ANNELİK BİLİNCİ

• 13 Ağustos 2013 Salı 23:36:55

Yaşam standartlarımız, yaşam tarzımız, hayata bakış açımız, yaşam biçimimiz, kişilik ve karakteristik özelliklerimiz ile beslenme alışkanlıklarımız, genetik yapımız, sosyo ekonomik şartlar, doğal ekolojik yapının etken olduğu insan yaşam ile mücadele ederken en önemli elimizdeki tek değerin ise bilinçli olarak yaşamayı ve tüm değerleri doğru algılamaktan geçiyor.

Anne ve babanın çocuk sahibi olmak istemi ile başlayan bir süreç var, düzenli doktor kontrolleri ile süreç başlar. Her gidiş yeni bir bilinci oluştururken. Anne adaylarının anneleri ile toplumsal yansımada annenin bilincini hamilelik döneminde etkiler. Doğru beslenme, düzenli uyku temel ihtiyaçtır, aynı zamanda büyüme ve gelişme çoğunlukla uyku halinde gerçekleşmektedir. Hijenin hayatımızın her döneminde önemli olduğu kesin ve nettir. Ancak bilincimiz yaşam alanlarımızda hijjeni abartmadan sağlamak ve doğal ürünlerle temizlik ihtiyacımızı karşılamak olmalıdır. Böylece fanus içinde yaşamamız gerekmeyecektir.

Tükettiği yiyeceklerin G.D.O’suz olmasına dikkat etmeli konsantre ürünler yerine natürel doğal vede hormonsuz ürünler kullanmalı. Mevsimsel ve üretim zamanında mevcut meyve sebze tüketimlerine ağırlık verilmeli. Aşermeye göre değişsede bu durum seçici olmaktan öte davranmalı istemlere karşıt, kalsiyum, potasyum, vitamin, fosfor, kansızlığı önleyici vb. yiyeceklerin tüketiminde ihtiyaç kadar abartmadan almalı. Dengeli bir beslenmenin çocuğun gelişimde etken olucağı unutulmamalıdır.

Genetik faktörler anne babanın kendini tanımaları mevcut varolan rahatsızlıklarının da anne karnında etken olduğundan gerekli tedavilerini zamanlı yaptırmaları gerekmektedir. Basit gibi görünen bir gribal enfeksiyonun dahi anne karnı döneminde cenin üzerindeki etkileri yıllar sonrasına yansıyabilir. Yaşamımızın içinde yer alan günlük kimyasal ürünlerden de kaçınılmalıdır. Çamaşır suyu, deodorant , saç boyaları, kirli hava vb. Yaşam streslerininde asgariye indirilmesi gerekir, annenin stresten uzak pozitif bir bakış açısınıda ihtiyaç vardır.

Zihinsel bilincin anne ve çocuk arasındaki iletişimi direk yansıyacağından, annenin 9 ay boyunca özenli bir yaşama kendini hamile kalmadan önce hazırlaması gerekir. Normal ihtiyacından fazla tükettiği için mutlaka metabolizmayı destekleyici başta su olmak üzere süt, posalı veya posasız meyve suları ile zengin sıvı ihtiyacını gidermelidir. Sıvı ihtiyacındaki su oksijen içerdiği ve metebolizmayı hızlandırdığı bilinmektedir.

Tüm tüketimlerdeki bakış açısı çokça tüketilme olmamalı ancak günlük ihtiyacı mutlaka karşılamalıdır. Beslenmedeki çeşitlilik tüm ihtiyaçları karşılasada alınan kilonun dengeli ve orantılı olmasına dikkat edilmelidir. Bu yüzdendirki annenin her geçen gün ağırlaşması hareket oranınında azalmasına etken olucaktır. Annenin günlük aktivitelerini yerie getirirken yorucu olmayan spor niteliğindeki yürümesi sağlanmalı, düzenli nesef alıp verme egzersizleri de yapılmalıdır.

İnsan doğası gereği fiziksel varlığın, mantık ve duygu üçgeninde bütünleşmiştir. Temelde fiziksel ihtiyaçlarımız karşılansa da bunun bir dizi mantıkla yol alması gerekliliği vede duygusal desteklenmeside gerekir. Annelik döneminde en çok etken duyguların ön planda olması daha az bilinçli davranılmasına da etken olucağı farkındalığını yaşamalıdır. Böyle bir evrede daha çok anlaşılma istemi gelişir. Hoşgörü anneliğe duyulan saygı ve sevgi toplumsal bilinçle yansımalıdır. Annelik yaşamın doğal bir evresidir vede özenle yaşanacak sayılı dönemine hamilelik, çocuk büyütmede de mesleki açıdan emekliliği olmayan uzun bir meşgaledir.

Anne ve baba adaylarının evlat sahibi olmaya hazır hissetmeleri önemlidir. Ancak çocuklarınızla uyum yaşlarınızı dikkate alarak her yaşın ayrı özelliği olduğunu vede herşeyin zamanında yaşanması daha bir güzel olsa gerek. Zira çocukların bizlere bizim onlara duyacağımızdan daha çok zamanda birlikte olmaya ihtiyaçları vardır.

Çocuk algıları ile doğar, ebeveynler tarafından şekillenir, ancak bulunduğu toplumsal sosyal yapıylada uyum içinde yaşaması gerekir. Her öğrendiğinin önemi ve anlamı vardır yaşamdan aldıklarını yaşama yansıtır adeta. Çocuk yetiştirirken etken olan sosyo ekonomik şartlar çocuğun karakteristik yapısında da baskındır. Bulundukları yapılar manevi ve maddi değerler ile odak noktaları önem ve dereceleri ile öncelikleride görsel ve düşünsel algılarına yansır. Ebeveynlerin en çok verici oldukları bebeklik ve çocukluk dönemi çok hızlı geçer vede en değerli evrelerdir. Söylemlerimizde çocuğun yedisinde neyse yetmişinde de de odur vurgusu aslında bu evrelerin önemini dile getirmiştir.

Annelik döneminde duygusal abartıda sahiplenmenin koruyucu güdülerin ötesinde eğitici ve öğretici adeta bir öğretmen olduğu bilinciyle hareket etmesi farkındalıkla yaşaması ve yansıtması da gerekecektir. Tüm sorulara hazırlıklı olmalıdır anne ve babalar ev ödevlerini iyi yapmalı, iyi bir gözlemci olmalı, hem kendilerini hemde çocuklarını iyi tanımlamalıdırlar. Yaklaşımlarında gösterecekleri özen kendilerine yansıyacağı gibi çocuklarınında ayakları üzerinde duran birer birey olmalarını sağlayarak, topluma da fayda sağlayacaklarını gelecek kuşakları yetiştirdiklerin de ise gelişen dünyada evrensel bakış açısı ile yansıyacak farkındalık ve bilince sahip olabileceklerdir.

İnsanın devamlılığı için anneliğin, annenin yaşam kalitesi ise insanlığın daha sağlıklı oluşuyla doğrudan bağlantılıdır. Ebeveynlerin bilinci ve Anne bilinci = çocuk bilincini = toplum bilincini oluşturur. Nesilden nesile nesnel yansır ki kulaktan dolma bir çok bilgi ve tecrübelerlede desteklenir. Evlilik birken iki olmanın, çocuklada ikiyken üç olmanın, kardeşiyle de üçken dört olmanın birlikteliğiyle yansıyan yaşam, dede, nene, amca, hala, dayı, teyze, kuzen vede böylece sürüp giden geniş akrabalıklara yol almaktadır.

Bu yol alış içerisinde paylaşımlara, özlemlere, hasretlere, barış ve huzur içinde saygı ve sevgi dolu birliktelikler ile insan yaşamının dünyanın doğal döngüsüne gülen anneler ve gülen çocukların yansıması dileğiyle. İlk öğretmenim Sevgili Annemden öğrendiklerim için sonsuz teşekkür ediyorum, bana öğrettiklerini ondan sonra anne olmadan da anneliği bilip algılamamı sağladığını anladım.

Bu yazımı Sevgili Annemin Nezdinde tüm Annelere ve dünyaya gözünü açacak tüm çocuklara ithaf ediyorum.

Saygı ve Sevgilerimle.

Yazan/ Hülya COŞKUN
Fotoğraf/ Engin BAŞA