- 1158 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
1940 İLE 2000 YILLARI ARASINDA GEÇEN 60 YILLIK ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ
07-08- 2013 tarihinde saat 23 -30 sıralarında arife günü akşamı Yayla Seki Beldesi Yenice Mahallesi Başpınar mevkiindeki ulu çınarın yanındaki yazlık evime saat 12:30 sıralarında geldim. Arabamdan iner inmez o güzelim havadan derin derin nefes alarak içime çektim ve hemen terasa çıktım. Terasta bir çay demleyerek, bu serin havada çayımı yudumladım. Saatler ilerledikçe havanın sertliği de kendisini yavaş yavaş hissettiriyordu. Hemen hırkamı giydim ama hiç faydası olmadı. Ay Dağı’ndan gelen serin havanın etkisi 24’lük inverter klima gibi üflüyordu sanki. Soğuk hava beni içeri girmem için çok zorluyordu ben de içeri girmemek için direniyordum.
Buraya geliş amacım hem Ramazan Bayramını orada geçirmek hem de bu arada çalışmasını tamamlamak üzere olduğum atalarımızın soy ağacının kalan bölümünü çıkarmaktı. Bayramın ikinci günü Seki Çay Bahçesi’nde Sarıalizade soyundan Kezban halamızın torunu olan İdris oğlu Mehmet Göksu’nun oğlu Esat Göksu ile olan akraba ilişkilerimizin çekimlerini yapıp kaleme alacaktım. Selamlaştıktan sonra çay kahve ikramlarının arkasından sohbet esnasında rahmetli babam ve arkadaşlarının arkadaşlık ilişkilerinden konu açıldı.
Babam Ali Rıza Güngör ve Hüseyin Topal birlikte dağlarda 10- 15 gün boyunca iki kişinin itip çekmesiyle kesilen kışlık yakıt olsun diye parçalara ayırılan odunları hazırlar keser yükler getirir ve maddi durum gözetmeksizin yakın çevredeki insanlarla paylaşırlarmış.’’ Bu durumu gören Eldirek Köyü’nden Ormancı Çetin Amca, mahallelere 15 günlük seyyar hızar atölyeleri kurdurarak bu işkenceli tahta biçme işine son verdirmiştir’’ diyen Esat Göksu’nun anlattıkları karşısında çok etkilendim ve ’’Hemen Çetin Amca’yı bulalım ve bu güzelim arkadaşlıklarıyla ilgili bilgileri kaleme alalım’’ dedim.
Çetin amcanın sağ olduğunu söyleyen Esat Göksu, onun Yayla Eldirek Köyü’nde yaşadığını söyledi.’’Seki’de damadı Osman var, rahmetli Mehmet Büyüksarı’nın da oğlu olur,biraz önce şu karşıki kahvede gördüm’’ dedi bizde hemen kalkıp o kahveye doğru geldik ama Osman’ı bulamadık. Eski şoförlerden Orhan’ın oğlu Faruk bizi karşıladı ve hemen Osman’a telefon açtı. Osman evde olduğunu söyleyince bizde hem Ümmühan Teyze ile bayramlaşalım hem de Osman’ı biraz eskilerden konuşturalım istedik.
Tam kameraları kurarken Ümmühan Teyzenin damadı İsmet Bey ve kızı Hatice Hanım geldiler.’’Osman sende babanın resmi var mı onu da yazımıza ekleyelim’’ dedim. Kendisinde babasının bir resmi bulunmadığını söyleyince gerçekten şaşırmıştık. Tam o sırada Hatice Hanımın sesi geldi ’’Adem Bey aradığınız her türlü belge ve bilgiler bende mevcut ‘‘ deyince çok sevindik. Bu belgeler ilerideki araştırmalar için çok büyük önem taşımakta gerçekten. Hatice Hanımın kültüre ve tarihe benim gibi çok önem verdiği bana anlattıklarından da belli idi.
Bu arada Ormancı Çetin Amca’nın kızı Fatma Hanım bize ikramlarda bulundu. Onun her halinden belli idi asil bir ailenin kızı olduğu. Bu arada Ümmühan teyzeyi de fırsat bu fırsat biraz konuşturduk. Mehmet amca ile geçen 53 yılı birkaç cümleyle özetlemişti aslında. Evliliklerinin güzel bir evlilik olduğundan, Mehmet Amca’nın misafire olan düşkünlüğünden ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerinin sağlamlığından bahsetti. Arkadaşlarıyla düğün yapmaya gider 10 gün sonra eve geldiklerinden bahsetti mesela.’’Arkadaşlarından çok fayda gördük, aramızda hiçbir husumet olmazdı’’ dedi.
En son 1981 yılında evinde yemeğini yediğimiz Ümmühan Teyzeyi 32 yıl sonra bugün yeniden gördüğümde bir şeyin hiç değişmediğini fark ettim. O gülümsemesi ve nurlu yüzü... Evden ayrıldıktan sonra Osman bizi babasının berberi olan adaşı Berber Osman’a götüreceğini çünkü orada babasına ait bir resmin bulunduğunu söyledi. Berber Osman’ın evine vardığımızda bizi gençlik yıllarından kalma burma bıyıklı aslan gibi namı değer bir resim bekliyordu. Elbette bu resmi kopyalamak gerekiyordu ve kameramı alıp bu resmi arşivime ekledim. Oradan rahmetli Mehmet Büyüksarı’nın mezarını ziyaret ettim ve dualar okuyarak mezar resmini çektim. Sırada Ormancı Çetin Amca’nın Eldirek Köyü’nde oturduğu evinin yolunu tuttum.
Ormancı Çetin Amca da Esat Göksu’nun anlattıklarını onayladı.. ’’O dönemlerde lafımın üzerine laf koyacak yoktu, görevimi 25 yıl at üzerinde yaptım dedi. Çetin amca konuşmalarında Sin, Kef kullandığı için her sözünü kaleme alamasam da kendisine bu hoş sohbet için ve bu yazıyı oluşturmamda adı geçen bütün değerli insanlara teşekkür eder, kendilerine uzun ömürler dilerim. Devamı gelecek.
ADEM GÜNGÖR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.