- 631 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
sil baştan
bi insan bi filmi izlemek için maksimum ne kadar çaba gösterir..ben gösterilebilecek tüm çabaları gösterdim üç gündür; fakat sonuç hüsran..
çok paramız olunca kendime home theater kurdurcam..
sadece dokuz dakikasını izleyebildim inanabiliyor musunuz ya..!
uf neyse, önemli insanlar panik olmazlar..
nasıl olmazlar, öyle güzel olurlar ki..
o kadar modernim ki, hastalıklarım bile cafcaflı..
"nen var yamur.."
"brucellayım, panik atağım da var.."
yaklaşık iki saat kadar önce yine bi atak geçirdim ama sanırım artık alıştım o ruh haletine, en azından bu kez çığlıklar atıp alışveriş merkezini başıma toplamadım..
lanet olsun, cumartesi günlerini alışveriş merkezlerinde geçiren tikkycan kızlar gibi gözüktüm bi an; ama hayır..durum hiç de sandığınız gibi değil..
dün sınavdan sonra polymorphism üzerine kafa yorduk biraz, sonra benim moralimin üzerine pisledi birileri, ardından amonyak özlü leke çıkarıcılarla temizlemek için muhallebiciye gittik..
tanrım yan masamda oturan kadını görmeliydiniz..
eğer kadıköy gibi ileri düzeyde medeni! bi yerdeyseniz, para karşılığı vücutlarını teşhir eden bayanların da ne kadar medeni olduklarını görürsünüz..kadının çaprazındaki masadan, hayvani bakışlı adamın suratındaki iştahı görmeliydiniz..!ya kadının bundan haz duyabilme olasılığı var mıdır, var ise bu insanların ahlak duygularını nasıl üç kuruşa satmışlardır..
o şokla otobüse binip dedeme gittim..akşam saat sekiz sekiz buçuk gibi boğaziçi köprüsünün trafiğini, panik atağı olan biri gibi tasavvur edin; evet rezalet bi yolculuktu..
neyse ki, yengem harikulade yemekler yapmıştı..
bazen beni mutlu etmek ne kadar da kolay oluyor..
ve sonra yine erik ağacımızın dalları ve dalları arasından gözüken manzara düştü aklıma..
su gibi, öyle berrak ve duruydu ki..
gidip kendime bi nescafé classic alacağım, tanrım bunu neden yapıyorum yine reklam yaptım..
ah bu koku..
şimdi kırıldıklarımı bile unutabilirim..
tanrım insanlar neden bu kadar bedava..bu kadar bi içli yaratık olarak sanki özenle seçiyorum karşıma çıkacak his yoksunu insanları..hepsi mi tınmaz olur..
bazen onlara benle dalga geçmeleri için ufak fırsatlar veriyorum, inanamayacaksınız ama bundan mutluluk duyuyorlar..o anki hallerini görmelisiniz, çocuklar gibi şen oluyorlar, hani bi hatamı gün yüzüne vuruyorum ya, değmeyin keyiflerine..basit insanların da mutlu olmaya hakları var, hislerini epilatörle aldırmış dahi olsalar, onun bile acı duymamak için buz haznelisini kullanmış dahi olsalar, arada gülücüklerini, içten gülücüklerini görmek keyif verici..
ömrünüzde bi defa, güneşe göz kırpmanıza anlam veremeyen insanların sizle dalga geçmelerine izin verin, gözlerinde sanki çok önemli bi iş yapıyorlarmış gibi bi ifade göreceksiniz, bırakın bu keyfi yaşasınlar..
biraz daha uğraşacağım şu dosyaları cdye yazdırmak için, ah bu lanet olası kodlar..
eyv..
YORUMLAR
çocuk kalmasına kalında...
erik ağacı biraz sakat olabilir...
hani sevgi dolu bazı insanlar vardır...her elini insana uzattığında parmağı kırılan...biri kırılırken öbür parmağı iyileşir...daha sonra bileklerini kırarlar insanlar ve en sonunda ne yazık ki kollarını...
bence bu kadar kırıklık içinde yaşamaya çalışan sevgi dolu insanlar için erik ağacı tehlikeli...sanırım bu yazarın tarzı hoşuma gidiyor...epey yüksek bir puan bendende...
9+1=10...tbrklr...