Küçüğüm
Kitabevi huzur verir bana. Dört bir taraf kitaplarla dolu ve hava da muazzam bir kitap kokusu... Öyle mutluyum ki orada, dış dünyadan kesiliyorum adeta. Çoğu zaman olduğu gibi saatlerimi geçirdim kitabevinde ve cebimde kalan son param ile bir tane kitap alabilmiştim. O kadar mutluydum ki ; Çocuklar gibi sallıyordum kitabımı koydukları poşeti ve adım adım uzaklaşıyordum. Düşünceli gözlerle etrafı süzerken bir an adımlarım yavaşladı. Masum mutluluğum, saniye de hüzüne bulandı. Kulaklarım adeta o sese odaklanmıştı. Dalgınlaşan gözlerimi kaldırdım ve karşı kaldırıma odaklandım. Genç bir adam... Elindeki gitarıyla, ayakta duruyor ve şarkıyı söylüyordu. Anında ruh hâlimi değiştiren de o şarkının sözcüklerinin genç adamın dilinden dökülmesiydi. "Küçüğüm, daha çok, küçüğüm" diyordu duygusal ses tonuyla genç adam.
Yolun ortasında donup kalmıştım. Yorgun adımlarla kaldırım kenarına yanaştım. O an kulağım şarkı da, gözüm ise başka yerlerdeydi. Hayallere dalmıştım, hatıralara ve yaşanmışlara. O an çok küçüktüm hayata karşı. Bir o kadar da büyüktü direnişim. O saniye ; İnsanlara, acılara, kaldırımlara, kuşlara çok küçüktüm.
Küçüğüm, daha çok, küçüğüm, bu yüzden bütün hatalarım..
*Enes Demirci*
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.