- 1490 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Gecemin öteki yüzü
Yeniden ""merhaba"" canımın içi!
Biliyorsun ki ; yolculuklarım kendi içimde seninle devinirken, sorgulamalarım hiçbir zaman bitmez. Yaşadıklarımızla, yaşanmışlıklarımız arasında dolanan benliğim yorulana kadar süreç devam eder. Kanımda dolanan tek sen değilsin aslında; tutku, aşk, sevgi, merhamet ve şefkatle var içimde.
Sevdiklerimiz, hatta sevmeyenlerle olan kocaman bir dünya burası. İçimiz de; gece olunca, ışıkları yanan, ortasında karanlığa bürünen, sabahına güneşe terk eden, hiç bitmeyen, sevinen, yorulan, eksilen, hep yeniden doğuşlara gebe bir şehir var.
Sinirlerimiz zıpladığı anlarda, korkunç baş ağrısıyla bizi rahatsız eder. Minik bir içten tebessümle çılgına çevirir. Nefes alışımız eksik kalırsa azalır, astım krizine tutulmuş gibi titrer. Sevgi akmazsa kanımızda, damarımızda, sularımız akmaz, kurur toprağımız yarılır, çatlar. Yağan yağmurlarla ıslanır, içimiz dışımız temizlenir.
Sonbaharda içimizde birikmiş, duygularımız sarı yapraklarla uçup gider. Kışın lapa lapa yağan bembeyaz karla arınır, saflığın asaletine sığınır. İlkbaharda çiçeklenir şahlanır binlerce uyuyan börtü böcek uyanır, hatta tomurcuklarI yeşillenir. Canımıza can katar. Yaz mevsimiyle, yanık yüreğimiz kavrulan tenimiz aslında olgunlaşmış meyve haline alır. Ve biz bu şehirde her mevsimde ölür, diriliriz.
Bu şehir dün geceden beri
Gri bulutlarla kaplı.
Gizlenmiş sanki, ay ve yıldız
Gök yağdı ha yağacak!
Denizin nemi duvarları üşütmüş
Kaldırımları ıslatmış,
Rüzgarı ayazına bürünmüş
Hasret pınarlarını delice akan sular boğmuş
Yasemin mis kokusu arasında
Bu şehir hüzün kokulu!...
Bu şehir masallar ülkesinden bir köşe
Belki de beyaz bir yelkenli
Belki de keşfedilmemiş bir liman
Damla damla sevgi kokuyor…
Şehrin içinde sevgi, aşk, tutku ve kara sevda
Dört mevsimi hatta altıncı mevsime gebe!...
Bu şehirde saklı bahçenin has gülü, bülbülü
Görebilene, hissedebilene
Bahçesi gerçeğin, hayatın ta! kendisi!.
Oyuklarında ıslak yakamozlar
Sabahın güneşinde parıltılı…
İçinde anılarla süslü bahar.
Tutkulu, kapısı başkasına içinden kapalı
Akşamında bütünlenip sevişen aşık
Sonsuzluğa uzanan pencere!…
Bu şehir de ne ararsan var aslında!
Yeter ki; yüreğin pusulan,
Gönlün sevgi dolu
Ruhun, benliğin bir olsun…
Bu şehir biraz sen, biraz ben
Sevgi kokan dağıtan,
Hep biziz aslında!...
İşte sevdiğim, her insan keşfedilmeyi bekleyen bir şehirdir aslında!..