- 698 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KAYBOLAN YILLAR
Siyonist kuruluşlardan cesaret ödülleri aldılar.
Bunun Siyonist İsrail’in emellerine hizmet için verildiğini anlamadılar.
İslam Medeniyeti’ne değil, Batı Medeniyeti’ne bağlandılar.
Batı Medeniyeti’nin Haçlı ruhunu, katliamcı ve sömürgeci özelliklerini bilmezden ve görmezden geldiler.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Eşbaşkanlığı’nı aldılar.
Bunun Büyük İsrail için İslam yurtlarını (Türkiye dahil) parçalama projesi olduğunu anlamadılar.
Medeniyetler İttifakı Eşbaşkanlığ’ını aldılar.
Haçlılar İslam yurtlarında binlerce medeniyet eserini yerle bir ederken, onlar kilise, havra, manastır, inşa ve restore ettiler, ibadete açtılar.
İslam ülkeleri işgal edilirken Musa’nın ve İbrahim’in yanında değil, Firavun’un ve Nemrut’un yanında yer aldılar, işgallere destek verdiler, demokrasi getirilmekte olduğunu zannettiler.
Bunların BOP için yapıldığını anlamadılar.
Haçlılar, yeni Haçlı seferleri başlattıklarını ilan edip harekete geçtiler.
Bunlar eski Haçlı seferlerini masum ve faydalı gösterme gayretine girdiler.
İslam Birliği’nin çekirdeği olan D-8’in önünü kestiler.
“Global” ve “Küresel” dünya’da bu oluşumlara gerek olmadığına inandırıldılar.
Afganistan’a, Lübnan’a, Libya’ya askerlerimizi gönderdiler.
Bunun BOP için jandarmalık olduğunu anlamadılar.
Malatya’ya füze kalkanı, radar ve dinleme tesislerinin kurulmasına onay verdiler.
Bunun İsrail’i korumak için olduğunu anlamadılar.
Yurdumuzun en stratejik yerlerine Patriot (mu acaba?) bataryaları kurdurdular, yabancı asker görünümünde ajanların yurdumuza girmesine onay verdiler.
Bunun İsrail’i güvenceye almak olduğunu anlamadılar.
İsrail, ABD ve Avrupa’nın Suriye’de isyan çıkarttırmak için kışkırtmalarına destek verdiler.
Bunun İsrail’in önünün açmak için olduğunu anlayamadılar.
ABD ile koalisyon ortağı olmakla iftihar ettiler.
ABD’nin ve Batı’nın istilacı, Haçlı ruhunu görmezden geldiler.
Ordumuzun istihbaratlarını ve istihbarata yönelik teçhizatlarını ABD ve İsrail’e bağımlı hale getirdiler.
Bunları ABD ve İsrail’in kendi lehlerine kullanacağını anlayamadılar.
“Arap Baharı” diye adlandırılan oluşumlara tam destek verdiler.
Bunun BOP’un tahakkuku için istikrarı bozup, işbirlikçilerini iktidar yapma oyunu olduğunu anlayamadılar.
İslam dünyasına “İslam Birliği”nin kurulması çabası yerine laiklik tavsiyesi turlarına çıktılar.
Bunun ne anlama geldiğini göremediler.
Sonunda Mısır’da İsrail, ABD ve Avrupa demokrasi maskelerini de çıkarıp, oyuna son verip, BOP için katliama başlayınca şafak atar gibi oldu.
Akparti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Hüseyin Çelik şöyle dedi:
-Biz Mısır’da Firavundan yana değil, Musa’dan yana duruş gösterdik. Daha fazla ne yapabiliriz? Biz tek başımızayız, dünyanın jandarması değiliz!
İyi de, neden tek başına kaldınız, “sorunsuz” komşularınız nerede? Koalisyon ortaklarınızın sahte dostlar olduklarını ve sizin de jandarma olmadığınızı yeni mi anladınız?
Başbakan Sayın Erdoğan’ın sözleri:
-Mısır darbesinin ve katliamların arkasında iki yüzlü Batı ve İsrail var!
Bu sözünü koalisyon ortağı ve müttefikleri ABD hazmedememiş ve şiddetle kınamış.
İyi de neyin arkasında kim var, ne ne için yapılıyor, kim iki yüzlü, kim samimi yeni mi anladınız Sayın Başbakan? Aynı tehlike bizim için de söz konusu, aynı tuzaklar bize de kuruluyor, diye iki de bir alarm butonuna basıyorsunuz. Koalisyon ortağınız, demokrasi havarisi ve müttefikiniz Haçlı’yı yeni mi tanıyorsunuz Sayın Başbakan? Tehlike varsa, tedbiri İslam Birliği değil midir? Hala anlaşılamadı mı?
Merhum Erbakan Hocamızın meşhur sözü ile noktalıyoruz:
-Siyonist o kadar ustadır ki, “Ben miii, ben hiç siyonizme hizmet eder miyiimmm?” marşını söylettirerek, seni Siyonizm ordusunda asker gibi talim ettirir.
Kaybolan onaltı yılımızın özeti budur.
YA İLAHİ!
Şaşmaz olan Sen’in Basiret’indir;
Yolu şaşırdık, Sen Basiret indir!
Ekrem Şama
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.