- 570 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
neyse
Hasret var bavulumda, meçhule yürüyorum.
Suçsuz düşlerim dar ağacında ibret gösterisi,
Hayallerim ise yağmalanıyor,
Korkuyorum!…
Bu yüreğimin ağlamaklı kısık sesi,
Üşüyorum!…
Kulaklarını iyi aç ve rüzgarı dinle…
Haşmetli uğultusuyla bak ne diyor;
Benim dilimde, …
Neyse!
Zihnimde sen, dilimde ayrılık şarkısı var son günlerde. Yüreğimin verdiği acılara da eskisi kadar dirençli değilim.
Bir sonbahar olsa gerek şimdilerde yaşadığım. Garip, hüzünlü, soğuk ve sarı… yoldaki kuru yaprakların çıkardığı hışırtılar bile, yokluğunda içimi ürpertmeye yetiyor. Omzuna yaslanacağım sağlam ve inanacağım yüreği mangal insanlarda senin gibi bir bir yalnızlığa itiyorlar beni. Acizliğimle birlikte, sarı kuru yaprakların ve o nemli kara toprağın üzerime örtülmesini engellemek için hiçbir neden kalmıyor yavaş yavaş.
Duyduğumda sağır olmayı yeğlediğim, beni yaşayan bir ölü eyleyen, yüreğime vurulan ilk ve en ağır darbe, taşıyamayacağım yük,ve nedenini anlayamadığım, beynimdeki sessiz, bir o kadarda sebepsiz fırtınalara sebep kahrolası yalanlar…
Bir düşün;
Heba olup giden gençliğime ve sen sen diye çarpan yaralı kalbime acı ve ızdıraptan başka neydi ki verdiğin? Ne sevdiğini belli ettin bunca zaman nede sebebi belliydi terk edişinin.
Şimdi dar ağacında ibret gösterisi olan düşlerimi, yağmalanan hayallerimi ve sence infazı geciken yere batası bedenimi yok etme zamanı. Artık korkmuyorum!… Son deminde hayatım, son anlarımı yaşıyorum belki de; ve ciğerlerimin hakkı olan o son nefeste, her zaman ki gibi …… Neyse!…
bi_çare55
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.