- 666 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Anayasak
Anayasak
Muhittin Coban
Gazete okumanın zevki bir başkadır, tıpkı kitap okmanın zevki gibi...Sabah kalktığınızda kahvaltınızı yaparken bir gazetenin sayfalarını hışırdatarak çevirmek, ilginizi çeken haberleri pür dikkat okumak ne keyiflidir. Hele bir köşe yazarının yorumunu okumak gününüze zenginlik katar.
Ama bazan okurken çok kızarız, olmaz bu kadar deriz.
Memurlara yapılan komik zamma böylede zam olur mu, dalga gecer gibi deriz.
Beklediğimiz ve görmek istediğimiz haberleri göremeyince deli oluruz.
Aslına bakarsanız hemen hemen her gazete okuyucusu birazda seçkin okuyucudur.
Sürekli aldığı, abonesi olduğu bir gazetesi vardır, bayiye gider sadece kendi gazetesini alır.
Bu televizyon izleyiciliği içinde böyledir.
Es geçilen, verilmeyen veya tek taraflı haberler, yanlı haberler bizi fena halde sinirlendirir.
Hergün her kanalda dakikalarca Erdoğan”ı izlemek gibi.
Gezi direnişiyle birlikte bir çok gazete okuyucularının gözünde puan kaybetti, değerini yitirdi.
Kimi tv’ lerin önünde protestolar oldu.
BirGün gazetesi puan toplayan gazetelerden biri oldu.
Geziyle birlikte attığı manşetler işte bu bizim sözümüz dedirtti.
AKP’ nin ve sermayenin yanında olmadığı gibi ergenekoncuların yanında da olmadı.
Peki kimin yanındaydı?
Gezicilerin.
Yeni katilimlarla birlikte gazete renklendi.
BirGün dergi havasından hızla çıkıyor, haber gazetesine dönüyor.
Gazete 3 Ağustos günü şöyle manşet atıyor:
“Anayasak”
Erdoğanın yeni yasaklarını yazıyor.
İsteyen istediği yerde miting yapamayacak. Mitinğin yerini bölge idari amir belirleyecek, isterse mitinge izin verilmeyecek.
Bu bize şunu gösterdi, artık Erdoğan için Geziden Önce, Geziden Sonrası var.
Gezi Erdoğan`ı harbiden korkutmuş olacak ki yasaklar çoğalmaya başladı.
Gezi Öncesi içki yasağı vardı, öpüşme yasağı vardı, kırmızı ruj yasağı vardı.
Şimdi bu yasaklara yeni yasaklar ekleniyor.
Gazetelerin iktidar aleyhine haber yapması yasak.
Köşe yazarları kendi aleyhine yorum papamaz, yaparsa ipi çekiliyor.
Sanatçılada göz dağı vermeye başladı, farklı gerekçeler üretilerek gözaltına alınarak tehdit ediliyorlar.
Yani sanatçıların yürümesi yasak.
İs adamlarini tehdit ediyor!
Esnafi tehdit ediyor!
Haa unutmadan tencere tava yasağını es geçmeyelim.
Tecere tava çalma saati gelince deliye dönüryor, çare olarakta komşuları muhbirliğe davet etmekte buluyordu.
Futbol sahalarından bile korkar oldu.
Neymiş maç izlemeye gitmiyorlarmış, kendi aleyhine tezahürat yapmak için gidiyorlarmış.
Hemen yasak geldi, stadyumlarda kendi eleyhine slogan atmak yasak.
Ama halk bu dinler mi, Fenerbahçe maçında yine sahneye çıktı “her yer direniş” dedi.
Ardından hükümet istifa sesleride yükselince Erdoğan kahroluyor çılgına dönüyor.
Suurunu yitiriyor, saldirganlasiyor.
Bunca yasaklar niye?
Torba yasasıyla birlikte gelen yasaklarla yetinmeyen iktidar sivil anayasa yapıyorum yutturmacası adı altında 12 Eylül anayasasını aratacak bir yığın yeni yasaklarla karşımıza çıkacak.
Korkan insan korktuğu kişiye yasak uygular.
Erdoğan da halktan korktuğu için yasaklara başladı.
Bir iktidarda yasaklara başladıysa gidicidir demektir.
Hiç bir yasak hiç bir iktidarı/ diktatörü uzun süre iktidarda tutmamıştır.
Yasaklar suyun ısındığını gösteriyor.
Erdoğan’ ın da suyu fena halde ısınıyor.
Orta doğu Türkiyen`in iç meselesidir diyerek yanlışlarına inatla devam ediyor.
Kendini hızla tüketirken Türkiye’ yi de gayretle bataklığa sürüklüyor.
Buna izin vermemek gerek.
Bugün Galatasaray Fenerbahçe maçı var.
Stadyum dolup taşacak.
Milyonlarca insan tv başlarında olacak.
Tam zamanı diyerek bir kez daha hep birlikte Türkiye için, kendimiz için Erdoğan’ ın düzenine karşı sloganlarımızla heryeri çınlatalım.
AKP istifa!
Ve Erdogan`a diyelim ki:
Giden bayramin Mübarek ola!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.