Topluma Dair
Toplum kavramı üzerine konuşmak gerekirse,toplum birlikte hareket etme olgusunu gerektiren ,aynı duygulara farklı tepkiler verme anlayışı değildir.Birlik duygusunun en fazla güç kazandığı bu anlayışta amaç veya amaçlar üzerine savaşma mücadelesi ön plandadır. Özellikle son 10 yılda kaynayan kazan gibi(Ortadoğu & Kuzey Afrika) habire patlak veren olaylar ,bu kavramın ne kadar da önemli olduğunu gösterir niteliktedir.Toplumda birey olma ,saygınlık kazanma,insana verilen değerin gözardı edildiği toplumlarda birtakım sorunlar ortaya çıkacaktır.Alt-üst sınıf anlayışlarıda o toplumlarda kargaşalara ,insanların aşağılanmalarına ve toplumdan dışlanmasını beraberinde getirecek, toplumu ayrıştıracaktır.Toplum olabilme ,birlikte hareket etme duygusu biran olabilecek şeyler değildir,birtakım argümanların var olması gerekir. Ortak gelenek-görenekler,ortak din(müslümanlık-hristiyanlık) vs.ve bunların oluşmasını sağlayan zaman kavramı...Fakat 100 yıl önce geçerli olan bu kavramlar bugün sanki geçerliliğini kaybetmektedir.Örnek olarak Osmanlı da halk farklı din ve kimlikte olmasına rağmen hoşgörüyle yürütülen anlayışla 400 yıl Osmanlı Devleti’nin kanatları altında yaşayan milletler(azınlıklarda dahil) hiçbir baskı ve kötü muamelelere maruz kalmamıştır.Bugün 1,5 milyarı aşan nüfusuyla önemli bir sayıya ulaşan müslüman dinine tabi olan toplumlar da din ortak olmasına rağmen birlikte hareket etme ,bir yerde yaşanan tepkilere tepkisiz kalma veya aynı oranda tepkiler vermeme anlayışı hakimdir.Bugün Mısır’da yaşanan katliamlara duyarsızlık geçmişte Srebrenitsa ’da yaşanan katliamdada aynı sessizliği yaşamıştır.Bu ve benzeri olaylar dünyada çoktur,bunlar gibi örneklerin önüne geçmek ve sessizliği bozmak için ulusal anlamda çalışmalar yapılmalı ortak kültür,ortak geçmişi duygular ve ortak din esaslı faktörlerin olduğunu hatırlatmak ve birlikte hareket etme duygusunu geliştirmek amaçlı konferanslar ,toplantılar yapılmalıdır.