Dolandırıcı
Dolandırıcı
Sıcak bir yaz günüydü bizde dükkânda bekliyorduk. Bir süre sonra dükkâna bir müşteri gelir ve buradaki emlak fiyatları hakkında bizden bilgi ister. Bizde emlak işi yaptığımız için genelde bu bölgede emlağı olanlar hemen yeri olduğunu söylemezler, önce fiyat ararlar sonra emlağı olduğunu söylerler.
-Evmi yoksa arsa fiyatlarını mı öğrenmek istiyorsunuz?
-Aslında kendime müstakil bir ev bakıyordum onun için sorayım dedim.
Bu sefer düşündüğümüz gibi çıkmadı.
-Efendim elimizde çok güzel iki tane müstakil ev var isterseniz bakalım belki hoşunuza gider.
Fiyatlarını bile sormadan
-O zaman evleri bir görelim .
-Tabi tabi buyurun gidelim.
Lafı fazla uzatmayayım, evleri gezdik dolaştık ve birini almaya karar verir. Ondan sonra evin fiyatını sorar.
-Peki, bu evin değeri nedir?
-Sahibi yüz bin ytl para istiyor artı masraflar.
-Masrafları nedir?
-%3 komisyonu ve tapu masrafı var o kadar.
-Pazarlık payı yokmu bunun.
-Yok malesef zaten fiyatta uygun.
-İyide o kadar nakit çıkaramıyorum ama benim elimde bir aylık bir çekim var sahibi bunu kabul ederse evi hemen alabilirim.
-Sahibi çek kabul etmez bunu hiç teklif etmeyelim.
-Peki, bir arabam var onuda almaz mı?
-Sahibini arabası zaten var sizin arabanızı alıcağını zannetmiyorum.
Aslında arabası yoktu ama arabayı almayacağını biliyordum çünkü ehliyeti yoktu.
-O zaman bir hesabımızı yapayım bakalım cıkarabilecekmiyiz bana az müsaade edin.
Der, ve dışarı çıkar bir yere telefon eder ya da eder gibi görünüyordu enazından. Sesi içerden rahat duyuluyordu bir yerlerden para aradığı belliydi. Beş on dakika sonra içeri girer ve
-Bir arkadaştan haber bekliyorum eyer olumlu ise evi alıcam inşallah.
Bizde sevindik tabi, uzun zamandır iş yapamamıştık bu iş çok iyi gelecekti bize.
-İnşallah inşallah çok iyi bir yer alıyorsunuz bundan emin olun bu fiyata bu yer inanın çok uygun.
Dedim adama biraz gaz verdim. Ama fiyatta uygundu gerçekten
Öğlen saatlerine yaklaşmıştı ve adam
-Buralarda yemek yiyebileceğimiz bir yer varmı?
Bizimde bonkörlüğümüz tutmazmı.
-Olmaz mı buyurun beraber gidelim hem siz bizim misafirimizsin bir yemeğimizi yiyin dedim.
-Esteğfirullah, olmaz öyle şey buyurun ben size ısmarlayayım. Der
Tabi ısrarlarımıza dayanamaz uzatmıyalım yemeğe gittik yemeğimizi yedik çaylarımızı içerken adama telefon gelir ve derki.
-Tamamdır parayı tamamladık.
Der ve bende
-Hayırlı uğurlu olsun.
Dedim ve dükkana geçtik ve hemen sordum
-Tapuyu ne zaman yapalım.
-Benim paramın çoğu bankada yarın bankaya talimatı vereyim öbürsü gün tapuyu yaparız.
Bende işi bağlamak için
-O zaman sahibine bir kaparo verelim ve evin satıldığını söylüyelim.
-Benim şu anda üstümde o kadar yok ama evde istediğiniz kadar vereyim.
-Nerde oturuyorsunuz.
-Kadıköy de oturuyorum.
Bende bu işi kaçırmamak için benim ortağımı onunla beraber göndermeye karar verdim.
-Tamam olsun sorun değil.
Bizim ortakla yola koyulurlar ve giderken
-Kartalda bir hastaneye uğrayacağız benim orda bir hastam var onu alacağız olurmu?
-Tabi ne demek zaten yolumuzun üstü.
Der ve hastanenin önüne gelirler.
-Siz beni burada bekleyin ben hemen döneceğim.
Aradan 10-15 dakika geçer ve bizim ortağın yanına döner.
-Acil kan lazımmış bizim hasta için, hastanede varda üstümde para yok. Acaba sizde varsa bana verin ben size evde veririm olmazmı?
Bizimkinin de insanlık duyguları kabaracağı duttu.
-Ne demek abi ne kadar lazım?
-400ytl yatırmam lazım.
Sen 500 ytl yi kaldı adama ver.
-Ben hemen yatırayım parayı, şimdi gelirim.
Adam hastaneye girer ve uzun zaman çıkmaz ve bizimki paniklemeye başlar.
-Eyvah inşallah hastası ölmemiştir bu kadar beklediğine göre kötü bir haber var sanırım hay Allah.
Bizim ortak artık dayanamaz ve hastaneye girer ve adamı aramaya koyulur. Hastaneyi baştan sona gezer ve bulamaz sonra bir görevliye danışır.
-Burada acil kana ihtiyacı olan bir hasta vardı. Acaba ne oldu.
Görevli
-Çok şükür şimdilik acil kana ihtiyacı olan bir hastamız yok.
Ve dolandırıldığını anlar ve hastaneden dışarı çıkar etrafa bakınır ama bulamaz. Hemen beni arar ve müjdeyi bana verir.
-Abi adam bizi dolandırdı.
Ne diyorsun ne dolandırılması?
-Abi araba ile giderken hastanede bir hastam var onuda alalım demişti. Bende kabul ettim. Hastaneye geldik ve hastasını kana ihdiyacı olduğunu ve yanında da para olmadığını söyleyince bende verdim ne yapayım, nasıl olsa evine gidince alacaktım. Şimdi ne yabayım ben
-Sen hele buraya kadar sağ selim gel de ne yapacağımızı sonradan düşünürüz.
Bende böyle dolandırılmanın şaşkınlığıyla kendimi gülmekten alamıyordum Sen hem adamın karnını doyur cebini de para doldur gönder. İşin iyi tarafı Allaha şükür ki kimseye bir şey olmadı. Ortak gelir ve üzerine buz gibi sularımızı içtik olayı da unuttuk hatta diğer esnaflara ve etrafa maskara olmamak için polise bile intikal ettirmedik. İşde böyle Sizlerle paylaşmak istedim bu başımızdan geçen olayı. Saygılar