- 371 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çöp Çekerek Yaptım
ÇÖP ÇEKEREK YAPTIM
Ah anam! Anamız...Analarımız...Doğurup dokuyan,bizi eleyip beleyen,ana dilimizi öğreten , ilk öğretmenlerimiz analarımız! Kutlu insanlar. Ne mübarektir onlar.Cümlesine selam olsun.
Garip anam da onlardan biriydi.O yokluğun yoksulluğun içinde,o çoklukta (On bir kardeştik biz) anamın bir sillesini,bir tokatını yemedim.Kardeşlerimi de dövdüğünü görmedim.Onu çok üzerdik.Çocukluk işte...Üzüldüğünde:
“Özümü ömrümü aldınız. Gıranlar! Baba yiyesiceler” derdi.Çoklukta kavga dövüş eksik olmazdı.Kardeşler arasında çekişme hepimizin malumu. Hele o yaşlarda... Bir tintik vurulsa karşılığı verilecek.Bir dokunulsa misliyle dokunulacak.Sanki bir eksik olsa ne olur? Çocukluk işte.
Anam yaşlandı.Ahir ömründe çokça kalıyor Osman’ın yanında,Boğazlıyan’da.Yusuf abimin evinde kimi zaman. Bazen Kayseri’de Memet gardaşımın yanında,bazen Ayşe bacımızda.Hiç biri hürmette kusur etmiyor.Lakin anamın gözü köyde.Aklı fikri de...Hacergil’e geliyor köye.Dünyalar anamın...Sultan bacıyla saatler süren sohbetler.Konu komşu.Anam havalarda.Dayalı döşeli evi var.Ama yalnız kalamıyor.Kalsa ya tek başına...Kalamıyor.Çarkın kırılsın kahpe felek.Koca havlu bomboş.Kuyunun başında in cin top oynuyor. Kim yok,kimse yok...Anam yalnız.Anam yalınız...Köyüm insanını özlemiş.Hacergil’de yoklamaya gelenler oluyor.Dünyalar anamın.
Gün sayıyor anam.O zaman çalışıyorum ben.Maraş’tayım. Okul bir yandan,gazete öte yandan.Okullar tatil olacak. İzin alacağım gazeteden.Biz köye geleceğiz.Hacergil’in horozları da “Mısdofooo!...” diye ötüyor.Ben anamın yalancısıyım.Her telefonda sorar:
“Mısdafa’m,ne zaman geleceksiniz?”
Bir kördüğüm boğazımda.Kilitlenir kalır. Biz köye gelince anamın evi açılacak.Eren,Hatice,Arzu Yağmur...Havlu dolacak.Ev şenlenecek.Anam yuvasına kavuşacak.
“Ana hemen geleceğiz.Okullar kapanır kapanmaz.”derim.Anamın gözü yollarda..Boğazlıyan’da,Kayseri’de yağa yatırsan bala batırsan durmuyor. Hacımer (Hacı Ömer) abimlerde bir iki gün kalmış Kayseri’de.”Perdeleri açmıyorlar.Bunalıyorum.”diye Ayşe’ye yalvar yakar olmuş.Ali İhsan almış götürmüş anamı. Halbuki Hacımer abim:
“Ana,cennet anaların ayağının altında.”diyerek anamın ayağının altını öpmüş.O derece saygı,özen.Ama anamın gözünde tütüyor köyü,evi...
Böyle bir vuslat zamanı.Anamı aldım getirdim Boğazlıyan’dan,Osmangil’dan.Bir ikindi sonrasıydı. Geldik köye.Anam indi Hacı Röno’dan.Yukardan aşağı bir baktı avluya.Çörtenler düşmüş.Yer yer açılmalar duvarlarda,yarıklar,yıkılmalar.Depsen devrilecek. İnsan nefesi yoksa o hane virandır. Anamın gözleri dolu dolu.İçli bir sesle:
“Ovalar ovalar engin ovalar
Gözüm yaşı birbirini govalar
Çöp çekerek yaptığım yuvalar
Bir ucundan viran olmuş gidiyor”
dedi.Anam iyi def (tef) çalardı.İyi değşet (deyiş et) ederdi.Ölümlerde ölenin ardından ağıt yakardı.Ağlamayan kalmazdı.O derece lirikti,duygusaldı anam...
Anamın ağlamaklı bir sesle söylediği bu dörtlük içime işledi.Bir değşetti bu. Kendi kendime söz verdim:”Emekli olunca köye geleceğim.Issız yurtları sese,nefese kavuşturacağım.Anamın çöp çekerek yaptığı yuvaları abat edeceğim.”dedim.Bu düşünceme evdeşim Peruz (Fatma) ve çocuklarımız Eren,Hatice,Arzu,Yağmur canı gönülden destek verdiler.
Eskiyi temizledik.Onarılması imkansızdı çünkü.Mütevazi bir ev yaptık avlunun içine.Bahçemiz görülmeye değer. Sebze ve meyvelerimiz doğal,organik.Eşe dosta ikram ediyoruz.Anamın çöp çekerek yaptığı yuvayı abat ettik.Evimizin bacası tütüyor,çok şükür.
Her avluya girişimde anamı anımsarım.O dörtlük gelir yadıma.Bir tuhaf olurum.”Anamın ruhunu şad ettim inşallah!” diye teselli bulurum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.