inter-aktif fahişe
Güneşe koşan çocuklar gibiydik. Bazen bir sarışın kızın yüzüne düşen gölgemiz. Bazende gizli gizli izlediğimiz bir esmerin teniydik. Sonra büyüdük uçurtmalarımız bu kadar özgür aşklarımız kıskanılası olmadı. Büyürken öğrendik yalnız kalmayı ne aynı sarışına aşık olduk ne de bir esmerin peşinden koştuk. Hep aynı kıza aşık olacak değiliz ya. İçtiğimiz içkiler öptüğümüz kızlar hep aynıydı. Geceleri özgürce koşamadık örneğin aynı hatıraları başka kadınlara taşıdık. Hep kör bir kuyunun içinde yarı çıplak bekledik. Dediler ki ülke de kadın sayısı erkekten çok çıktı bu boşluklar ondan mı.? Tanrı bile yarattığı erkek’den hoşlanmamış ki aynı etten bir kurnazlar yaratmış. Kadın eksikleri kapatırken erkek hep mi açık kalmış. Eksikler sonra erkek de merak uyandırmış olsa gerek ki uçurtma yerine aşk yerine yalana takılmış. Der ki Cezmi usta ’hep bir fahişe olmuştur yüreğim de. Ne zaman birini sevsem hep bir geçmişi vardı’ geçmişinde misket oynayıp topa vuran. Uçurtmasının tellere takılıp alamayıp ağlamasından olsa gerek artık İn-ter aktif bir fahişe yürekler olmaya başladı. Her hikayenin bir sonu vardır. Ama aşk bu hiç bir zaman bir yürek eksik kalmaz fahişesinden. Uçurtmayı hatırlamaz da. Bitmeyen sarışınları esmerleri unutamaz. Ne zaman bir kadın görsem pamuk gibi elleri de gözleri de hep sen. Bitmez aşk hikayesi çokça roman da olur her doğan yeni aşk ana rahminden...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.