- 613 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SICAK PARA TEHLİKESİ(2006)
YAZMAZ KASA
M.HANEFİTAŞKIN
SICAK PARAYA DİKKAT VE BİR SENARYO
Merhaba okuyucularımız bende artık vav ailesine katıldım. Söze şairin bir mısrasıyla başlamak istiyorum.
“ gelin gülle başlayalım söze” diyor şair.
Evet bende gülle başlıyorum ve güle , gülün sahibine selam ediyorum.
Efendim bende bu köşede size dilim döndüğünce ekonomik konuları anlatacağım.benim dikkatimi çeken konu olan sıcak para yani reel yatırıma dönüşmemiş,faiz repo ,tahvil, bono, hisse senedi gibi nakide eşdeğer ( bilançoda hazır değerler olarak gösterilir.) yabancı yatırımlarının riskli ve tehlike durumuna dikkat çekmek istiyorum.
Son verilere göre İstanbul menkul kıymetler borsasında işlem gören hisse senetlerinin toplam değeri 183 milyardır. Bu hisse senetlerinin %58 iyani 106 miyar dolarlık kısmı yabancı yatırımcılarındır ve neredeyse likittir.
Borsada işlem yapmak yani para kazanmak için istiyorsanız spekülasyon yaparsınız. Tabi bunu küçük çapta yaparsanız fark edilir ve işlem yasaklısı olursunuz. Eğer sadece alım satım karları ve temettü gelirlerinin üstünde daha fazla bir gelir bekliyorsanız fırsat beklersiniz yani herhangi yani herhangi sıradan bir olayı bile bahane ederek piyasanın çalkantısından yararlanarak , yatırım araçlarını kullanarak müthiş, yasal ama haksız bir gelir elde edersiniz. Tıpkı 2001 krizinde olduğu gibi.
Deusthce bank 2001 yılında bir gecede 500 milyon doları çekerek ilk olarak para piyasasından çıkmıştır.Bu operasyondan ne kadar kazandığı meçhuldur. Maalesef ülkemize gelen her yatırımcının spekülatif bir amaç güdüp gütmediklerini bilmiyoruz.. malumunuz önümüzde sancılı bir cumhurbaşkanlığı seçimi var. Eğer bir çıkmaza girilirse bu seçimde ne olur kimse bilmiyor.
Teknoloji ilerledi. Artık dünyanın her yerinden imkb de gerçek zamanlı olarak işlem yapabilirsiniz. Bu olsa olsa birkaç dakikanızı alır. Eğer bir sabah uyandığımızda orta büyüklükteki 5 yabancının elindeki hazır değerleri nakite çevirmek için harekete geçerse
Ne olur biliyor biliyor musunuz? her şey allak bullak olur peşin her şey çorap söküğü gibi gelir
Şimdi senaryoyu beraber yazmaya başlayalım. Bakın burada felaket tellallığı yapmak istemiyorum. Sadece bir tehlikeye yüksek bir riske dikkat çekmek istiyorum.bu riske değer mi ona siz karar verin.
İlk önce satışlar başlar. Tahtakale piyasası normal dışı satışları fark eder ve döviz fiyatını biraz yükseltir.bunu fark eden diğer yatırımcılarda hisse senetlerini satmaya başlar ve belli bir kırılma noktasını geçtik ten sonra satışlar ivme kazanır ve herkes elindeki hisse senetlerini satma emri vermeye başlar. Bir süre sonra bu satışlar zararı durdur emirlerine dönüşür. Ve bir anda ilk seansta %20 ye varan düşüşler olacak.belki de borsa işleme kapatılacak.
Peki nakit para ne olacak. Nakit para ytl olduğu için ülke dışına çıkaramayacaklar.ve yabancılar ellerindeki nakit para ile merkez bankasına müracaat edip döviz isteyecekler. Bunu yaparken ellerindeki nakit parayı dövize çevirip ülkelerine geri döneneceklerini söyleyecekler. Aslında böyle bir mecburiyetleri de yoktur ya, öyle bir imaj vereceklerini söyleyelim daha doğru olur.Piyasadan Euro ve dolar talep edecekler.Tabi piyasada yeterli miktarda dolar bulunmadığı için merkez bankasına müracaat edecekler. Merkez bankası döviz rezervi son verilere göre 58,5 milyar dolardır. Ama bunun tamamı kullanılabilir durumda değildir. Rezervin bir kısmı banka karşılıkları teminatlar vs...dolayısıyla merkez bankası iç ve dış piyasalardan borçlanma yoluna gidecek ve ihale açacak tabi aç vampirler merkez bankasının zor durumda olduğunu görünce rekabete gitmek yerine ittifaka gidecekler ve faizler bir anda %5000 lere fırlayacak az önce “döviz ver ülkeme gideceğim” diyenler bir anda borç verenler durumuna dönüşecek ve pozisyonlarını değiştirecekler. 2001 i hatırlayın gecelik faiz %5000 ne çıkmıştı. Ve Türkiye bir on yıl öncesine daha dönecek. Bu bazen bir kişi eli (para sihirbazı George Soros) ile bazen de bir konsorsiyum eli ile olabilir.Bazen bir devlet başkanının bir büyük yatırımcıya ricası ile olur.
Bizce sıcak parayla böyle bir risk alınmamalı. Böyle bir risk var ama zamanını kestiremiyorum.
Bu yazı felaket telalığı yapmak için değil, İstanbul dan otobüsle dönerken yanımda oturan eski bir partinin yıldırım ilçe başkanlarından –şimdi enerji sektöründe çalışıyor.- çok değerli bir ağabeyimizin uyarısı ile yazıyorum. Zira enerji sektöründeki bu ağabeyimiz bazı yabancı ortaklı bazı faktoring şirketlerinin dolar euro bazında kredi verebilmek için şirketinin kapılarını aşındırdığını söyledi. Ve krediyi ytl bazında istediklerinde ise fiyatı faizi yükselttiklerini söyledi.
Size Sermaye piyasaları ve finansal kurumlar kitabımdan özet bir alıntı yapıp bitireceğim.
“hisse senedi fiyatlarının trendin yönünü tahmin etmede kullanılan en eski teknik analiz yöntemidir.dow teorisi, piyasa analizlerinin amacının aslın “piyasada fiyatların gidiş yönünü belirlemek” olduğu görüşüne dayanmaktadır. Bu teori dow&jones company kurucularından Charles Henry Dow tarafından ortaya atılmıştır. Günümüzde teknik analiz başlığı altında kabul edilen öğretilerin çoğunluğu bu kuramı baz almaktadır. Hatta Dow
teknik analizin büyük babası olarak kabul edilmektedir.
Dow teorisine göre, bir hisse senedinin üç önemli hareketi vardır. Bunlardan birincisi hareketli fiyat değişmeleridir. İkincisi, kısa sıçramalar şeklinde görülen iki haftalık yada aylık fiyat hareketleridir. Üçüncü hareket ise , en önemli fiyat hareketi olup genellikle 4 yıl kadar (genel seçimlerin üzerinden kaç yıl geçtiğini düşünün) sürmektedir. Burada en önemli konu ise çeşitli fiyat hareketlerinin birbirinden nasıl ayrılacağıdır.
Dow teorisine göre, göre hisse senedinin üçüncü hareketi, boğa veya ayı piyasası olarak ifade edilmektedir. Boğa piyasası yükselen piyasayı ayı piyasası ise gerileyen piyasayı tanımlar. Boğa piyasası kendi içinde üç safhaya ayrılır. Birinci safha durgun piyasadaki değişikliği hisseden bazı ulusal ve uluslar arası yatırımcılar. Cesaretlerini kaybetmiş bazı yatırımcıların hisselerini satın alırlar. Bu safhaya toplama safhası denir. İkinci safhada ise işletme kazançlarındaki artış ve ekonomideki canlanma sonucu işlemler artmaya başlar. Üçüncü safhada ise gelişmeleri duyan halk hisse senedi almak için borsaya hücum eder.bu safhada hisse fiyatları hızla artar.spekülatörler ve profesyoneller ellerindeki hisse senetlerini satarlar.Ayı piyasası da boğa piyasası gibi üç safhada incelenir.Boğa piyasasının üçüncü aşaması aynı zamanda ayı piyasasının birinci safhasıdır. Ayı piyasasının ikinci aşaması, panik satışlarının yaşandığı bir safhadır.üçüncü safha ise, paniğe kapılmış cesaretleri kırılmış yatırımcıların fiyatların iyice düşmesine neden oldukları dönemdir.”
( Anadolu üniversitesi yayınları sermaye piyasaları ve finansal kurumlar kitabı sayfa 83)
AMAN DİKKAT!
27/12/2006
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.