- 2352 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR AŞK HİKAYESİ
Ara vermiştim yazmaya. Ta ki o karşıma çıkana dek. Bir bahar mevsimiydi. İş nedeniyle gittiğim şirin bir ilçede rastlamıştım ona.Sarı saçlı, kahve gözlü güzel bir bayandı.Çalıştığı birimde yeni olmalıydı ilk defa görmüştüm.Sempatik tavırları ve çalışkanlığı etkilemişti beni.Torbamız dolsun diye biraz laf attım içine.Ses tonundaki canlılık ve konuşkanlığı, hayat dolu bir insan olduğunu gösteriyordu.Çevremizde azdır bu tür insanlar.Sanki bir güneş gibi etrafındakileri aydınlatıyor ve neşe saçıyordu.Hayran kalmıştım kendisine.Acaba hayranlığımın altında yatan başka duygular mı vardı içimde ? Kalp atışlarım her zamankinden daha farklıydı . Gönlümü kaptırmış olmalıyım ki oradan hiç ayrılmak istemedim. O an anladım ki, ben de artık “İlk bakışta aşk” kulübünün yeni bir üyesi oluvermiştim.
İçimde, özlemini duyduğum bu güzel duyguyu yaşamaya başlamıştım.Güzeldi, onun varlığını içimde hissetmek ve yaşatmak.Peki ya özlem ? İşte en zor olanı da buydu. Zaman adeta durmuştu benim için. Bir sonraki gideceğim günü iple çeker olmuştum. Özlem duygusu tüm bedenimi sarmıştı. O kadar çok özlüyordum ki…Her anımda onu düşünüyor ve onun hayalini kuruyordum beynimde. Türk Sanat musikisini çok sevdiğimden, şarkılar mırıldanır olmuştum.
Gülünce gözlerinin içi gülüyor
Kendimi senden alamıyorum
Bilmem bakışların neler söylüyor
Cesaretim yok ki soramıyorum …
O kadar güzel ki …söylemeye doyamıyorum bu şarkıyı.Bana hep onu anımsatıyor. Öyle bir gülüşü var ki …çok tatlı ve tüm içtenliğimle kendimi ondan alamıyordum. Sürekli onunla konuşmak istiyor sesini duymak istiyordum.Uykular girmez olmuştu gözlerime. Aramaya başlamıştım türlü iş bahaneleriyle.Derken ondan bundan da katıyordum içine. Konuşma süresini biraz daha uzatabilmek adına.Mesai saatlerinde aradığım için sınırlı süre konuşabiliyordum kendisiyle, çok ta müsait olamıyordu.Ama bana yetiyordu sesini duymak. Mutlu oluyordum, önemli olan da bu değil miydi …?
İş nedeniyle, belirli zaman aralıklarında gider olmuştum yanına. Her görüşümde duygularım daha bi canlıydı. Ne de olsa içimde yaşayan güzel bir duygunun sahibiydi. Daha sık konuşmalı ve sesini duyabilmeliydim .Bunun için, cep telefonunun numarasına ulaşmalıydım. İsteyemiyordum, yanlış anlaşılmaktan ve onu kaybetmekten korkuyordum.Türlü yollar denedim ama olmadı. Derken, hiç beklemediğim bir anda, telefon numarasına ulaşma başarısını gösterdim.Şimdi bir sorun vardı, nasıl arayacaktım onu, ne diyecektim ki ona ? Ne de olsa cep telefonu kişinin biraz özel hayatına girmekte idi.Fırsat bu fırsat ya kaçırır mıyım hiç, bayram gelmişti . İlk günü mesaj attım kendisine.Gözüm telefonumda idi , kendisinden gelecek yanıtı bekliyordum.Yanlış anlaşılmasın bayram kutlamasıyla ilgili yani. Ve geldi…, böylelikle telefon numaram onun telefonuna ve hafızasına yerleşmiş oldu.Derken, sonrasında aramaya başladım . Muhabbetin içine, hem iş hem de ondan bundan ortaya karışık şeyler katıyordum.
Her şey çok güzeldi. Aşk kalbe girdi ya, artık kalemi elime alma vakti gelmişti. İçimde oluşan duyguları satırlara aktarmaya başladım. Söyleyemediğim ve içimde yaşattığı o güzel duyguları…Dökülüyordu bir bir … Son telefon görüşmemde dedim ki ; “sana sormadan bir şey yaptım, benim ilham perim oldun ve sana şiirler yazdım” çok şaşırdığını söyledi. Ve ona dedim ki “bu şiirleri ilk gelişimde sana vereceğim.”
İşte,” o zaman” çok yakın hem de çok... Hem yazdığım şiirleri vermeye, hem de özlemini çektiğim ve duygularımı yaşattığım o güzel insana kavuşmaya … Belki de son görüşüm olacak, neşeli, sempatik, o hayat dolu insanı…
Sevgi ve saygılarımla,
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.