Nasıl Bana Ne?
T.C. vatandaşı olmanın onur ve gururunu yaşıyorsam, bu memleketin havasını soluyor ve suyunu içiyorsam, madden ve manen olan biten her şey elbette beni de alakadar eder.
‘Memleket meselelerini bırak! Sen yemene içmene bak! Sağlığını korumaya çalış! Nihayet emeklisin, maaşın kesilse ne yaparsın?’ diyenler bulunabilir. Onlara salt gülüp geçerim.
Dilerim yüce devletimiz memuruna ve işçisine, emekli, dul ve yetimine maaş veremez duruma düşmesin! IMF (Uluslararası Para Fonu) ’ye borcumuz da sıfırlandığına göre bu hususta herhangi bir endişeye hiç mahal yoktur.
Anarşiden ve terörden rant sağlayanlar; kanla semizlenerek sözde siyaset yapanlar; bahis oyunları, tütün, alkol, uyuşturucu, fuhuş, kaçakçılık, gasp, ...ve benzeri yoğun faaliyetlerle sistematik biçimde iştigal edenlerin sayısı hızla artmaktadır.
Mutlak inancım odur ki; Türk aile yapısı, türlü baskı ve tehlikelere rağmen, âli Devletimizin güvencesinde sonsuza kadar payidar kalacaktır. Allah, milletimize ve devletimize zeval vermesin, âmin!
Bayrağımıza, millî marşımıza ve millî değerlerimize yönelik saygısızlık ve tasallut edilmesi hâlinde legal karşılık anında verilmelidir.
Orta sınıf asla yok edilmemelidir; aksi takdirde yoksulun daha yoksul, varlıklının daha varlıklı olmasına cevaz verilmiş olur.
Halkımızın, özellikle gençlerimizin yarınından emin, vehimsiz, kaygısız ve iyimser yaşamaya hem hakkı vardır, hem de âli Devletimiz bunu temine kadirdir.
Başta eğitim, güvenlik ve adalet sistemlerimiz olmak üzere Devletimizin bütün mekanizmalarının bozulmaksızın ve yıpratılmaksızın fonksiyon göstermesi son derece önem arz etmektedir.
Katiyetle güvenebileceğimiz iki görkemli OTORİTE vardır:
__Birincisi; iman gücümüz, aklımız, yüreğimiz, ... tüm bunları bize bahşeden yüce Rabbimizdir.
__İkincisi; tabiî ki yüce Devletimiz, Devlet-i ebed-müddet’tir.
Necip Türk milletinin onurlu ve gururlu fertleri olarak güvenimiz ve inancımız odur ki üniter Devletimiz, her zoru bertaraf edebilecek keskin iradeye ve mutlak kudrete her zaman sahiptir.
Tedbiri elden bırakmayalım, tevekkül edelim ve âli Devletimize daima güvenelim...
Ne mutlu iyiyi, doğruyu ve güzeli amaçlayanlara! Ne mutlu imanı bütün olanlara! Ne mutlu Türk’üm diyene!
Lafla peynir gemisinin yürümediğini bilmeyenimiz yoktur. Bağırıp çağırmakla, tepinmekle, feryat etmekle sorunlar çözümlenemez. Hele haksızlık, hukuksuzluk ve kısır politikalarla bir yere varabilmek mümkün değildir. Zulümle abat olanın ahiri berbat olmaz mı?
Büyük vatan şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’un terennüm ettiği gibi Allah milletimize bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.
Bize en büyük dost hem de düşman kendimizden başkası olamaz.
Çözüm:
Kuvâ-yı milliye ruhuyla millî birlik ve beraberlik içinde dayanışmak; bütün millî, manevî ve etik değerlerimize, has aile yapımıza ve insanımıza sahip çıkmak; iç ve dış düşmanlara, terörizme ve fırsatçılara taviz vermemek; üniter, ulus-devlet yapımızı muhafaza etmek ve âli devletimizin bekasını, her ne pahasına olursa olsun, temin etmek mükellefiyetimizi daima müdrik olmalıyız; esasen mevcudiyetimizin esbab-ı mucibesi de budur.
18.08.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.