Kelli Felli
Niçin böyle bir başlık koymuşum okuyacağınız yazı için izah etmeye, açıklamaya çalışayım nedenini. Daha yakın zamana, şuracıkta üç beş yıl öncesine kadar ben de bu şekilde ifade edildiğini düşünüyordum iki kelimelik bu sözcüğün. Yani başlıkta yazıldığı gibi ama buna da bir anlam veremiyordum açıkçası. Böyle bir ifade olamazdı fakat çaresiz bildiğimiz şekliyle kullanmak durumundaydık. Böyle zannediyorduk çünkü. Bir anlam veremesek de anlamsız gibi gelse de bize, böyle yazıp çiziyorduk ta ki doğrusunu öğreninceye kadar. Benimsemiş kanıksamıştık, doğrusu nedir diye araştırmamıştık o güne kadar hiç.
Niçin hep kelli felli denilmiş bu sözcüğe anlamak zor ama o güne kadar yazan çizenler, ifade edenler hep böyle kullandıkları için olsa gerek.
Yani aydınlarımız, bilinen kelli felli gazetecilerimiz yazarlarımız, siyaset ve devlet adamlarımız, kanaat önderlerimiz; hitaplarında, yazılarında, sohbetlerinde hep bu şekilde kullanagelmişler bu sözcüğü..
Farkındaysanız kelli felli gazeteciler dedim. Yani bilinen meşhur, mesleğin duayeni manasına gelebilecek anlamlar çıkarılabilecek bir ifade kullandım. Bunu vurgulamak istedim ama hiç de kelli felli sözcüğüyle örtüşen uyuşan bir durum değil bu.
Tek başına kelli felli kullanılarak hiç de bu çıkarımları sağlayamayız. Çok anlamsız gelir bize ama kendinden sonra hemen adam yani kelli felli adam diyecek olduğumuzda anlarız ki esaslı adam demek bu. Bir bilen yani. Ağır bir insan. Bilinen, tanınan, sözü dinlenilen bir kişilik.
İtirazınız yok sanırım bu anlatımlara. Ben hala doğrusunu öğrendiğimden bu yana dikkat kesiliyorum hangi bilen, hangi meşhur, hangi devlet ve siyaset adamı bunu ne şekilde kullanacak; yazılarına ne şekilde yansıtacak, kitlelere nasıl hitap edecek, açıklamalar nasıl yapılacak diye.,.
Bu güne kadar rastlamadım hiç. Hemen herkes bu şekliyle kullanıyor sözcüğü.
Bir ortamda açılmıştı konu ancak öylece öğrenebilmiştim doğrusunu. Anlaşılan bir kaç kişiyle derinlikli mevzular konuşuyor olmalıyız ki; aramızdan birisinin, bu sözcüğü, deminden beri vurgulamaya çalıştığım şekliyle yani kelli felli diye ifadesi üzerine:
Bize göre daha genç olan bir arkadaşımız söze girerek:
Hayır dedi yanlış kullanıyorsunuz kelli felli diyorsunuz doğru kullanım bu değil dedi.
Nedir peki ne demeliyiz buna diye karşılık verdi diğer arkadaşımız.
Bu hep böyle bilinir böyle söylenir ama doğrusu bu değil dedi genç arkadaşımız.
Zaten biz de bir anlam veremiyoruz ama kullanıyoruz yine de, siz söyleyiniz doğrusunu da, biz de öğrenelim dedim.
Dilimizde ker afedersiniz eşek, fer ise ışık diye tamamladı sözlerini.
Yani ker ve fer..
Daha doğrusu kelli fellinin yerine konulduğunda, kerli ferli olarak söylendiğinde yani.
Eşekli ve ışıklı.
Bir çıkarım yapılabilir, bir sonuca gidilebilir miydi buradan.
Konuşan genç birisi de olsa, kerli ferliydi. O nedenle dinlenir ve mesele aydınlığa kavuşabilirdi.
Nitekim düşündüğümüz gibi de oldu.
Açık, net ve anlaşılır bir şekilde izah etti bize.
Arkadaşlar dedi bu sözcüğün çıkış dönemi yeni değil, belki de asırlar öncesine dayanır.
O dönemin ulaşım aracı nedir bir düşünün.
Bugün kullanılan vasıtaların hiç birisi var mı o zaman.
Ne bisiklet, ne motosiklet, ne de araba, taksi yani..
O dönemin bineği at ve eşek.
Doğru söze ne denilir.
Kerli yani binekli anlamı çıkıyor buradan.
Herkesin yaya olduğu bir dönemde at ya da eşek ulaşım aracı, düşünün bu bineği edinen ve kullanan insan ne farklı ne özellikli bir insan değil mi?
Yani toplumda önceliği olan birisi olduğu anlaşılıyor kerli kişinin..
Kerliyi anladık tamam, ya ferli. Ferli ne demek.
O ne anlam taşıyor açar mısın, biraz anlatır mısınız konuyu diyoruz.
Işıklı diyor, ışıklı anlamına gelir ferli. Dilimizde fer ışıktır diyor.
Bu izahattan sonra.
Eskiye gidelim bilgilerimizi bir yoklayalım, düşünelim biraz.
Divan Edebiyatından hatırlarsınız Harname’yi, yani Eşekname’yi.
Orada eşek ker değil har olarak işlenmiş.
Ama Harname Farsça yazılmış, yani Şeyh-i’nin dili Farsça.
Ferin ne anlama geldiğini ise hemen hepimiz biliriz.
Gözünün feri sönmüş denildiğinde ne mana taşıdığını bilmeyenimiz olmaz.
Yani ziyası sönmüş anlamında bir sözcük.
Farklı dillerde fer ve ziya..
Işık anlamında iki sözcük..
Evet sözcüğümüz kerli ferli.
Yani eşekli ve ışıklı.
Yani binekli ve bilgili.
Yani aydın, münevver kişi.
Günümüzde kullanıldığı şekliyle entelektüel bir kişi..
Bu kadar izahattan sonra, ben anlamıştım, konu anlaşılmış ve kavranmıştı.
Öğrendiğimde hoşnut olmuştum. Memnuniyet duyuyordum. Arkadaşıma müteşekkirdim. Bize yeni bir şey katmış, bir eksiğimizi gidermiş, bilgilendirmiş aydınlatmıştı..
Burda O meşhur sözü hatırlamak gerekiyor.
İslam Halifesi Hz Ali’nin sözünü.
İslamı ilk kabul edenlerden, ilk çocuk Müslüman, bir büyük insan.
Bana bir harf öğretenin kölesi olurum diyor günümüzden on beş asır önce ve ilme verdiği değeri gösteriyordu bu sözle..
Ben de buradan teşekkürlerimi sunuyorum O kerli ferli arkadaşıma.
Öğrettiği iki kelimelik bir sözcük bile olsa.
Teşekkürler Mustafacığım teşekkürler..
Hem de çok çok teşekkürler..
Kemal GÜL
18.07.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.