Kapital

• 13 Ağustos 2013 Salı 16:36:34

Tılsımı ve çekim gücü olan bir şey para ama her ne hikmetse kimimiz ediniriz, kimimiz ise sadece istemekle kalırız.
Olmazsa olmazıdır hayatın para.
Azlığından yakınırız ama çokluğu da sorun olur kimi zaman. Para yaşamın her alanında, her merhalesinde ihtiyaç duyulan bir şeydir. Gücü ve tılsımı burdadır zaten. Para güçtür ve
her meselede para çıkar karşımıza. Para olmadan yaşam olmaz. Para olmadan gelişim ve ilerleme olmaz. Para olmadan insan ilişkileri olmaz.
.....................................................

Bir düşünün hangimiz parayı sevmez ondan hoşlanmayız. Tüm çaba ve emek onu edinip, ona sahip olmak içindir.
Daha küçükken çocukken anlarız onun önemini, onsuz bir şey yapılamayacağını.. Cebimize para koyan bir büyüğümüzü diğerinden daha çok sever daha üstün tutarız. Bizden parayı esirgeyenlere biraz daha yan gözle bakarız.
Para önemlidir, onsuz yaşam olmuyor ama sınırını da iyi bilmek gerekiyor.
Yani siz mi paraya hükmedeceksiniz, yoksa para mı size.
Yani o mu sizi kontrol edecek, yoksa siz mi onu.
Paranın Esiri diye bir film vardı izlemişsinizdir sanırım.
Kim yazmış kim seslendirmişti hatırlamıyorum ama;
Parra parra parra,.. Parra da, parra da, parra diye bir şarkı çalınırdı sikça. Bolluğunu da anlatılıyordu bu şarkı, yokluğunu da paranın. Şarkıcı Varlığın bir dert, yokluğun yara diyordu para için.
Yani şarkılara ve filmlere konu olmuştur para..
Ama en çok ilgimi çeken Özdemir Erdoğan’ın seslendirdiği paranın ne önemi var mühim olan insanlık şarkısıdır ki tam da ifade etmek istediğim budur.
................................................

Doğru, paranın ne önemi var mühim olan insanlık. Parayı öne koymamak, öne çıkarmamak önemli olan. Hedefe yerleştirmemek aslolan.
Bir araç olarak, ihtiyaç giderici bir meta olarak görmek gerekir parayı. Ne gereğinden fazla değer vermeli ne de önemsememezlik etmeli.
Yokluğundan yakındığımızda meteliğe kurşun sıkıyoruz deriz ya da hiç mangır yok diye ifade ederiz.
Bolluğunu ifade eden bir sözcük bulamayız ama bu sonuçlarıyla ortaya çıkar genellikle.
Para insanı bozar diye bir söz vardır bilirsiniz. Doğru elbette, çok para çok daha fazla bozar. Kaderimizi paranın eline bıraktığımızda neler gelir neler başımıza. Düşünülmesi bile sıkıntı verici...
Bir bakmışınız hiç istemediğimiz, düşünmediğimiz limana sürükleyivermiş olur para sizi.
Anlaşılan para hükmediyordur size.
Oysa siz ona hükmetmelisiniz.
Kontrolü kaçırmamalı, ölçüyü iyi tutturmalısınız.
Bakın yaşam boyunca hep onun peşindeyiz. Niçin çalışıp çabalıyoruz. Niçin bunca uğraş, bunca çaba.. Bazen eldeki avuçtakiyle bile yetinmiyor, kanaat etmiyoruz . Hırslanıyor daha çok kazanmak istiyoruz. En olmadık işlere girip çıkıyoruz.
Farkediyor musunuz eldeki avuçtakini de kaybediyoruz çoğu zaman.
Bir bakıyorsunuz bir el cebinizde.
İstemesiniz de çekip duruyor.
Ha bire eksiliyor paranız.
Her türlü tuzak para için.
Cebinizdeki son meteliğiniz çekilinceye kadar gözü sizde olur o görünmeyen elin.
Amiyane tabirle para gıdıklar denilir ya.
Rahat duramaz girersiniz mutlaka.
Ya borsaya ya faize ya dövize.
Sonrasında eksildikçe eksilir, kaybettikçe kaybedilir.
Önerim, fazla üzülmeyin, sizin kaybınız başkalarının kazancıdır.
Para buharlaşmaz yok olmaz hiç bir zaman.
Birisinin cebinden çıkar, diğerinin cebine girer.
Sorun etmeyin, keyfinizi kaçırmayın.
Sizin cebinize de girdiği olmuştur kimi zaman.
Başkaları kaybederken cüzdanınız dolup taşmıştır.
Bir de hep eksilenler hiç çoğaltamayanlar vardır parayı.
Hep kısmetsiz olanlar yani.
Kazandığınızda çok sevinmeyin, kaybettiğinizde üzülmeyin.
İradesiz mutlaka el değiştirecektir para.
Evet para bir kullanma, harcama ve ihtiyaç giderme aracıdır. Bunu bilir bunu anlarsak meseleyi çözmüş oluruz.
Parasız yaşamın mümkün olmadığını bilmek, var olanı savıp savurmamak, dikkatli ve ölçülü kullanmak önemlidir.
Diğer bir husus nasıl kullandığınız.
Hep bana, hep bana mı?
Yoksa yolda ve darda kalmışlara da mı?
Nasıl kullandığınızla anılırsınız hep.
Kazancınız insanlığa hizmete dönüşüyor ise hiç unutulmaz hep hatırlanırsınız.
Yok hep zevke sefaya harcanıyorsa israf ettiğinizle kalırsınız.
Harcamada ifrata da kaçmamak gerekir, tefrite de.
Yokluğunda isyan, varlığında israf etmemek gerekir parayı.
Ütüleyip ütüleyip koymamalı bir kenara.
Gökten yağmaz bunu bilmeli.
Har vurup harman savurmamalı.
Mevcutla yetinmeyi bilmeli.
Dar günleri, yokluğu kıtlığı düşünerek, bir kenara üç beş kuruş koymalı.
Ha bire tasarruf demeyip, fazla pintilik etmemeli.
Velhasıl hesabı düz tutmalı, hatırlanılacak hayırlı işlerde kullanılmalı.

Kemal GÜL 14.07.2013