül’de Manisa’yı geri aldı ve 9 Eylül’de İzmir’e girdi.Bu kutsal vatanımız son düşman işgalinden de alnının akı ile çıkmıştır.Ne mutlu aziz milletimize! Ne mutlu bu vatan uğrunda şehit olanlara! Ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun…
31.08.2013
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar