Ruhsal Romanın Okunduğu Sevi Karakterimsin
hayrettin taylan
İçsel ihtilalından arınmaya çalışıyorum. Yürek devletimdeki sevgi devrimini yaşıyorum. Uysal, huylarımın sınırını aşmayan, bütün aşklar kıyı yürek devletim vardı.Sen geldin aşk devrimi yaptın.Şimdi mutluca bu d’armadağınık yaptığın anları yaşıyorum. Ruhuma taktığın sevgi madalyanla anlara,anılmalara akıyorum.
Sevmek çok şeyde şıklığını veriyor.Hayatın meğer en şıklı sorusuymuş sevmek.Meğer bütün cevapların çözümüymüş.
-Sahi sensizlik kaç hüzne cevap olur ki düşünmek bile istemiyorum.
-Tiryakiyim artık, sözlerinde akan nehirlere.Ilık demlerin kıyısında bekliyor algıdan çıkmış söylemlerim.
-Derhal bir duruş sergilemeliyim.Gözlerinde kaldığım zaman kadar , zamanı ütülemeliyim.Oradan öteye de geçmek lazım.
-Aşkın tatlısı içinde.Baklava açmana gerek yok. Ama ev baklavasına da hayır demem …El baklavasında oklavalık demler de var. Oktavlarımı artırıcı anlardan arınmışım seninle…
Tek gerçek mutluluk, sahip olma karşılığının ,karşılığına sarmaş dolaş olmasıdır. İstendik paftalarda aynı haritayı yaşamın demlerine orman, deniz, ada, aşk, özel algılar karası yapmasıdır.
Bilincin kendisinden varlığın tekmiline sunulmak. Orada olasıl demlerde arınmak ve sonrasızlığa tespih ya da teşbih olmak.
Şimdi boncuk kaldığım çekilişlerinde sabrın imamesi elinde kopmasın. Şükrün ipi benim.İç çekilişlerimizi çekiyorsun.Büyük bir sınavdasın.Sınav sen’den de büyük.
-Kalemi benden yana yazılmış yazgının sınavıydı.Bu sınavda hayatın kazandı, tanınmış oldu hayalin, hayatın , hayata bakışın.Sen aslında benimle büyüdün.İlk kez büyümüşlüğünün filmini oynadın, film güzeldi, özeldi, ezberleri bozuyordu.
*Sığmadığın kabından taştın, en yakınlarına değdi emelin.Varlığın sana aitse, sensin.Sen dilek taşı gibi değilsin.Dilediğin gibisin.İnsan kendi dileğinin duruşunda akar.
-Ümitsizlik bal oldu, kaygı arısı oldum. Kavuşmak yüreğini ovuşmak kadar kedere dizildi.Her tanesi bir taneliğini tümleyen tespih gibi.
Şimdi tespitlerinde kaldığım ömrün silinmezlerindeyim.
İp kendi ipiyle cambazlık kıvamında çekildi.Aynı hizaya dizildik, aynı hizanın seyrinde, aynı hazırlığın dilinde teşbihlere özne olmak.Özünü avutmak, özünden çekirdeğe karşı gitmek.
Gitmeyi dizmek ancak böyle manaları ağlatan sözlerle olurdu.
Şimdi susmak zamanı.Zamanı gelmişken biraz susalım.
Ruhlar birbirlerine hisleriyle gider. Orada aşkı tümleyen duyuları besler.Ruhsal buluşmamızın kısmetinde akan kaderin film şeridiyiz seninle.Engeller ağlıyor yürek dizimizin dibinde.Dizelerde sana haykırışlarımın kırışıklıklarını biliyor yaşanırlık.Kaderin kısmetindeyim artık. Ruhum seni bulalı, kendimi de çok seçmeli buldum.Bu kadar özel bir ruhun kıyısında olmak huzur veriyor.
-Aslında her insan ruhsal bir romanın okunuşudur.Herkes ruhsal karakteriyle sevdasını okur.Karışlayışları bekler, ruhsal okuntularda.
-Bir gün kendini bulduğu bir ben’in kahramanı olur , sevda denizine yelkenlerini indirir.Abalar süslü zamanın telinde okunur.Ömür, kendi kıyısını o demler sanar.Hayatımızın en anlamlı, en karışık, en aşılmış, en anlatılmaz demi olur.Sevmek, yaşadığımız hayatın on misli demlerini sunar.Bizi binlerine bitmezlerine alır yaşatır.
-Binlerce hayale harcadığımız zamanımız heba oluyor.Neden onca hayal yerine bir gerçeği senli zaman yapmıyoruz.
Özlemek, yanında olmayı tüttürürken , yakılmış demleri neden yaşamıyoruz.Gülüşünde gül gibi açılmak varken, neden uzakların dikenlerinde kanıyor yüreğim.
-Sevmek, hep sabır mıdır?
Sevmek, selametin seli olmak mıdır? Öylece akmak mıdır?
Şimdi ruhuma ne düşüyorsa düşlerinden arınmış sulardandır.Islak bir geleceğin nemli yazgısıyım. Kurumaz sen gelene, sen ölen dek.
Bu sevda çınarın gövdesi sağlam , bu sağlamlığın kavıyım.Yanışım aşk kadar kadim, sen kadar kadri, ben kadar Sabri , hayat kadar hayati bilesin cançiçeğim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.