MUSMUTLU BİR GÜN/LÜK
Bugün dağılmadım. Dağılmak istemedim hiç.
Bugün parça parça saçılmadım ulu orta yerlere.
Bugün kaldırımları sevdim. Kedileri aradım.
Gökyüzüne dakikalarca baktım bugün.
Bugün musmutlu nefesler alıp verdim...
Acı çekmedim. Hüzün tatmadım. Kahrolmadım.
Bağırmadım avazım çıktığı kadar.
Çağırmadım birini yüksek ses(im)le.
Şikayette bulunmadım bir kimseye, bir şey için.
Bir kişi için, kişiliksiz olmadım bir anda.
İnsanca yaşadım.
Normal bir insan gibi davrandım.
Acele etmedim.
Adımlarımı yavaş yavaş attım.
Korkmadım hiçbir durumdan.
Korkuyu unuttum bugün...
Şükrettim halime. Bol fatiha okudum.
Camide ikindi namazımı kıldım.
Camide huzur buldum.
Camide nur indi kalbime.
Cami oldum…
Gezdim, tozdum bir arkadaşımla.
Bir arkadaşımla maziyi anlamlı anlamlı cümlelerle yad ettim.
Mardin’in tarihi kokusunu, daracık sokaklarını yuttuk.
Yorumlar yaptık. Güldük. Çay içtik. Sular içtik çeşmelerden.
Çocukların başını okşadık, fark gözetmeksizin.
Usul usul yürüdük.
Sonra ayrıldık.
O taziye yerine gitti, ben evime döndüm…
Sonra güneş battı.
Aydınlık kayboldu.
Karanlık çöktü insanlar, binalar ve Mardin üstüne.
Sonra akşam oldu.
Sonra yıldızlar ortaya çıktı.
Sonra işe koştum. Sonra geceyle buluştum.
Sonra öncelerimi izledim. Sınra önceki hallerime gittim.
Mutlu olmam lazım dedim tekrar sonra, sağlığım yerinde diye...
Mehmet Selim ÇİÇEK
150820130254, Qoser