EKMEĞİN FERYADI…
EKMEĞİN FERYADI…
Ekmek diyor ki: Benim yerim burası değil,
Hele şikayetimi dinle, kulak ver eğil.
Buğday tanesi olarak toprağa saçıldım.
Güneş vurdukça, sevindim iyice açıldım.
Yağmur yağdığında ıslandım, boy attım.
Güneş vurdukça neşeme neşe kattım.
Zaman geçtikçe büyüdüm, başak verdim.
Güneş vurdukça sarıya döndü rengim.
Sıcaklık sayesinde iyice olgunlaştım.
Nice soğukları, sıcakları, zorlukları aştım.
Başaklar olgunlaşınca, hasat zamanı geldi.
Üzerime doğru hışımla gelen biçerdöverdi.
Kollarının arasına aldı, döndürdü bizi.
Geride bıraktığı; toz, duman ve teker izi…
Bazı yerlerde, dağlarda orakla biçtiler.
Biçer gelmediği için bu yolu seçtiler.
Harman yapıp bizi üst üste attılar.
Patoz denilen makinenin içine kattılar.
Milyonlarca buğday tanesi haline geldik.
Kardeş halinde hepimiz sanki birdik.
Çiftçi traktör ile bizi götürdü ambarına.
Acaba çıkabilecek miydik ki yarına…
Bizi üst üste çuvallara doldurdular.
Doğruca,değirmenin yolunu tuttular.
Değirmende un için bizi öğüttüler.
Kabuğumuz alındı, ayrıldı kepekler.
Una su katıp tekrar bizi yoğurdular.
Maya katıp yoğurup hamur yaptılar.
Hamuru sıktılar,ovdular,yuvarladılar.
Düşünsene ne kadar emek harcadılar.
Somun,pide, bazlama şeklinde açtılar.
Kıpkırmızı yanan ateşin üzerine attılar.
Ateşte pişip, ekmek haline geldim.
Pide,somun, bazlama, simittir… çeşidim.
İnsanlar afiyetle başladılar yemeye,
Düşmez mi afiyet olsun demeye?
Afiyetle yiyin sizlere hiç sözüm yok,
Ben olmasaydım karnınız olur mu tok.
Ekmek olmak için ne yolları aştım,
Kimi zaman kuru, kimi zaman yaştım.
Ama insanlar değerimi bilmiyor.
Niçin bu kadar ekmek çöpe gidiyor?
Ne olur değerimi bilin çöpe atmayın
Beni üzmeyin,neşeme üzüntü katmayın.
Afiyetle yemeniz için beni yaptılar.
Niçin beni boş yere alıp çöpe attılar.
Yazık değil mi bu kadar ekmeklere,
Boş yere harcanan o güzel emeklere.
Feryadım, isyanım çöpe atanlara karşı,
Bak üzdünüz gökleri ve tüm arşı.
Ne olur bundan sonra bilin değerimi.
Sofradaki yemekler ekmeksiz yenir mi?
Her gün üç öğün sofralarımıza afiyetle yenmek için gelen ekmeğin feryadını dinlediniz.Haklı değil mi? Ne kadar uzun yoldan, nice zahmetlere katlanarak sofralarımıza geliyor, afiyetle yememizi istiyor, ihtiyaçtan fazla alıp da çöpe atılmamayı bekliyor.Öyle de olmalı, ihtiyacımız kadar almalı, afiyetle yemeli, artanı çöpe atmamalıyız.Çünkü ekmeklerin yeri çöpler değil. Ekmeğin yeri midedir.
Çok şükür şimdiye kadar ekmeği çöpe atmadık, sizlerin de tüm insanların da ekmeği çöpe atmamaları gerekiyor.Gördünüz, okudunuz nasıl uzak yollardan geldiğini, ne zahmetlere katlandığını…
Bu yazıyı okuduktan sonra bir daha düşünün, sofraların olmazsa olmazına, yemeklerin baş tacına gerekli değeri verip çöpe atmayın.Tamam mı? Evet sözlerini duyar gibiyim.Bunun için ekmek de ben de bu güzel davranışınız için sizlere teşekkür ediyor,afiyet olsun diyorum.Sofraların baş tacı, ekmeğe gerçek değerini vermek dileğiyle…
Hasan KAYA
Eğitimci-Şair Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.