Araba hırsızı

• 12 Nisan 2008 Cumartesi 14:07:34

Sabah dükkânda oturuyorduk. Gazetelere bakarken Arkadaşlarda biri içeri gelir ve
-Ya duydunuz mu? Faruk’un arabası çalınmış.
-Yapma ya, peki nasıl olmuş?
-Gece dükkânın önünden düz kontak yapıp götürmüşler.
-Faruk nerede şimdi?
-Karakola bildirmeye gitti gelir şimdi. Sanırım birazdan gelir.
Neyse aradan epey zaman geçer ve Faruk gelir. Moralinin bozuk olduğu her halinden belli oluyordu.
-Selamun aleykum
-Aleykum selam. Geçmiş olsun Faruk’cum.
-Sağolasın, ne yapalım cana geleceğine mala gelsin.
Ben hemen çay söyledim.
-Peki, polis ne dedi?
-Araştıracaklarmış. Büyük ihtimalle para sızdırmak içi yapılmış olabileceğini söylediler. Artık bakacağız. Sizin işler nasıl bir şeyler oluyormu.
-Bildiğin gibi iş de idare ediyoruz.Sende bunu fazla düşünme artık, bulunur herhale
Faruk,çayını içer ve
-Ben gideyim artık dükkân kapalı zaten, geçte kaldım hadi görüşürüz.
-Güle güle.
Aradan birkaç gün geçer bir ses çıkmaz. Hatta herhangi bir gelişme olup olmadığını telefonda soruyordum. Ertesi gün Faruk’a bir telefon gelir ve
-Eyer arabanı istiyorsan bize beş milyar para vereceksin yoksa arabayı hurdaya veririm
Faruk hiddetli bir şekilde
-Sana beş kuruş para verenin gelmişini geçmişini der ve çok ağır laflar söyler derhal arabayı getirin yoksa seni benim elimden kimse alamaz ona göre.
Der ve telefonu kapatır. Bizde dükkanda oturuyorduk ve Faruk’un bize doğru sinirli bir şekilde geldiğini gördüm. İçimden galiba bir gelişme var dedim ve öylede oldu. Faruk içeri girer ve selam bile vermeden
-O şerefsiz benden 5 milyar para istedi biliyor musun?
-Ya nerden bileyim. Ee ne yaptın.
-Ne yabacağım bende ağzını payını verdim.
-Polise söyledin mi bunu peki?
-Yok ya, zaten sinirleri bozuk ne yaptığımı biliyor muyum ben?
-Söylesen iyi olurdu.
-Gel beraber gidelim o zaman
-Olur olur ne demek
Karakola gider ve durumu anlattık hatta bir iki şüphelinin izini de bulduk derler. Onlar olabilirler kısa zamanda size haber vereceğiz derler. Bizde karakoldan öylece cıktık. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Faruk’a tekrar bir telefon gelir ve der ki
-Seni son kez arıyorum eyer beş milyarı vermezsen arabayı parçalayıp satacağım.
-Kardeşim ben arabadan vaz geçtim. Seni de Allah bildiği gibi yapsın, ya arabayı bana getir ya da bir daha beni arama.
Der ve telefonu kapatır. Polislerde az çok kimin araba çalacağını bildiği için izini bulmuşlardı. Aradan üç gün geçtikten sonra Faruk’a telefon gelir ve arabanı bulunduğu yeri tarif ederler ve gittikleri yerde arabayı terk edilmiş vaziyette bulurlar. Arkadaşın başına gelen bu olayda böylece kazasız belasız atlatılmış olduk. Sizlerle paylaşmak istedim. Saygılar.