- 675 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
'Üzgünüm' desem bir çığlık kopar ardından..
Hangi kelimenin yakasından tutsam ellerim kan kokuyor .
Cümlelere dokunamıyorum çocuk. Hatta ’çocuk’ derken ’ç’nin çengeli boğazıma takılıyor.Kaldı ki ’üzgünüm’ demeye kalksam, korkuyorum;içimden bir çığırtkan çıkıp ’hâlâ gözyaşların kan rengi değil!’ diyecek.
Anlatamayışın köşesine sığınmış delici bakışlarının ruhuma iz bırakışını seyrediyorum çaresizce.Seyrediyorum çocuk; çünkü seyretmeye alışmış bünyem ancak bu kadar itaatkâr bana.
Ellerim titriyor.Uzanıp okşasam saçını kızar mısın bana? Der misin ’kurşunlar okşadı senden önce abla!’ Ah çocuk ! Öyle uçurum ki satırlar ve ben kör kuyu, kendimi yutuyorum yazdıkça...
Okyanuslar damlaya dönüşüyor gözlerindeki yangından utanıp.Şehirler kül rengi, ağıt ağıt sükutu içiyorlar sen nefesini tuttukça.Ne olur bakma öyle! Utanıyorum insan addettiğim varlığımdan.Ben ki küçücük bedenine cam ardı bakıyorum ah vah ederek ..lakin yüzüme vurma, şen şakrak eşlik ettiğim sofraları, parkta koşuşturan çocukların sevinçleriyle seni unuttuğumu yüzüme vurma ne olur!
Ama vur! Göğsümün orta yerinden ki sarsılsın merhametimi örten taşlar;sürur içinde yaşarken seni unutuşumu hatırlat bana küçüğüm !
Her özrüm samimiyetsiz kalıyor! Sen ölürken bebeğim !
Ben içimdeki insanlığı öldürmekle meşgulüm cam ardı seyirlerimde..
Her harf kan dokuyor şimdi.Dokunuyor bünyesi pamuklar içinde büyütülmüş tenlere.Kurşuni kahkahalara yenik düşüyor dünya ki bu kadar vahşet ağır yüktür omuzlarına.
Üzgünüm..
Ama hala gözyaşlarım kan rengi değil..
’Rabbim! Çocuklar sana emanet! Biz büyüklerin küçüklüğünden onları koru!’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.