GENÇLİK GELECEĞİN GÜNEŞİ OLSA
Son yıllarda çevre kirliliği ve bunun etkisi olarak dünyanın ve insanların dengesinin bozulduğu, gerekli önemler alınamazsa dünyanın bir çıkmaza gireceğini ve sonunda da büyük felaketlerin kaçınılmaz olduğu sayfalar dolusu bahsediliyor, yazılıp çiziliyor.
Bir başka sorunda gençlerinde en az doğa kadar kan kaybettiğinden can çekiştiğinden bahsedilir olması. Aslında ilk önce bahsedilmesi gereken konuda bu olmalı. Çocukların ellerine sigarayı tutuşturup bir yandan duman avcılığı yapılması, arka sokaklarda uyuşturucu satıp uyuşturucunun lanetlenmesi, bir yandan hayatlar söndürülüp bir yandan gelecek iyi günlerin hayalinin kurulması ateşe benzin dökmekten başka bir şey değildir. İnsanlığın bencil yüzü hep bana hep bana derken bir gün karşı karşıya geldi ve alevleri dünyayı sardı. Şimdi herkes “nerede yanlış yaptık” diye bir birine sorup dururken cevabın keskin bir bıçak gibi bize çevrilmiş olması ne acı...
Dünyaya gözlerini açan ve tertemiz mis kokularıyla hayata merhaba diyen bebeklerin aynası bizler nasıl birer örneğiz?
Yaptığımız yada yapmadığımız, öğrettiğimiz yada öğretmediğimiz ne varsa gün gelir karşımıza geçer ve hesap sorar bize... Neler öğrettik çocuklarımıza, neler öğrendi gençlerimiz ve nasıl bir gelecek bekliyor bizleri...
Çocuklarımız, gençlerimiz için çalışıp didinirken onları hayatımızın neresinde bıraktık? Ne zaman hatırladık, ne zaman yanlarında onları anlayan sevgiyle güvenle gülümseyen yetişkinler olduk?
Gençlik, geleceğin güneşi olsa, sizce kasıp kavurur mu bizi, yoksa dondurur mu? Güneş yaşamımızı sürdürebilmemiz için en büyük dengelerden biriyse gençlik için güneş benzetmesi yapılması doğru olmaz mı? Güneşin yokluğu hayatın son bulması ise gençliğinde yanlış yönlendirilmesi geleceğimizin elerimizden kayıp gitmesi değil midir?
Geleceği olmayan bir millet yok olmaya mahkum değil midir? Gençlik bir ağacın kök salmasıdır toprağa ve sımsıkı tutunmasıdır hayata... Zaman hızla akıp giderken varlığımızın son bulmaması mümkün müdür sizce, evet mümkündür. Nasıl mı ? Sevgi dolu, kendisi ve çevresiyle barışık bir evlat yetiştirmek ve dikili bir ağaç bırakmak dünyaya ...
Ayna görevi üstlendiğimiz gençler için görmek istediğimiz gibi görünelim, olmalarını istediğimiz gibi olalım. O zaman doğan güneş bizler için doğar ve kazanılır bir yeni gün daha. Dört mevsim yaşarken ömrümüz, güneş hiç batmasın yüreğimizde ve her daim ısıtsın tüm evreni. Kötülüklerin gölgesi düşmesin yüzümüze, çalınmasın ışıkları gençlerin ve karartılmasın yürekleri, dünya hep ilkbahar tadında selam versin, geleceğin güneşi gençlerimize... Gençlerimiz dokunduğu her yerde çiçekler açtırsın. Deniz mavi, su berrak, doğa yeşil kalsın... Güneşe muhtaç hiçbir yer olmasın…
YORUMLAR
PEREN HANIM,
Bende gençlik için bir yazı yazmak istiyordum. Ama dilim dömüyor, kalemim yazmıyordu. Sizi ilgi ve sevgi ile okudum. CÜMELERİNİZİN HER BİRİ ALTIN DEĞERĞNDE. Sizi KUTLUYORUM. Bu yazıya yorum yazmaya gücüm yetmez. Ancak duygularımı yazacağım.
Resminizle bahçede ki çiçekler çok güzel bir görünüm sergilemiş. Ben 27 yıl öğretmenlik, 23 yıl ticaretle uğraşmış, içi İNSAN SEVGİSİ İLE DOLU biriyim. Dün MERSİN'DE büyük bir salonda bir panel düzenlendi. Panelistlerden 3ü öğrencimdi. Onları yetişmiş, birer iş ve meslek sahibi olarak görmenin vedinlemenin mutluluğunu yaşadım. ÇOK OLGUN VE DOLGUN konuşmalar yapıldı. SADE-TATLI FİKİR ALIŞVERİŞLİ-GÜLER YÜZLÜ VE TATLI DİLLİ. Kapanıştada 71 yaşında emekli bir öğretmen olarak:''BENİM EN BÜYÜK SEVİNCİM VE MUTLUĞUNUM, ÇOCUKLARIMI, TORUNLARIMI,
ÖĞRENCİLERİMİ BAŞARILI VE MUTLU OLARAK GÖRMEKTİR. BU GÜN BANA BUNU YAŞATTINIZ.'' diyerek sözümü bağladım.
Akşam TRT-1 de ünüversilerimizden toplanan gençlerle TALİPOĞLUNUN proğramını izledim. Öğrenciler GAYET OLGUN, BİLGİ DOLU, OTURAKLI KONUŞMALAR YAPTILAR Kİ HAYRAN KALDIM. Gençlerimize İNANMAYAN VE GÜVENMEYENLERİN İZLEMESİNİ ÇOK İSTERDİM.
Umutsuzluğa düşmeyelim. Bize yanlış gibi gelsede ,GENÇLERİMİZ GENEL OLARAK İYİ YOLDADIRLAR.
Not: EN büyük eksikliğimiz insan yetiştiren öğretmenleri gereği kadar yetiştiremiyoruz. Onlara sahip çıkamıyoruz.
''EĞİTİMİN ÖNEMİ VE AMACI'' başlıklı yazımı okuyabilirseniz. Beni daha iyi anlayabileceğinizi sanırım.
ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR; YUVANIZDA SAĞLIK VE MUTLULUKLAR DİLERİM.
Gençlik, geleceğin güneşi olsa, sizce kasıp kavurur mu bizi, yoksa dondurur mu? Güneş yaşamımızı sürdürebilmemiz için en büyük dengelerden biriyse gençlik için güneş benzetmesi yapılması doğru olmaz mı? Güneşin yokluğu hayatın son bulması ise gençliğinde yanlış yönlendirilmesi geleceğimizin elerimizden kayıp gitmesi değil midir?
yazan elleriniz dert görmesin
sevgiler saygılar
hepimiz tek tek suçluyuz belki...ama bu geçmişten geleceğe doğru örnekleriyle peşpeşe bir döngü...bizler aldığımız her kötü parçayı bir sonraki kuşağa bırakıyoruz...
ve toplumumuzu ya da geniş çapta dünyayı en fazla körükleyen şeylerden biriside teknoloji...teknolojiyi gerektiği şekilde kullanmıyor insanlar...ve var olan kötü görüntüler,nedensiz bir şekilde her geçen anda süratle ilerliyor...
sen ne yaptın iyi örmek olarak diye bir soru yönelttiğimde kendime aldığım cevap koskoca bir soru işareti!!!
çok önemli paylaşım...tbrklr...