Gelmeyen Demokrasi

• 16 Ağustos 2013 Cuma 10:55:57

Tarih boyunca süregelen dönemlerde bazı grupların kendini üstün görme anlayışı,kimi çevre gruplarını harekete geçirmiş ve bunu fırsata dönüştürecek fikirleri üreterek sahip olduğu topluluğu baskı altına alma anlayışı hep var olmuştur.Baskıcı ve otoriter bir anlayış ürünü olan darbe bunu gerçekleştirmek isteyen gruplara yüksek makam ve doyuruculuğu cazip kılmıştır.… (yani bir grubun başka şahıslar veya topluluklar üzerinde otorite kurma anlayışı eksenli zorbalıklar ) grupları baskı altına alarak egemenliğe sahip olma sevdası kendini hür gören,zorba ile yönetilmeyi asla kabul etmeyen taraflar tarafından reddedilmiştir.Fransız ihtilalinden sonra dünyada bir takım görüşlerin ortaya çıkması, baskı altında olan toplulukların veya grupların düşüncelerini aydınlatmış ve daha bağımsız bir hürriyet aşkı doğurmuştur.Zamanla baskı altında tutulan gruplar ve millet toplulukları özgürlükleri için savaşmış nitekim 2 dünya savaşı yaşanmıştır.Bu iki cihan harbinden çoğu topluluklar bağımsızlığını kazanmış ve millet olma bilincini yaşamıştır,fakat Fransız ihtilalinden sonra ortaya atılmış o görüşler batı için bir ekmek kapısı olmuştur.Birçok büyük batı ülkesinden, bağımsızlığını kazanan milletler kendi topraklarında o büyük ülkelerin kültürlerini,anlayışlarını,onlara olan sevdalarını atlatamadıkları için hala onların etkisindedirler.(Cezayir/Fransız Sevdası gibi) .Durum böyle olunca o ülkelerde de sorunlar bitmek bilmiyor.1.dünya savaşından sonra Ortadoğu ve Afrika nın kaderini çizen batı,bugün bölgede adeta film izler gibi onların sonunu izliyor…Güya özgürlüklerin var olmasını isteyen batı dünyası ,baskıcı grupların arkasında yer alarak onları gizliden gizliye desteklemiş veya beslemiştir.özellikle son 10 yılda domino taşı gibi ,tek tek taşların yıkılması gibi ülkelerde yıkılmış,tahrip edilmiş ve yalnızlaştırılarak insanlar katledilmişlerdir.Irak,Suriye,Libya,Mısır vb ülkelerin kaderi bir olmuştur.Zulüm,baskı,şiddet ve enfali aratmayan öldürmeler…Bu topluluk veya milletlerde millet olma bilinci ,birlikte hareket etmenin yoksunluğu,içinde çok farklı grupların yer alması gibi durumlar burada çok çabuk çözülmeyi meydana getirmiştir. Birde bunun içinee azınlık grubun ,topluluğun çoğuna üstün gelme arayışıda eklenebilir..(Suriye’nin Baas Partisi tarafından yönetilmesi gibi). Afrika ve Ortadoğu da dalga dalga yayılan halk isyanları bölgesel anlamda ülkeleri etkilemiş ve tüm dikkatleri bu alana çekmiştir. Demokrasi için mücadele edilen alanlar ,kazanılan kazanımlardan sonra başa gelen devlet başkanlarının oraya gelme amacından saparak tamamen aksinde yönde hareket etmesi,tekrardan olayları ,isyanları doğurmuştur.En son tüm dünyanın gözünü diktiği ülke Mısır olmuştur. Demokrasi ile şeçilen devlet adamının (Muhammed Mursi), askeri kanat tarafından darbe ile düşürülerek demokrasinin selameti için daha iyi yaşam koşulları getirileceği bahanesiyle bugün tüm dünyanın gözü önünde katliamlar yapılmakta ve dünya seyretmektedir.Başta İslam ülkeleri olmak üzere sessizliğini koruyan ülkeler bu durumdan bir hayli memnun gibi gözükmektedirler.Fakat unutulmamalıdır ki bugün gözünü kapayan,yarın açmakta zorlanacaktır ve bugün gülen gözler,yarın ağlamaktan kızaracaktır.Mısır darbe ile indirildi demokrasi ile dirilecektir.
SAYGILARIMLA…