- 1939 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Kedi Aşkı(na)
...
Onunla ilk tanışmam bir fotoğraf karesinden olmuştu..Üzerinde pembe tüllü bir elbise vardı...Ne yalan söyleyeyim böyle bir kedim olsa diye aklımdan geçirmiştim.
Gerçi bu düşüncem Bunny’e ihanet gibi olacaktı.Bunny yeğenimin kedisi iki yaşında tombik bir siyam.
Remziye hanım bahçede çaylarımızı içerken Leydi’yi anlatıyordu.Evet ilk adı buydu.
Onu torununa pet shoptan oldukça yüksek bir rakam ödeyerek almışlar ve daha sonra küçük kız kediden sıkılıp, sakallı ejderha diye tutturmuş ve o minik ejderhalar eve gelince Leydi’yi işyerinin deposuna atmışlar.
Çok üzülmüştüm .Kedilerin ve köpeklerin alınıp sonra terk edilmesine hatta para ile alınıp satılmasına karşı olan biriydim... Remziye hanım " sen bakar mısın Türkan" diye sorunca hiç düşünmeden peki dedim..
Ve geldi..
Beyaz bir persiandı, basık burunlu bembeyaz tüylü görür görmez sevdim onu.Öyle zayıf ve çelimsizdi ki.Korkuyordu uzun süre karanlık ve izbe bir yerde kalmıştı.
Ağabeyimle önce veterinere götürdük eksik aşıları yapıldı.Mama ve kum aldık.
İlk günler saklandığı yerden çıkmıyordu.Boynundaki minik çandan anlıyorduk nereye gizlendiğini.
Çocuklarım hayvanları çok sevdiği için özellikle kedi ve köpek zorluk çekmedik ona alışmakta.Artık bir kedimiz vardı Bunny biraz bozulsa da...
Sonraki günler neşesi oldu evimizin...Şimdi televizyonun üzerinde gezinen, gardropların içinde uyuyan kocaman gözlü tüylü dostumuz vardı..Saklambaç oynayan zil çalınca bizden önce koşan...
Bu arada adını değiştirdik "pambık" olmuştu yeni adı.Leydi daha bir sarayımsı mekan gerektiriyordu sanki.Ve tüyleri pamuk bulutu gibiydi biraz da bu yüzden...
Oldukça yaramaz olduğunu
kayıp olan flash belleğimi koltuğun altında bulunca
ve masanın üzerinde duran cep telefonuma bir pati atıp daha sonra eğilip nereye düşürdüğüne baktığında anladım...Gülümsedim çocukça.Aylarca depoda karanlıkta kalmıştı özgürlüğü yaramazlığı gerektiriyordu belki.
Ve...
İlk kaçışı Ramazanda sahurda pencereden oldu...Pencereden hep bakardı evimiz giriş katıydı ve parmaklıklar vardı..Ama Pambık yoktu işte...
Büyük oğlumla fenerleri kaptığımız gibi sokağa fırladık bir yandan da çağırıyoruz
-Pambıııııık, Pambık.Gecenin üçü...
Tam o sırada sokaktan geçan bir sarhoş
-"bu da ne yahu davulun yeni versiyonumu" demesin mi sırıtarak...
diyemedim tabi
-kusura bakmayın bilseydik tam tekmil gelir sizi ayıltmak için tokmağı başınızda paralardık..
Neyse annemin bahçede bulduk pambığı korkmuş ve kuş gibi tünemişti bir köşeye.
Ertesi gün veterinerde soluklandık pirelenmişti...İlaçlandı boynuna damla damlatıldı...
Veterinere kaçışını anlattığımda
"eh ne güzel 60 gün sonra belki de anneanne olacaksınız" dediğinde bayağı bozuldum...
Tam on gün sonra yine kaçtı...Bu kez benim hatamdı annemde kalacaktım evde sıkılmasın diye Pambığıda almıştım sepetinin kapısını açar açmaz Bunny’le karşılıklı tıslaştılar ve pambık yine kaçtı...
Yetişemedim...
O akşam saatlerce aradım..Ertesi gün yine...Resimli afişler hazırlayıp belli noktalara yapıştırdım..Ümitsizdim..Güvende olduğunu bilsem üzülmezdim...Sokakta yaşayamazdı...
O gece de aradım..Bütün komşu apartmanların bahçelerine baktım..İkinci gece olmuştu ve yoktu...
Birkaç arkadaşım vardı kedi severlerin üye olduğu gruplardan.Yılmadan aramamı en olmadık yerde saklanmış olacağını söylediler...
Üçüncü gündü.Akşamüstü çocuklarla çıktık aramaya.Pambık onlar tatildeyken kaybolmuştu ve çok üzülüyorlardı..
Çıkmaz bir sokağa girdik aslında oraya defalarca bakmıştım önceden..Ve gözgöze geldik Pambıkla..Bir barakanın üzerine tünemişti...Gözlerini kocaman açmıştı..O an üçümüz birden havaya zıpladık öyle sevinmiştik ki...
Ve o da çok sevinmişti...Evde saatlerce ellerimizi ısırdı oynadı...
ve yine pirelenmişti.Yeniden ilaçlandı ve adını Pirella yaptık..Sanırım yakında yavruları olacak... Sokaktaki kedilere bakıyorum acaba hangisi bebeklerin babası diye ve gülümsüyorum...
Şimdiden bir sahip bulduk doğacak yavrulardan birine...Betüş...Sevgili Necla’nın kızı...
İşte böyle
Kaçmazsa yeniden tabi...
de_soulmate
dip not: Pambık kaçtığında bahçede Bunny’nin halleri...
YORUMLAR
Sizin yazılarınızı daha yeni yeni okuyorum da şunu farkettim siz gerçekten çok iyi bir insansınız. Tüm içtenliğimde inanıyorum ki siz hem çok seviliyor hem de çok seviyorsunuz. Üzmeyin hiçbirşeye canınızı olur mu? Kedinizi bulmanın keyfini yaşadığınız an gibi olabilir her an eğer siz isterseniz...
Haddimi aşmadım umarım...
Okuyunca üç dört yazınızı içimden geldi sadece yazmak çünkü insanca davranışlar sergileyen insanların kıymeti bilinmeli herkesçe...
Saygı ve sevgilerimle
Sevgili kardeşim hani allah sevdiğine önce kedisini kaybettirir sonra da buldururmuş.. Sevincini anlıyorum.
Ama şu kedi sevgini görünce çocukluğum aklıma gelir hep.
Aslında şu anda bir hayvan severden daha çok koruyucuyumdur ama çocukluk işte. Bi komşumuz vardı Selime teyze onun tavukları vardı beyaz bir tavuğunun kanatlarına LUTFANSA yazıp uçurmuştum.. kaplumbağaya her iki yanına 302 yazmıştım kireçle önüne arkasınada mercedes amblemi..
kedinin kuyruğuna tomurcuk çay kutusu bağlayıp koşturmuştum..
Eskiler daha hoşgörülüydü yaramazlıklarımıza güler geçerlerdi.En bbüyük bedduaları askere gidesiceler:)))
Şimdi utanıyorum tabi..Ama senin her paylaşımında bunlar aklıma geliyor.
Pirella da güzel isim. ama biz pambığı sevmiştik..
Teşekkürler gülümseten öyküne..
hkarasahin tarafından 8/16/2013 10:11:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgli Çağlayan, öykü galiba gerçek. Hayvancıkları anlayabilmek var ya..Aahhh ah !
Geçenlerde Face de arkadaşın biri şöyle yazmış" Lütfen içi su dolu küçük bir kabınızı sokağın her hangi bir yerine koyunuz.Küçük hayvanlar aç yaşayabilirler ama susuz asla"
Çok güzel ve humanist bir fikirdi.Ve ben de o arkadaşımın dediğini yaptım..Yani su dolu bir kabı bir ağaç gölgesine koydum.
Fakat bu olaydan önce küçük bir kedi gördüm bir ay kadar önce..Zavallıcık öldü ölecek. Bizim kalfaya dedim ki "Hemen git oğlum karşıdaki marketten bi süt al gel"
Aldı geldi..İçine ekmek doğradık..Acaba yemez mi ? diye düşünürken aman Tanrım ! Aman ki aman ! Kabın içinde hiç bişey bırakmadı ya :) Şimdilerde ara sıra onu görüyorum..Hoplayıp zıplayıp duruyor..İnsan mutlu oluyor be..
Neyse..
Yazıya gelince; anlatımınızı inanın çok beğendim.İsteseniz daha iyi yazacağınızı tahmin ediyorum..Ki yazarsınız da..
Pirella ya selamlarımızı iletiniz :) anlarsa yani :)
Bi daha ki sefere sizden bir güzel öykü daha bekleriz
Yüreğinize sağlık
Saygılarımla