- 395 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Alt Tarafı Döner
Götürüyorum kendimi lokantaya, bizde de döner var diye döndürülen döner el yordamıyla döndürülmekte. Korkunç İvan’ın Eflak Prensi Kazıklı Voyvoda’dan özenerek insanları kazığa oturtmak suretiyle öldürmesinden farklı değil bu dönerin durumu. Tabi arada birinin insan diğerinin hayvan olması, birinin yenmesi diğerinin yenmemesi gibi farklılıklar mevcut. Asil sınıftan nefret eden, tüccar ve işçi kesimini daha çok seven Korkunç İvan günümüzde yaşasaydı belki bugün binlerce döner zincirleri sahibi olarak Rubleye Ruble demezdi.
Peki, bu dönere döndüğü için mi döner deniyor? İçinde hangi hayvan etini barındırıyor pek bilinmiyor. Mesela yaprak dönerin yapraktan yapılmadığını iskender kebabın, İskender adlı insan etinden yapılmadığını biliyoruz. Öyle olsa sonbaharda dökülen yaprakları çöpçüler değil, dönerciler toplar, İskender adlı kişilerin nesli tükenir ve hiç kimse İskender adını çocuğuna koymazdı. İskendersiz bir nesil, yapraksız ağaçlar silsilesi…
Ben bu salaklıklara kafa yorarken garsonun ne alırdınız sorusuna ne cevap vereceğimi bilmeden, dönen dönerin kendi güneşi etrafında kaçıncı dönüşünü yapmakta olduğunu merek eden salakça bir soru soruyorum kendi kendime, merakımı cezbeden bu salak soruyu garsona sorup onun cevabını merak ediyorum; ama sorunun sonuna soru işareti koymak yerine soru işaretini gözüm aracılığıyla garsonun gözünün ortasına koyuyorum.
Gözü soru işaretli garson, soru işaretini gözünden yere düşürerek, niyetimin dönen dönerin bir tur daha döndürüldükten sonra kesilmesi ve onu tüketmek olduğu sonucuna vararak; döneri dürüm olarak mı, porsiyon olarak mı istediğimi sorarak iadeyi merak ediyor.
Pilavla tüketme niyetindeyim ama şıklar arasında pilavlı tüketim sunulmuyor. Pilav var mı soru işaretli yeni soruma, garson, var abicim diyerek kendisini kardeşim yerine, beni de abisi yerine koyuyor. Salaş lokantada çalışan garson bir kardeşim olduğunu öğreniyorum. Hiç tanımadığım garson kardeşime pilav altı döner siparişi veriyorum ama bu siparişimin pilav üstü geleceğinden hiç şüphem yok. Pilav altı döner kavramı yok hiçbir dönercide. Ben önce pilavı sonra döneri yemeyi seviyorum. Döner pilavın üstünde olunca pilava ulaşıp yemek meşakkatli oluyor, dönmesi sona eren dönerin arasından kaşıklanmaya çalışılan pilava döner musallat oluyor, dönmeyen döner pilav sonrası yenmek amacıyla tabağın köşelerine doğru itekleniyor, bu itiş kakış durumlarından dönmesi sona ermiş döner, servis tabağının arada dönmesi yüzünden dönmesini tabak üstünde sürdürmeye devam ediyor. Dönerden aralanan pilav kaşıklanmaya başlanırken dönerin gereksiz alınganlık yapıp gözünün yağını pilava boca ettiği gözümleniyor.
İsmini bilmediğim garson kardeşim siparişi getirirken gözünden düşürdüğü soru işaretine basıyor, soru işareti gözden düştüğüne mi yansın, düşenin dostu olmadığına mı yansın diye düşünemeden can çekişmeye başlıyor, noktası sorunun altında kalmış başka hiçbir sorunun sonuna gelemeyecek olmanın ezikliğiyle hakkın rahmetine kavuşuyor.
Pilav altı döner siparişim altı pilav bir döner şeklinde algılanarak, altı tabak pilav bir porsiyon döner olarak masaya intikal ediyor. Bizim ailenin en salağının ben olmadığı az önce bana abi diyen kardeşimden anlaşılıyor. Uzun açıklamalar sonucunda beş tabak pilavı iade ederek anlaşıyoruz salak garson kardeşimle. Salak garson kardeşim pilavları geri götürürken hakkın rahmetine kavuşmuş soru işaretine tekrar basarak zemine iyice yapışmasını sağlıyor.
Dönerin üstüne pilavı ters çevirerek pilav altı döner arzuma ulaşıyorum.
Önce pilavımı kaşıklıyor sonra altındaki döneri çatallayarak siliyorum ağzımı dandik peçeteye.
Hesap geliyor onbeş TL
Ne hesabı? kardeşim diyorum insan hiç abisinden hesap alır mı? Alt tarafı döner!
Ağustos 2013
ABDAL YAZILAR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.