- 384 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Emeklilik
6. kattaki evimin arka balkonunda oturup, bu evin neden ön balkonu olmadığını düşünüyorum; sonra tam tersi olsa tam tersini düşünür müydüm diye düşünürken martıların düşüncesizce ve çığlık çığlığa kanat çırpışları ile irkilip bu hızlandırılmış uçuş gösterisini düşüncesizce izlemeye başlıyorum…
Panik halinde mi uçuyorlar, bana mı öyle geliyor, yoksa martısal bir panik tatbikatı mı yapılıyor, yapılıyorsa benim mi haberim yok? Martılar martısal beyinleriyle tatbikat yapabilir mi? Yapabilirlerse de bana neden haber verilsin ki? Ben martısal beyinlilere uçuş izni veren kule görevlisi miyim? Derken hepsi çok havalı bir şekilde Ege bölgesine doğru uçarak ıraklaştılar. Dakikalar sonra tatbikatı kaçırmış ya da iplememiş bir martı göründü gökyolunda; beni görünce buradan bir martı sürüsü geçti mi birader diye sordu. İlk kez bir martının sorusuna muhatap olmanın şaşkınlığını üstümden atarak ve fakat hiç konuşmadan elimle güney bölgesini işaret ettim. İki tam bir yarım çığlık attı ve gitti... Küfür mü etti, hadi be mi dedi, Ege bölgesine gidilecekti neden Güney’e gitti bu kuş beyinliler mi dedi… Anlayamadan; kanatlarını çırparak ve doğası gereği uçarak gitti.
Kılavuzu “ben” olan, tatbikatı kaçıran ya da iplemeyen kuş beyinli martının rotası ipsiz sapsızların bolca olduğu güney sahilleri…
Kaç gündür kuşlara ekmek atmadığımı düşünüp mutfaktan bayatlamış ekmekleri ıslatarak, bizim binayla kıyaslandığında yandaki daha az katlı olan komşu binanın kiremitlerinin üstüne şandelledim. Kiremit üstü ekmekler bazen kapış kapış yenilirken bazen birkaç saat boyunca hiçbir kuş türünden gelen giden olmamasına üzülüyor, sonra gelip tırtıklamaya başlamalarına seviniyorum.
En çok ekmek servisi yapıyorum. Arada yenmeyen kahvaltı artığı yumurta; hatta kimi zaman sucuk bile şandellediğim oluyor. Hangi kuş türünün hangisini yediğiyle ilgili bir istatistiğim yok henüz. Bunu emeklilik döneminde yapmayı düşünüyorum. Şu an tek bildiğim yan evin çatısına şandellediğim yiyeceklerin bir süre sonra baktığımda tabak görevi gören kiremitlerinin tertemiz olduğuna şahit olmam. Eğer Büyükşehir Belediyesi çöpçüleri sabahın köründe çatılara atılan ekmek vs. temizliği yapmıyorsa bunlar bir şekilde kuşlar tarafından tüketiliyor.
Tam çaprazım belediyenin otobüs garajı. Sabah kalktığımda birkaç otobüs, gece yatarken yüzlercesinin park halinde olduğunu görüyorum. Emekliliğimde böyle bir ek istatistik yaparak işi büyütebilirim. Sabah erkenden kalkarım, muhtemelen emekliliğin verdiği bir uzak gözlüğümde olur… Takarım SSK’dan alınmış gözlüğümü… Sonrasında göz mecbur bir dürbün edinerek; saat kaçta başlıyor bu otobüslerin kalkışları, hangi hattın otobüsü kaçta garajı terk ediyor ve kaçta geri geliyor… Kaza durumları gibi dallanıp budaklandırılabilir bir istatistikler silsilesi yapabilirim.
Emeklilik için tüm planlarım hazır gibi, geriye emekli olacağım günleri beklemek kalıyor. Sayılı gün çabuk geçermiş. Demek ki sayılacak gün miktarı bilinmezse çabuk geçmiyor bu zaman. Ki ben hiç bilmiyorum kaç gün var emeklememe.
En iyisi emekleme planı yapmak gibi salak düşüncelerden kurtulup emek harcadığım emeksiz günlerimin tadını çıkarmak.
Bir Çin atasözü der ki: “Bedava oturacağına bedava çalış.” Bedava oturulmuyor ki! Her şey çok para!
Ağustos 2013
ABDAL YAZILAR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.