Dünya öylesine kaotik bir düzenler toplantısının çatı ismidir ki bunun en mihenk noktası sayılacak bir zaman diliminde yaşıyor olduğumu anımsayıp ve hiç unutmadan dünyanın siyasi iktisadi ve dini gidişatı hakkında naçizane yargı ve önyargılarımı paylaşmayı umuyorum..

Varlığın ilk unsurlarında temel ayrımın ikilemden başladığını varsayıyorım ki yaratıcıyı bilenler ve bilmeyenler diye..Sonraki unsurlar ise kendi aralarında parçalanma yolunu tercih edegelmiştir günümüze dek..Yaratıcıyı bilip amaçlarına hizmet eden etmeyen ,bilmeyip te bilenlerle iyi geçinip geçinmeyenler vs.vs...Ayrışmanın ilk zamanlarında bu gidişat aileler üzerinden monarşik yapılanmaları dünyaya nakşetmiştir..Monarşik idarelerin olmadığı site ve etnisite unsuru pek azdır kanımca..Günümüzdeki milliyetçilik akımlarının temelinde soymonarşisi yatmaktadır.

İnsanların en çok parçalanmaya gittikleri konu dalı ki siyaset ve ekonomi alanlarını da işgal etmiş dini bölünmeler ve bunun hala süregeliyor olmasıdır..Yaradanın davetinin tek oluşu ama davetçilerinin çok oluşu ayrıca zamanın insanı jenerasyonlar noktasında evriştirmesi hasebiyle günümüzde insan sayısı kadar mezhep ve bunları yönlendiren dini akımlar bulunmaktadır..

Esasında Yaratıcı tek ve davetse tek yönedir..Ama bakış açıları insani cereyanlar bu tekliğe karşı savaş halinde olmayı tercih ediyor olması ilginç ve bir o kadar da hazindir...Varlığın ebedilik zannı her halde insani cereyanların gaflette bulunma halinin tezahürüdür..

Yer yüzündeki ilk kurgusal savaş musevilerin insanlığa ve yaratıcıya karşı girişmiş olduğu kendilerince kutsal addettikleri savaştır..Yaratıcının onları emsal ve örnek cihetinden kutsamış olmasını değerlendirmek yerine bunları üstünlük aracı olarak saymış zamanımıza kadar gelmiş dinsel bölünmelerin önderi olmuştur..İnanç yönünden en aykırı bölünmeye maruz kalan ise zamanın evrimyle mantığı saf dışı eden bir mekanizmanın önderi olan hristiyanlık ve gruplarıdır..

Saymış olduğum sebep ve oluşumlar ışığında ekonomi ve sosyal yaşantının pek çok unsuruda merkezde bu ayrışmaların hizmetindedir ve bu ayrışmaları kullanan gizli ve açık önderlerin tekelinde bir dünya servetine kanal olmuşlardır..Bu kanal simgesine örnek olarak katoliklerin papalığını başlıca örnek addetmem yanlış sayılmaz heralde..Yaratıcının hakimiyetini semavi yönlerden tanımayan insanların çokluğuda şaşırtıcıdır üstelik..Budizm,şintoizm ve konfüçyüse inanan kesimlerde bu konuya yaptığım örneklemedir..

İnsanlık bu oluşum ve etkileşimlerden bağımsız olarak dünya denen bu kaotik yapılar bütününün bir parçası olmakla beraber yaratıcısına sorumluluğu nispetinde değerli bir etkendir..Yazmış olduğum deneme planlamış olduğum serinin ilk adımı olduğu ve seçmiş olduğum isme hizmet etmesini umduğum bir besmeleden ibarettir.. saygılarımla...