Vazgeçtim
Savaşımdan vazgeçtim. Koyverdim. Kaybettiğini bilmenin huzuru var taa içimde. Bida onu kusurlarıyla seven her hatasını bilen ama sabırla bir şeylerin düzelmesini bekleyecek bi hatun bulamayacak.
Roman etmezmişiz. Bilememişim. Birkaç cümle etmeyecek anıları roman yapmak için çabalayan ben, şimdi dönüp bakıyorum ardıma. Koca bi hiç diyemem doğrusu. Kötü günlerde oldu güzel günlerde. Güzel günler hep kötü günleri unutturdu aşk sarhoşluğunda. Ayıldığımda anladımki değmemiş hiçbi gözyaşıma. Sabrımı, sukünetimi hiç anlayamamış o. Anlar demiştim kendime. Elbet bi gün anlar. Anlamadı. Canı sağolsun.
Küçük oyunlarında eşlik etmedim sana. Duruşumu bozmadım. Basit bi aşk yaşamak değildi derdim. Küçük oyunlarında eşlik etsem kıymetlenir kazanırdım belki gönlünün en ücra köşesini ama kazanmak için asaletini kaybedenlerden olmak istemem.
Yanımda ‘seviyorum ulan!’ diye durmak zor gelmiş. Uzaktan seyretmişsin kendi hikayeni. Bitirdiğini bile bile. Mesafeleri bahane edip zaten bitecek diye kandırmışsın kendini. Kurduğumuz hayaller HİÇmiş gibi. Öylelerde.
Yazdım. Yazmayı öğrettin bana. Hayatımı, belki ölümsüzlüğü verdin. Bunca zaman yazdıklarımı yakıp atacak değilim ama biliyorumki tozlanacak bi rafta saklayacağım. Sil baştan başlayacağım yeni bi nefes, yeni hayeller, hatalardan alınan yeni dersler, azıcık daha olgunlukla. O hiç anlayamadığın sukünetle tebessüm ediyorum küçük oyunlarına ve yıkılmaz sandığın delik deşik egona.
Hatam diyemem ama doğrum değildin. Bida çıkma karşıma diye helal ediyorum hakkımı sana.
Sana yazdığım son sözlerde içten, ağlayacak kadar bile önemsemeyerek, affetmeyeceğimi bilerek veda ediyorum sana. Yollarımız yağmurun verdiği huzura eklenen gökkuşağı tadında güzel olsun. Elveda!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.