İlim Gülüsün Şulenar…
hayrettin taylan
Buğulu düşlerin ardından özlediğim, ilim gülüsün.Kırmızların yeşeriyor düşünce bağlarımda.
-Dudak uçlarında yazılacak aşk destanımız var diye geldim. Kahramanlığım bütün doğal destan kahramanların büyük.Olağan olanı değil, gerçek olandan epik yürüyüş.Lirik duruşunda susuyor eskiz özlemlerim.
-Çok eski bir gelenek olan yalnızlığımdan alıp çok kalabalık senli demlerin kültlerinde kaldım.
-Efsaneler okudum yürek başında.Tanımsız kalmış hayallerine gerçeğimden sular ekledim.
-Aşkınla demlenmiş yarınlar demledim yar ocağımda. Kucağımda şekerlenmiş özlemlere geldin.
-Artık içilmelik bir halin belirtme halindeyiz.Tüm ekleri çekimlemeye gerek yok.
-En özel hal sarılmaktır.Sarılmak dil bilgisini aşar, ruhun, özlemin, hasretin,zararsızlığın, bizli anların fotojenik tanımsız anıdır.Ruh bilgisi ancak açıklar.
Öpücükleri durdurmak mümkündür ;ama seni öpmeyi özlemeyi durduramam ki?
-Şimdi yine özlemişim sabahı.Artık sabahları senin başlattığını inanmaya başladım.Gün’eşimi sen doğuruyorsun. Kadınsal ışıltınla başlıyor sabahlarım.
“Benimle çok hayal kurdun,
Artık yaklaş!”
Cahit Zarifoğlu
Artık yakın demlerde içir beni zamanından. Amansız kalsın, kalakalış kavı.Yüreğinde yansın dünya.Küllerim beni kulluğa alıştırır.Sen gülsün , sen gülden arınmış ömürsün.Kutsi bir arınış zamanısın.
-Özleyişim bu yüzden kavuşmaya kafiyeli.Bekleyişimin imgeleri bu yüzden m’anaları ağlatır.
Hangi yağmış hali ellesem, ellerinin sıcağı ıslatıyor ruhumu.Özlemişim demek.Islak bir gelecek var kalbimde.Kalbime kadar inmiş sızılarının sözleri var.Sözcüklerin demliyor içimdeki ç’ayı.
Zamansız, şekersiz, sensiz içilmez bu dünya.
Bu tadın yaşanırlık dilisin.
-Aşkı , annesini bekleyen bebeğin gözlerine benzetirim... Gülücüklerden sonra ağlayan bebeğin hali gibi öylece , öylesi, ısınsı, sensi, ıslasıl duygular içindeyim.
Kapı açıldı, özleminden yürüyemeyen bir bebek gibi gülücüklerimle yatağımda kıpırdadım, cennet kokumu özleyen bir anne gibi sarmaladın.
-Acıkmışlığım başlıyor.Aşkın memesinden demler sunuyorsun.İçiliyorum dünyana.
Ezberlenecek sevgileri yaşıyorum gözlerine bakarak.
Kirletilmemiş dünyanın içinden alıp tertemiz dünyana alıyorsun. Orada olmanın asilliğinde artıyor asaletim.
İçimde durulanmış karakter şehirlerinden özel bir harita kuruluyor.Seni haritanın ortasında sevdamın başkenti olarak aşk rengimize boyatıyorum.Yeşil gözlerin kadar yeşil kalıyor bir günler.
Bir gün diyorum, bir ömrün bir gününden bahsediyorum.Anlamışsındır artık.
“Ben kattım sana biraz,
öyle sevdim seni
Çünkü senden bensiz; o kadar güzel değilsin hani...”
Özdemir Asaf
Dedim ya cevabın sevabında olduğun sorusuz, sorgusuz, suskunluktayım.
-Susamış yarınların konuşkan cümlelerinde yıkanıyor yüklemin.Özne olarak akan şelale gibiyim.En yüceden, en derin yüreğin derinliğine güzel manzaralara bırakarak iniyorum sevda yerimize.
-Seni sevmenin en yüce yerine varıyorum.Varmak ne kadar kutsal, kutsallık ne kadar insanı asil yapıyor. Şimdi bu varışın dizelerinde kaç imgeye sığınacak yenge halin.Sana yenge demek isteyen sözcüklerin yeğenleri var.
-Sana anne diyecek yarınların cümle başları var.Senin için,benim içim büyüyecek hayaller var. Bir hayal ki en kutsi yarayı dize getirir.
Penceresi açık gelecekten seslendin sevdaya.Sesini duydu özlemlerim, bekleyişlerim.
-Bir ömür, sesini ezgi olarak dinlemeye razıyım.
Öylesine güzelsin ki düşler diş geçirmez oldu m’analara.Bahtının güzel defterinde yazılmayı seçmiş k’alem gibiyim.Yazgıdan öte bir yerdeyim ki yarim kadar yazılmış ömür olayım…
-Yeşilleniyor ömrün baharıyım. Kaç bahara sığarsın bilemedim.Yazgının yazını yaşadıkça baharlar geçiştir gülüm. Yazgının hasılat rekoru kıran demlerindeyim.Bir mahsul verdi aşk.Aynı tadın yüreğinde
buluşturdu bizi.
-Simge durumu küçültülmüş umudun cevheriyim.Küçültülmek aşkın hazinesini bitirmez.Büyük simgeler yüreğimizde kalsın.S’imgen bütün anlamların elementi gibi içimde şifrelenir.Sen sözsüz bir kitap gibi sakiliğini bakiliğime ekledin.
-Sansürlemeyeceğim soyunuk özlemlerimin istek cümlesini.Bir cümlenin en çıplak ifadesiyle seni istediğimi haykırıyorum.Bütün soyunukları giyindiren cümlelerimle sendeyim.
-Sen giyinme, beni ilk sevdiğin gün ilklerin kadar giyiniktin.İlklerini tek tek yaşayarak giyeceğiz cançiçeğim.
Sen ,yüreğimin istediğin yere gidince, yer ,yar olacak, yer ,yerinde yarılacak.Açıl susam dememe gerek kalmadan yar dediğim sen açılacaksın en öze gül gibi kollarımda.
-Bir kadının en güzel yeri sevdiğinin kollarıdır.Bu k’ollar bu yüzden açık, bu özlemler bu yüzden yüzüne güleç.
-Çoğalttık kavuşmaları, benzer kavuştaklarda halay çekti halimiz.
Yağmuru ıslattığımız demlerin içinde demlenmiş bir çay gibiyiz.
En güzel vakte içilmelik gibiyiz.Bir yudum , bir yurdum gibi istendik zamanları dudak ucunda bekliyor yarınlarımız.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.